23.10.2009 - 01:46 | Son Güncellenme:
ESRA ALUS İstanbul
Duruşmalardaki tuhaf hareketleri sebebiyle Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne sevk edilen, ancak, burada 3 hafta süren kontroller sonunda, “kendisini hasta gibi göstermeye çalıştığı” tespit edilen Ergenekon sanığı Alparslan Arslan’ın sorgusuna devam edildi.
Silivri’de İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen birinci Ergenekon davasının 118. duruşmasında, Danıştay saldırısı zanlısı Alparslan Arslan, üye Hâkim Sedat Sami Haşıloğlu’nun sorularını yanıtladı.
Haşıloğlu’nun, “Raporlara göre, ceza ehliyetine sahip olduğunuz, kendinizi akıl hastası gibi göstermeye çalıştığınız belirtiliyor” sözleri üzerine, Arslan ilginç yanıtlarına devam etti.
Arslan, “Doktorlara sormak lazım. 10 gün yaşadım hastanede. Gördüğümde ürperdim. Manevi problemler yaşamamak için uğraş içindeyim” dedi.
‘Neden öfkelisin?’
Arslan’ın anne ve babasına karşı neden öfke duyduğuna yönelik sorular soran Haşıloğlu, “Geçen duruşmalarda babanıza karşı ağır hakaretler içeren kelimeler kullandınız. Anne ve babanıza karşı öfkeniz ne zaman başladı?” diye sordu.
Cezaevine girdikten sonra ilişkilerinin bozulduğunu ve o zaman öfke duymaya başladığını belirten Arslan, “Babalık müessesesi evladını hapsetmek değildir. Su, bir yere kadar dolar, sonra taşar. Ben Müslümanım, karşımdaki insanı bir Müslüman gibi görmek isterim” dedi.
Haşıloğlu, “Referansınızın din olduğundan bahsediyorsunuz. Beyanlarınızda çelişkiler var” deyince Arslan, “Anne ve babama karşı bir saygısızlığım yok. Allah’a ve kutsal değerlerime saygısızlık yapanları parçalarım. Ortaokuldan sonra baskıdan dolayı İdris Arslan denen kişiden koptum. Onlarla iletişimim sadece din çerçevesinde onlara gösterdiğim saygıdan ibarettir” dedi.
Gizli tanık 9
Anne ve babasının beş vakit namaz kılmaya gayret eden kişiler olduğunu da belirten Arslan, büyük kızkardeşinin kapalı olduğunu, küçük kızkardeşinin de sonradan kapandığını söyledi.
Arslan, cezaevinde insanın Allah’a düşman olabileceğini belirterek, “Yusuf aleyhisselam 7 yıl kalmış. Bunu anlamak mümkün değil” dedi.
Haşıloğlu’nun Arslan’ın çapraz sorgulamasında, gizli tanık 9’un beyanlarıyla ilgili soru sormasıyla salonda tartışma çıktı. Bu sorularla ilgili olarak tutuklu sanıklardan Doğu Perinçek, “Gizli tanık 9’un Osman Yıldırım olduğunu herkes biliyor. Bir kişi hem sanık, hem tanık olamaz. Bu konuda bir ara kararınız mevcut. Lütfen toplanın ve bir karar verin” dedi.
Diğer sanık ve avukatlarının da katıldığı tartışma sırasında Perinçek, “Abdullah Öcalan’ı affetmek için kurulmuş bir mahkemedir bu” dedi. Verilen aranın ardından kararını açıklayan Mahkeme Heyeti, talebi, “Yasada sanık olan kişilerin tanık olarak dinlenmesine aykırı bir düzenleme olmadığı” gerekçesiyle reddetti.