Gizlenen polislerin ilişikleri kesilmemiş

Gezi Parkı eylemleri sürerken, evinden ekmek almak için çıktığı sırada gaz fişeğe ile vurularak yaralanan, uzun süre komada kaldıktan sonra yaşamını yitiren 15 yaşındaki Berkin Elvan’ın ölümüne ilişkin soruşturmada soru işaretlerine yenisi eklendi. Yaklaşık 1,5 yıldır ilerleme kaydedilemeyen dosyaya giren evraklara göre, savcılık, Elvan’ın vurulduğu 16 Haziran 2013’te, Okmeydanı’nda görevli polislerin listesinin ve fotoğraflarının gönderilmesini istedi. Gönderilen yanıt yazısında, olay günü görevli olan toplam 28 polisin fotoğrafları yer almadı. Emniyet, buna gerekçe olarak, polislerin ilişiklerinin kesilmesini gösterdi. Emniyetin yazısı, savcılığa, yaklaşık bir yıl sonra 16 Mayıs 2014’te ulaştı. Ancak emniyetten gelen, Haziran 2014 tarihli bir başka yazı, ilişikleri kesilen polislerin emniyet tutanağına savcılığa gönderilen “ilişikleri kesildi” yazısından yaklaşık bir ay sonra imza attığını ortaya koydu.
‘Suç günü görevdeydiler’
Mayıs 2014’te Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’yle ilişiği kesildiği belirtilen, M.U.T., E.A., O.K., M.Ö., H.B.’nin imzası Haziran 2014’teki görüntü izleme tutanağında yer aldı. Yine Mayıs 2014’te Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğüyle ilişiği kesildiği belirtilen ve görevi zet (gaz fişeği atan silah) kullanmak olan A.Ç., F.T. ile C.Y. de Haziran 2014’teki görüntü izleme tutanağına imza attı.
Elvan ailesinin avukatı Oya Aslan, “Ya imzalar hatalı ya da ilişikleri kesilmedi, iki durumda da sahtecilik var. Madem ilişikleri kesildi, nasıl polislerin imza attığı görüntü izleme tutanağına ilişik kesildikten sonra imza attılar. İlişikleri kesilmediyse neden fotoğrafları gönderilmedi. İlişik kesilse bile suç tarihinde görevdeydiler ve fotoğraflarının gönderilmesi gerekirdi” dedi.
Hiçbirini tanıyamadılar
Elvan dosyasında yapılmayanlar, bununla sınırlı değil. Dosyadaki evraklara göre, polislere, Ulusal Kriminal Büro tarafından hazırlanan ve olay yerine ilişkin görüntülerin saniye saniye incelenerek analiz edildiği görüntüler izletilerek, olay anında gaz fişeği kullanan polislerin teşhisi yaptırılmaya çalışıldı.
İlişiği kesildiği söylenen polislerin de imza attığı tutanaklara göre, olay anında gaz fişeği kullanan “gruplarda görevli personeller 1 ve 2 numaralı zetçi ile kasklı personel tespit edilemedi.”
Polislere izletilen bu görüntülerde, net biçimde, Berkin Elvan’ın vurulduğu saatte sokağın başında görevli polislerin gaz fişeği kullandığı görülebiliyor. 7 Nisan 2014’te bu görüntüler savcılığa sunulmasına rağmen, polislerin isimleri hâlâ “saptanamadı” ve savcılığa teslim edilemedi.

1.5 yılda hiçbir ilerleme yok

Elvan’ın, İstanbul’un göbeğinde vurulmasına rağmen, Haziran 2013’ten bu yana soruşturmasında kayda değer bir ilerleme olmadı. Soruşturmada şu gecikmeler yaşandı:
* Polislerin kimliklerine yönelik yazışmalar aylar sürdü ve her seferinde “bulunamadıkları” yanıtları verildi.
* Elvan’ın vurulmasına yönelik görüntüler dosyaya, olaydan neredeyse bir sene sonra, Nisan 2014’te girdi.
* Olayın olduğu gün hangi amirin görevli olduğu da ancak bu tarihte mümkün oldu, ancak üzerinden aylar geçmesine rağmen bu amirin ifadesine başvurulmadı.
* Emniyetten isim istendiğinde, olay tarihinde görevli bin 65 polisin tamamının ismi verildi. Sonraki yazışmalarda, olay sırasında bölgede 275 polisin çalıştığı belirtilerek bu isimler gönderildi.
* Polislerin fotoğraflarından bazılarının üzerinde isim, bazılarının üzerinde sicil numarasının yazılmadığı saptandı.
* Görevli polislere zimmetlenen silahların listesi hâlâ dosyaya girmedi.
* Olay anına ilişkin telsiz kayıtları hala dosyaya girmedi.
* İdari soruşturmada ifadesi alınan Çevik Kuvvet Şube Müdür Yardımcısı’nın adli soruşturmada ifadesi alınmadı. Müfettiş ifadesinde, Şube Müdür Yardımcısı’nın açık açık olay sırasında görev alan birlik ve grupları söylemesine rağmen, bu birlik ve gruplardaki polislerin isim listeleri ayrıca gönderilmedi.
* Soruşturma başlangıçta diğer tüm Gezi Parkı soruşturmaları ile birlikte ele alındığından aylarca işlem görmedi.
* Aynı polisler, hem olay yerinde MOBESE olmadığı yazısına hem MOBESE olduğuna ama zarar gördüğünden çalışmadığına ilişkin yazılara imza attı.
* Olay yeri görüntüsü talebine 6 ay sonra görüntü olmadığı yanıtı geldi. Buna karşılık, haber ajanslarının görüntülerinde bölgede çekim yapan tomaların görüntüsü saptandı. Buna rağmen kayıtlar dosyaya girmedi.
* Emniyetten bölgedeki güvenlik kameralarının kayıtlarına yönelik araştırma yapılıp yapılmadığı yazısı da gönderilmedi.
* 63543 numaralı shortland aracın görüntüleri istenmesine rağmen, uzun süre yanıt gelmedi. Daha sonra Shortland’in sınırlı kayıt yapabildiği, bu kayıtların da silinmiş olabileceği bildirildi. Olay günü kayıtlarının olmadığı vurgulandı.

‘Titizlikle’ yürütülmüş

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Elvan ailesinin, soruşturma görevlerini yerine getirmedikleri gerekçesiyle dönemin İstanbul Valisi ile İstanbul Emniyet Müdürü hakkındaki suç duyurusunu takipsizlikle sonuçlandırdı. Takipsizlik kararında, Berkin Elvan’ın yaralanmasından itibaren soruşturmaya başlandığı, faillerin tespiti için titizlikle bu soruşturmanın yürütüldüğü, kolluk birimlerine titizlikle araştırma yapılması için gerekli talimatların verildiği, emniyetin bilgileri gizlediği ve kasten gecikmeli yanıt verdiğine yönelik somut delile rastlanmadığı, vali ve emniyet müdürünün soruşturmayı engelleme amacına yönelik bir yazı veya tanık ortaya konulamadığı vurgulandı. Kararda, vali ve emniyet müdürünün soruşturulmasına yönelik herhangi bir “makul şüphe” olmadığı ifade edildi.