16.01.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
TÜRKER KARAPINAR Ankara
Devrimci 78’liler Federasyonu, 10 Haziran 1981’de Meclis kararı olmadan idam edilen Veysel Güney’in cenazesini teslim alan ve cenazenin yerini bugüne kadar ailesine bildirmeyen emekli Albay Burhan Erdem’in ikamet adresini TSK’dan sordu. TSK, Erdem’in silahlı kuvvetlerden albay rütbesinde emekli olduğunu belirtirken, adresi ve kimlik bilgilerine ilişkin hiçbir bilgi vermedi.
Muğla’da yaşıyor
Yazışmalardan sonuç alamayan federasyon, TC kimlik numarasını tespit ettikleri Erdem’in B... Mevkii Fethiye Muğla adresinde yaşadığını öğrendi. Güney’in kız kardeşi Meral Karakuş’un avukatları Mehmet Horuş, İlyas Danyeli ve Kazım Genç, dün Ankara Adliyesi’ne gelerek, Erdem hakkında, “Güney’in idamı sonrasında cenazesinin kaybedilmesi suçunu tek başına ya da iştirak halinde işlemek, suç faillerini gizlemek ve görevi kötüye kullanmak”tan suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunu kabul eden savcılık, 32 yıl aradan sonra ilk kez Erdem hakkında soruşturma başlattı.
2 günde idam edildi
Suç duyurusu dilekçesinde, 28 Aralık 1980’de gözaltına alındığında “işkencecilerin seni asacağız” dediği Güney hakkında Sıkıyönetim Komutanlığı 2 Nolu Askeri Mahkemesi’nce verilen idam kararının 21 Nisan 1981’de kesinleştiği, 8 Haziran 1981’de idamının onaylanması için çıkarılan kanunun 9 Haziran 1981’de Resmi Gazete’de yayınlandığı ve Güney’in 10 Haziran 1981’de idam edildiği kaydedildi.
Erdem teslim aldı
Güney idam edildikten sonra defin için tutulmuş tutanağın, infazda hazır bulunan Hükümet Tabibi Fahri Zenciroğlu ve Cumhuriyet Savcı Yardımcısı Mete Göktürk tarafından o dönem yüzbaşı olan Burhan Erdem’e teslim edildiği kaydedilen dilekçede, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 10 Haziran 1981 tarihli “Gömülme İzni” kararının da bu olayı doğruladığı ifade edildi.
Savcı da inanmadı
Güney’in cenazesinin halen ailesine teslim edilmediği ve mezar yerinin bilinmediği belirtilen dilekçede, infazı sırasında hazır bulunan Savcı Göktürk’ün Ertuğrul Mavioğlu’nun “Apoletli Adalet” kitabında ve Milliyet’e verdiği mülakatta, Güney’in yakalandığında işkence gördüğünün anlaşıldığını belirttikten sonra, “Benim ilk tespitlerimle mahkeme kararında varılan sonuç örtüşmüyordu. O günlerde yaşanan ortamın olağandışılığı da göz önüne alındığında, yargılamanın tarafsız ve adil yapılmamış olacağına ilişkin kuşku duyuyordum” dediği kaydedildi.
Mezarı da kaybedildi
“Bu idamın ve infaz biçiminin darbeciler ve onların emrindeki kişiler tarafından özellikle planlandığı ve uygulandığı açıktır” denilen dilekçede, Erdem’in bu suçu bunca yıl gizlemesi ve şimdiye kadar kamu makamlarına başvurmamış olmasının da bu olasılığı güçlendirdiği iddia edildi. Dilekçede, Güney’in mezarının kaybedilmiş olması nedeniyle darbe dönemindeki işkence ve kötü muamele iddialarıyla ilgili yürütülen soruşturmalardan farklı bir sonucu olduğu, bu nedenle soruşturmanın ayrı bir dosya üzerinden yürütülmesi de istendi.