14.10.2008 - 00:28 | Son Güncellenme:
İSTANBUL Milliyet
Sultanahmet'teki Mehmet Akif Ersoy Parkı'nda toplanan Halk Cephesi üyeleri, "Polis dövdü, hapishane öldürdü, katilleri tutuklansın" yazılı pankart açarak "Engin Ceber ölümsüzdür", "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek", "Engin'in katili AKP iktidarıdır" diye sloganlar attı.
Basın açıklaması yapan Murat Nedim İlker, Engin Ceber'in yasal bir dergi olan Yürüyüş adlı dergiyi dağıtırken arkadaşlarıyla birlikte gözaltına alındığını, işkencenin de gözaltına alındığı zaman başladığını öne sürerek, Ceber’le birlikte gözaltına alınan Özgür Karakaya'nın "2-3 polis tahta copla kafama ve göğüs bölgeme birkaç kez vurdu. Bizi yere yatırıp tekme tokat dövdüler" dediğini söyledi.
İlker, Ceber’le birlikte tutuklanan Cihan Gün'ün de, cezaevinde üst aramasını kabul etmeyince rütbeli bir astsubayın vücutlarına ve kafalarına copla 2-3 dakika vurduklarını söylediğini ifade etti. İlker, Cihan Gün'ün ayrıca, infaz koruma memurları tarafından da yaklaşık yarım saat sopa ve kapı açma demiriyle darp edildiklerini, Ceber'in bu sırada burnunun kanadığına şahit olduğunu söylediğini de sözlerine ekledi.
Açıklamanın ardından Halk Cephesi üyelerinden Fahrettin Keskin ve Hasan Taşkır; Adalet Bakanı, Metris T Tipi Hapishanesi 1. ve 2. müdürleri ile gardiyanlar, askerler, karakoldaki polisler ile Sarıyer Savcısı ve Sulh Ceza Hâkimi hakkında "işkence ve zalimane yöntemlerle bilerek ve isteyerek adam öldürmek"ten savcılığa suç duyurusunda bulundular.
‘El çektirilen personel yok’
Dilekçede, "Halen görevden el çektirilen tek bir personel dahi yoktur. Adeta Engin Ceber'i öldürmek, gardiyanların hakkıymış gibi davranılmaktadır. Yasal bir dergiyi dağıttığı için tutuklanan Engin Ceber, belki de ilk duruşmada tahliye olabilecek iken öldürülmüştür" denildi.
Başbakanlık da soruşturma açtı
İstanbul'da "Yürüyüş" adlı derginin satışını yaparken gözaltına alınıp tutuklanan Engin Ceber'in (29) Metris Cezaevi'nde gördüğü işkenceler sonucu yaşamını yitirmesi olayı için Başbakanlık devreye girdi. Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı (BİHB) olayla ilgili inceleme başlattı.
BİHB, Ceber’in işkenceyle ölümüyle ilgili olarak Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü ile İstanbul İl İnsan Hakları Kurulu’na bir yazı göndererek olayın nasıl meydana geldiğini sordu.
BİHB Başkanı Prof. Dr. Tahsin Fendoğlu, 2002 yılından bu yana işkence ve kötü muamele iddialarında bir azalma olduğuna, buna paralel olarak savcılıklara ve AİHM’ye yapılan başvurularda bir azalma olduğuna dikkat çekti.
Türkiye’nin artık şeffaf bir devlet olduğunu savunan Fendoğlu, “Bu tür olayları hoş görmek mümkün değil. Sorumluları elbette cezalandırılacaktır" dedi.
ANKARA ANKA