‘İrtica siteleri’ kurayla dağıtılmış

“İnternet andıcı” davasının birleştiği “İrticayla Mücadele Eylem Planı” davasının dünkü duruşmasında bir dönem “irtica.org” adlı internet sitesini yöneten ve tutuksuz yargılanan sivil memur Meryem Kurşun dinlendi. Kurşun, “Dursun (Çiçek) Albay ‘Hangisini istiyorsanız aranızda karar verin’ dedi. Biz de kura çektik. Bana irtica.org sitesi, Ece’ye ise diğeri düştü. Bu site kurada Ece’ye çıksaydı örgüt üyesi o olacaktı. Burada olmamın nedeni kurada irtica.org’un bana çıkmasıdır. Kader kurbanıyım” dedi.
Silivri’de İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 47. duruşmasında dinlenen Meryem Kurşun, Bilgi Destek Dairesi’nde Ocak 2008 tarihine kadar Dursun Çiçek’in müdürleri olduğunu ifade etti.
Kurşun, “Faaliyette olan 6-7 internet sitesinin yanında 2 sitenin daha kurulması düşünülüyordu. Bu birimde 2 bayan sivil memur çalışıyorduk. Dursun albay ‘Hangisini istiyorsanız karar verin’ dedi. Biz de kura çektik. Bana irtica.org sitesi, Ece’ye ise diğeri düştü. Bu site kurada Ece’ye çıksaydı örgüt üyesi o olacaktı” dedi.

‘Benim irtica uzmanlığım yok’
Kurşun, izlenme oranı düşük olan irtica.org’un, internet siteleriyle ilgili bir gazetede haber yayımlandığı gün tavan yaptığını söyledi. “Pkkgerçeği” adlı sitenin birinci, “Türkatak” adlı sitenin ise ikinci, irtica sitesinin ise en fazla üçüncü sıraya çıktığını ifade eden Kurşun, şöyle devam etti: “Bana yalnızca takip etmem gereken siteler bildirildi. Amacım, TSK aleyhine yapılan yayınlar varsa ya da suç unsuru oluşturabilecek yayınlar varsa bunları bildirmekti. Bunlar suç mu, değil mi, karar veremeyeceğim soyut konulardı.
Bazen bakmadan öylesine geçiyordum. Basın özetlerini internette bulup siteye yüklerdik. Benim irtica uzmanlığım söz konusu değildir, bir eğitim almadım. Haberlerin seçilmesi konusunda bir inisiyatifim yoktu. Emir komuta zincirinin olduğu askeriyede ‘verilen emri uygulamama’ diye bir şey yoktur.”

‘Benim kişisel sitem değil ki!’
“İrtica ile Mücadele Eylem Planı” belgesini görmediğini belirten Kurşun, “Bu site, benim kişisel sitem değildir. Kurumsal görüşü yansıttığını düşünüyorum. Bu birime atanmayı da, çalışmayı da ben seçmedim. Bilgi Destek Dairesi’nde diğer memurlar ne yaptıysa ben de onu yaptım” dedi. Örgüt üyesi olmadığını, dünyaya vicdanla bakan bir insan olduğunu ifade eden Kurşun beraatına karar verilmesini istedi.
Kurşun, duruşmada gözyaşlarına hakim olmaya çalışarak şunları söyledi:
“Felsefe öğretmeni olduğum okuldan alıp İstanbul’a getirdiler. Çocuklarımla vedalaşamadım. Savcılıkta ‘terör örgütü üyesi’ olmakla suçlandığımı duyunca büyük şok geçirdim. Ben 2 çocuk annesiyim. Yaşama savaşı veriyorum. Terör benim hayat felsefeme aykırı. Şok halindeydim. Ben kader kurbanıyım. Keşke ev hanımı olup çocuklarımla otursaydım. Çok üzgünüm.”

Sanıktı avukat oldu
Ergenekon ana davasından 3 yıl tutuklu kaldıktan sonra tahliye olan Nusret Senem, tahliyesinin ardından ilk defa Silivri’de bir davaya avukat olarak katıldı. Senem, “Islak imza” davasından tutuklu yargılanan ve koğuş arkadaşlığı yaptığı Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Deniz Yıldırım’ın avukatı olarak duruşmada hazır bulundu.