GündemKuzen katiline ömür boyu hapis istemi

Kuzen katiline ömür boyu hapis istemi

09.07.2009 - 11:17 | Son Güncellenme:

.

Kuzen katiline ömür boyu hapis istemi

Antalya’da geçen yıl aralık ayında, 11 yaşındaki ilköğretim okulu öğrencisi Ural Giray Çelikcan’ın halasının oğlu Beşir Anıl Hüyük tarafından kaçırılması ve öldürülmesine ilişkin cinayetle ilgili dava açıldı. İddianamede, sanık Beşir Anıl Hüyük’ün, üç ayrı suçlama ile ağırlaştırılmış ömür boyu hapis ve ayrıca 30 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.

Antalya’da 23 Aralıkta, öğrenim gördüğü TED Antalya Kolejinin servisinden evinin bulunduğu caddede indikten sonra kaybolan ve iki gün sonra halasının oğlu Beşir Anıl Hüyük’ün (28) Duacı köyünde kiraladığı evde öldürülmüş, cesedi parçalanmış halde bulunan Ural Giray Çelikcan’ın kurban gittiği cinayetle ilgili iddianame hazırlandı. Çocuğun parçalanan ve bir kısmı yakılan cesedine ilişkin otopsi raporunun beklenmesi nedeniyle yedi ay sonra hazırlanan iddianame, Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

Antalya Cumhuriyet Savcılığının iddianamesinde, sanığın telefonunu takibe alan polis tarafından Duacı köyündeki eve yapılan baskında öldürülmüş bulunan çocuğun maruz kaldığı vahşet ile halen Antalya L Tipi Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunan (28) sanık Beşir Anıl Hüyük’ün eylemlerine ilişkin bilgilere yer verdi.

İddianamede, okul servisinden indiği Metin Kasapoğlu Caddesi’nde, halasının oğlu Beşir Anıl Hüyük tarafından çağrılarak otomobile alınan ve bu andan itibaren kaybolan Ural Giray Çelikcan’ın cesedinin, babası Yusuf Ziya Çelikcan ile telefonla aynı gece görüşen sanık Hüyük’ün cep telefonu sinyalinin takibi sonucu iki gün sonra Duacı köyündeki evde bulunduğu hatırlatıldı.

Antalya’da turizm alanında faaliyet gösteren bir şirketin sahibi olan Yusuf Ziya Çelikcan’ın, bir dönem Ege Üniversitesi İktisat Fakültesinde öğrenim gören ablasının oğlu Beşir Anıl Hüyük’ü yaz aylarında yanında çalıştırdığı, olaydan birkaç önce de pilotluk kursuna katılmak isteyen yeğenine 15 bin avro verdiği belirtilen iddianamede, ifadesine göre, Çelikcan’ın, sanıkla en son oğlunun kaybolmasından iki hafta önce görüştüğü belirlendi.

SÖZDE KAÇIRILMA İDDİASI VE FİDYE TALEBİ

Haberin Devamı

İddianamede, kayıp çocuk polis tarafından aranırken aynı gün dayısına telefon eden Beşir Anıl Hüyük’ün yeğeni Ural Giray ile birlikte kaçırıldıklarını söylediği ve dayısından yardım istediği anlaşılırken, telefon görüşmelerinde sanığın, "Dayı benim ayaklarım bağlı, bizi kaçırdılar. Öldürecekler. Beni ormanlık alana getirdiler, çok dövdüler. Yanımda iki kişi var. Bazı istekleri var. İkimiz için 200 avro istiyorlar" sözleriyle fidye isteyenlere sözde aracılık yaptığı saptandı.

Dayısı tarafından fidyenin hazır olduğu belirtilerek polis kontrolündeki buluşma için ikna edilmek istenen, tüm bu telefon görüşmeleriyle şüpheli olarak takibe alınan ve cep telefonu sinyalleriyle yeri tespit edilmeye çalışılan sanığın konuşmalarının, başlarda son derece soğukkanlı olduğu, ancak son konuşmada yakalanma korkusuyla tedirginlik yaşadığı belirtilen iddianamede, baz istasyonu sinyalinin alınması sonucu Duacı köyünde kiraladığı eve yapılan baskın sırasında sanığın, eve giren jandarma ve polise, "çocuk öldü" dediği bildirildi.

SAVCININ ODASINDA İNTİHARA KALKIŞTI

Haberin Devamı

İddianamede, cesedi parçalanmış olarak bulunan ve bazı parçaların sanık tarafından sobada yakılmaya çalışıldığı belirtilen Ural Giray Çelikcan’ın yapılan otopside göğsü, kalbi ve karaciğerinde kesici ve delici aletle her biri öldürücü 16 darbenin bulunduğu bildirildi.

