20.10.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:
Gizem Çetimen
“Osmanlı’dan Günümüze Biçki Dikiş” sergisi, geçtiğimiz günlerde Mimar Sinan Üniversitesi Tophane-i Amire Kültür Merkezi’nde ziyaretçileriyle buluştu. Sabancı Olgunlaşma Enstitüsü tarafından desteklenen ve 25 Ekim’e dek sürecek sergi, Osmanlı döneminden günümüze gelen biçki ve dikişte kullanılan malzemeleri ve o dönem verilen eğitimi gözler önüne seriyor. Projenin araştırma bölümünde yer alan Haluk Perk ile hem sergi hem de biçki dikiş eğitimi hakkında konuştuk.
Terziliğin bittiği gibi..
“Osmanlı’dan Günümüze Biçki Dikiş”in hikâyesini nasıl özetlersiniz?
Kültür Bakanlığı’na bağlı özel bir müze sahibiyim. Arkeolojik alandaki eserlerimiz kayda tabidir. Arkeolojik eserlerin günümüze yansımalarının beni etkilemesiyle Osmanlı eserlerini toplamaya başladım. O zaman dokuma araçlarının ağır şartlarının formlarının çok fazla değişmediğini gördüm. Onları mukayese ederken de böyle bir koleksiyon oluşturdum. Esasında koleksiyonumda sergilediğimiz eserlerden çok daha öncesine ait eserlerde mevcut ve formlarının benzerlik gösterdiğini de hazırladığımız katalog çalışmasında da görülüyor. Ama bizim konumuz Osmanlı dönemi olduğu için Osmanlı’dan günümüze biçki ve dikişle ilgili hem eğitimi hem de bunların kullanıldığı malzemeleri sergiledik. Sergilediğimiz eserler benim Osmanlı dönemi koleksiyonumun ufak bir kısmı.
Daha değişik projeler konuşulurken Cumhurbaşkanı Danışmanı Hümeyra Şahin, bizlere böyle bir projeden bahsetti. Ben de bu konuda katkı sağlayabileceğimi söyledim. Bir, iki ufak örnekle ve benim koleksiyoner kimliğime inanması sebebiyle bana vermiş olduğu destekle bu projede bulundum. Koleksiyon yapmamın keyfini de burada görmüş oldum.
Projeyi yaparken nasıl bir süreçten geçtiniz?
Sabancı Olgunlaşma Enstitüsü, Milli Eğitim Bakanlığı ve Milli Saraylar’dan uzman arkadaşlar, çok destek verdi. Bu sergide, malzemeleri hem küratörle hem de akademisyenle yapmış olduğum iş birliğiyle hazırladım ve çok keyifli bir süreç geçirdik.
Fotoğraflar: HÜSEYİN ÖZDEMİR