Çelik: İpekçi üçüncü denemede vuruldu

Çelik, Bugün gazetesinde dün yer alan açıklamalarında, şöyle konuştu:"Herkes Mehmet Ali Ağca'yı kahraman sanıyor. Öyle değil. Aranan tipte bir adamdı. Kartal Cezaevi'nden onu kaçıran benim. Barındırdım, pasaport aldım, cebine harçlık koydum, yurtdışına çıkarttım. Cezaevine elimizi kolumuzu sallayarak girip çıkıyorduk. Havacı binbaşı içeri götürdü. Cezaevindeki Cengiz Ayhan'ın planlaması gereği 12 kişi kaçacaktı. Sonra durum değişti. MHP'den birisi bana gelerek 'Kaçışı iptal edin, Mahir Çayan gibi vuracaklar' dedi. Vakit geçirmeden 'Yahya Efe' kimliğiyle cezaevine gittim. Geç kalmıştım. Ağca, sevk alıp ajan Atilla Serpil'le hastaneye gitmiş. Gerisi malum." Milliyet Genel Yayın Müdürü Abdi İpekçi cinayetinin kilit isimlerinden Oral Çelik, "İpekçi'ye üç suikast girişimi oldu. Üçüncüsünde hayatını kaybetti. İşin ortasındaydım. İki suikastı gerçekleştiremeyen arkadaşlar karikatürist Bedri Koraman'a yöneldi. Silah tutukluk yapınca vazgeçtiler. Bu işin detayını Koraman'dan dinleyin" dedi. 'Ağca'yı postaladık' Ağca'yı cezaevinden kaçıran er Bünyamin Yılmaz için "adamımız" diyen Çelik sözlerini şöyle sürdürdü:"Militan olma heveslisiydi. Cezaevi yönetimi firardan üç gün sonra haberdar oldu. Şahit durumundaki Bünyamin'in öldürülmesi gerekiyordu. Ancak acıdım, 100 bin lira ve 6.35 silah verip gönderdim. Sonra Ağca'ya peruk takıp Abdullah Çatlı'nın Erenköy'deki evine götürdük. Orada 20 gün kaldı. Erenköy'ü Ankara, Erzurum, Iğdır izledi. Son durak olan İran'da 20 gün kaldı. Sakal ve gözlük takıp 'Hint' pasaportuyla Bulgaristan'a postaladık. Orada pasaportu, 'Faruk Özgün' adına düzenlenmiş pasaport ile değiştirildi."Çelik, Türk İntikam Tugayı'nı da ilk olarak kendilerinin kullandığını söyledi. Karikatürist Bedri Koraman kendisine başarısız bir suikast girişimi yapıldığını doğruladı. Koraman şunları söyledi: "İpekçi öldürülmeden birkaç ay öncesi, eşim Nil'le birlikte dost ziyaretinden dönüyorduk. 03.00 sıraları. Nispetiye Caddesi'ndeki evin karşısına arabayı park ederken karım bana doğru ilerleyen bir adamı görünce haykırdı. Adam çelimsiz, karanlık yüzlü bir adam. Yaklaştı, silahı bana doğrulttu ve tetiğe bastı. Silah tutukluk yaptı. İkinci hareketinde şoktan çıktım. Üzerine atıldım, bir süre boğuştuk. Silahın kabzasıyla dudağımı yardı. Sonra çalışır vaziyetteki bir araca binerek uzaklaştı." Bedri Koraman Çelik'i doğruladı