Gündem 32 yıldır askeri yasak bölgede yaşıyorlar

32 yıldır askeri yasak bölgede yaşıyorlar

13.04.2010 - 10:58 | Son Güncellenme:

Muğla’nın Köyceğiz ilçesine bağlı Sultaniye köyünün "askeri yasak bölge" ilan edilen Büyükkaraağaç Mahallesi’nde yaşayan ve evlerini boşaltmaları istenen yaklaşık 300 kişi, kararın iptali için hukuk mücadelesi başlattı.

32 yıldır askeri yasak bölgede yaşıyorlar

Köyceğiz’in Sultaniye köyü muhtarı Rahim Yıldırım, köylerinin 40 hane bulunan Büyükkaraağaç Mahallesi’nin 1978 yılında Orman Bakanlığınca 99 yıllığına askeriyeye verilmesinin ardından bazı sorunlar yaşandığını öne sürerek, "Aksaz Deniz Üs Komutanlığı bu gelişme sonrasında bölgeyi askeri yasak bölge ilan etmiş. Bakanlık bu işlemi yaparken bu bölgede yaşayan 40 haneyi görmezlikten gelmiş. Mahalle, askeri kampa 3 kilometre, Aksaz Deniz Üssü’ne 18 kilometre uzaklıkta" dedi.

Haberin Devamı

Köyden fotoğraflar için tıklayın...

Her yıl askeri yetkililerin kendilerinden bölgeyi boşaltmalarını istediğini ifade eden Yıldırım, mahallenin olduğu bölgeye Marmaris tarafından giriş yapanlara askeriyeden özel giriş belgesi verildiğini belirtti.

Yıldırım, şöyle devam etti.

"Bunların orada yaşadığına dair ikametgah belgesi hazırlıyorum. Bu mahalle sakinlerinin durumuna bir an önce çözüm bulunmalı. Bu sorunun tek çözümü askeri güvenlik bölgesi ilan edilen alanın sınırlarının daraltılmasından geçiyor. Bölgede yaşayan vatandaşlar ile askerimizin karşı karşıya gelmesini istemiyoruz. Köyde yaşayanlar, yaşadıkları yerin askeri bölge ilan edilmesinin yaşamlarını olumsuz etkilediğini, evlerini boşaltmak istemediklerini açıklayarak hukuk mücadelesi başlattı."

OLTAYLA BALIK AVLAMAYA CEZA İDDİASI

Haberin Devamı

Büyükkaraağaç Mahallesi’nde yaşayan Mustafa Yıldırım ise askeri yasak bölgede oltayla balık avladığı gerekçesiyle kendisine 1200 TL para cezası kesildiğini iddia ederek, "Bölgede oltayla balık avcılığına Aksaz Deniz Üs Komutanlığı izin vermiyor. Yaşım 34, bugüne kadar 4-5 defa bu nedenle ceza ödedim. Son olarak gelen cezayı Yargıtaya temyize gönderdim. Köyümüzün hemen çıkışında sahilde balık avlayan köylülere sahil güvenlik ekiplerince askeri yasak sahada balık avlandığı gerekçesiyle ceza kesiliyor" diye konuştu.

Benzer bir olayı oğlunun da yaşadığını öne süren İsmet Yıldırım ise oğlunun denizde fırtınaya yakalandığını, bu sırada askeri yasak bölgeye girdiği gerekçesiyle gözaltına alındığını öne sürerek, "Oğlum Adana’da üniversitede eğitim görüyordu. Mahkeme sürecinin ardından meteoroloji o gün o bölgede fırtına yaşandığını mahkemeye bildirince, oğlum hakkında açılan ve 2 yıl süren dava sonuçlandı. Bu süreçte oğlumun yaşamı alt üst oldu" dedi.

Köyde yaşayan vatandaşların çoğu, yıllardır yaşadıkları evleri boşaltmamaya kararlı olduklarını ve hukuki mücadelelerine devam edeceklerini söyledi.

Bu arada, köyün giriş ve çıkışında yer alan "Yasak bölge", "Askeri bölgedir, park etmek ve durmak, giriş yetkisi verilmiş araçlar dışında yasaktır" yazılı tabelalar dikkati çekiyor.

Muğla Valisi Ahmet Altıparmak, köyün bir bölümünün "2. derecede askeri güvenlik bölgesi" olduğunu doğrulayarak, "Şu aşamada köyün taşınması söz konusu değil. Köyün bir bölümü askeri yasak bölgede olduğu için orada yaşayan vatandaşların taşınması isteniyor. Bu vatandaşlarımız taşınabilecek durumda değil. Bildiğim kadarıyla söz konusu vatandaşların tapuları da yok. Bölgenin büyük bölümü hazine ve orman arazisi" diye konuştu.

Askeri bölge ilan edilen köyde yaşayan vatandaşların mağdur edilmemesi gerektiğine işaret eden Vali Altıparmak, "Konuyla ilgili hukuki süreç devam ediyor. Vatandaşlarımızın mağdur olmaması için çalışıyoruz. Vatandaşlarımız rahat olsun" dedi.

"KÖYÜN VARLIĞINI İSPAT ETMEYE ÇALIŞIYORUZ"AK Parti Muğla Milletvekili Mehmet Nil Hıdır ise 2. derecede askeri güvenlik bölgesi ilan edilen köyde yaşayan vatandaşların konuyu kendisine intikal ettirdiğine işaret ederek, "Aksaz Deniz Üs Komutanlığı burayı 2. derecede askeri güvenlik bölgesi ilan etmiş ve istimlak kararı almış. Fakat kadastro çalışmaları sırasında bu arazide birkaç tapulu mülk dışında köye ait kayıt olmadığı ortaya çıkmış. Aksaz Deniz Üs Komutanlığı bu gelişme doğrultusunda bölgede yaşayanları ’göçmen’ kabul etmiş. Karara o zaman itiraz edilmiş, karar durdurulmuş" diye konuştu.

Hıdır, köyün askeri güvenlik bölgesi ilan edilmesiyle ilgili kararın geçen yılın mart ayında tekrar gündeme geldiğini, askeri yetkililerin kaymakamlık aracılığıyla köyün tahliyesini istediğini belirterek, şunları söyledi.

"Bu aşamada devreye girerek konuyu Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’e ilettik. Bakanımız da Genelkurmay Başkanı’yla görüştü. Bu görüşmenin ardından ’Köylülerimiz bu araziden çıkarılabilir ama köyde yaşayan yaklaşık 300 kişiye bir başka hazine arazisi gösterilmeli’ diye karar alındı. Konu TBMM Dilekçe Komisyonu’na intikal etti. TBMM Dilekçe Komisyonu, Sayıştaydan köyün kaç yıllık geçmişi olduğunu tespitini istedi, köyde yaşayanlarla ilgili ayrıntılı çalışma yapılması da istendi. Bu çalışma kapsamında köydeki mezar taşları bile incelenecek. Sayıştay, bu çalışmasının sonuçlarını ilgili kurumlarla paylaşacak. Köy şu anda kadastroda gözükmüyor. Sayıştay raporuyla köyün varlığını ispat etmeye çalışıyoruz."