İddianameye göre, yakalanan sanığın jandarmada gözetim altındayken eşofmanının fermuar demiriyle boynunu kesmeye çalıştığı, sevk edildiği adliyede de ifadesini alan Cumhuriyet savcının odasındaki pencereden atlamaya kalktığı, bu sırada savcı ve yanındaki diğer kişiler tarafından tutulduğu ortaya çıktı.

Soruşturmanın tüm aşamalarında birbirinden farklı ve çelişkili ifadeler veren sanığın jandarmadaki ifadesinde cinayet suçunu reddettiği ve iki kişi tarafından kaçırıldıklarını söylediği, savcılıkta ise fidye için kaçırıldığı izlenimi vermeye çalıştığı kuzenini, otomobilinde bir anlık bunalım sonucu tabancayla ateş ederek öldürdüğünü iddia ettiği bildirildi. Sanığın olayda kullandığını ileri sürdüğü tabancanın da denizde 18 metre derinlikte bulunduğu, ancak olayda kullanıldığına dair bulgu elde edilmediği belirtilen iddianamede, Hüyük’ün olaydan yaklaşık bir hafta önce bir yapı marketten testere ve çeşitli malzemeler aldığı tespitlerine de yer verildi.

Ukraynalı bir kadınla ailesinden gizlice evlendiği ortaya çıkan, belirli bir işte çalışmadığı, annesine birkaç kez kredi çektirdiği ve dayısından son olarak aldığı 15 bin avroyu da muhtemelen eşiyle harcadığı öne sürülen sanığın, "Türkiye dışında kendisine maddi sıkıntı çekmeyeceği düzen kurmak amacıyla ekonomik durumunun iyi olduğunu düşündüğü dayısından, oğlu Ural Giray Çelikcan’ı kullanarak haksız maddi menfaat sağlamaya çalıştığı" iddia edildi.

Sanığın ıssız sayılabilecek Duacı köyünde bir orman evi kiraladığı, otomobili bulunmasına rağmen tanınmamak amacıyla başka bir otomobil satın aldığı ve çocuğu öldürmeyi planladığı için elektrikli testere satın aldığı öne sürülen iddianamede, okul dönüş saatini ayarlayarak kendisine güven duyan küçük çocuğu gezdirmek bahanesiyle aracına aldığı belirtildi.

Çocuğun her biri tek başına öldürücü nitelikteki 16 delici alet darbesi vurularak yaraladığını ve buna bağlı oluşan iç organ harabiyeti sonucunda öldürüldüğü bildirilen iddianamede, darbe sayısının fazla olmasının ise sanık tarafından çocuğun ölmediği ve bağırıp yakalanmasına neden olacağını düşünmesinden kaynaklı olduğu ileri sürüldü. İddianamede, "Bu manada sadece darbe sayısının fazla olmasının eylemini canavarca hisle veya eziyet çektirerek gerçekleştirdiğinin kabulünü gerektirmediği" ifadesine yer verildi.

İddianamedeki bu ifadeye ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Antalya Cumhuriyet Savcılığı yetkilileri, sanığın maddi menfaat temini amacıyla cinayeti planladığı ve bunun için hazırlık yaptığının tespit edilerek, hakkındaki "nitelikli insan öldürmek" suçlamasında, cezayı ağırlaştırıcı üç ayrı artırım maddesinin de yer aldığını bildirdiler. Bu olayda kamuoyundaki "canavarca cinayet" algısına karşın, TCK’da "canavarca ve eziyet çektirerek öldürme" olaylarının farklı şekilde ele alındığı ve bu yönde örnekler bulunduğuna işaret eden yetkililer, elde edilen delillerle Beşir Anıl Hüyük’ün işlediği cinayette bu suçun somut olmadığını, bu nedenle bu maddenin artırım maddesi olarak da iddianamede yer almadığını söylediler.

Sanığın olaya ilişkin başka kişileri suçladığı ve intihar isteğini yazdığı çeşitli notlara da yer verilen iddianamede, Beşir Anıl Hüyük’ün dayısından haksız maddi menfaat sağlayarak, yasal olmayan yollardan yurt dışına çıkmayı planladığı da öne sürdü.

Cumhuriyet Savcılığı, iddianamede, çocuğun kaçırıldığı, alıkonulduğu, öldürüldüğü, delilerin yok edilmeye çalışıldığı ve cesedinin bulunduğu 23-25 Aralık tarihleri arasındaki günlerinde gece ve gündüzleri kesintisiz suç tarihi olarak bildirirken, sanığın, eylemleriyle, "nitelikli insan öldürmek", "nitelikli yağmaya teşebbüs" ve "özgürlüğü kısıtlama" suçlarını işlediğini öne sürdü.

Savcılık, sanık Beşir Anıl Hüyük’ün, artırıcı ceza maddeleriyle birlikte üç ayrı suçlamayla cinayetten ağırlaştırılmış ömür boyu hapis ile diğer iki suçlamadan da yaklaşık 30 yıla kadar da ayrıca hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti.

Hüyük’ün yargılaması önümüzdeki günlerde başlayacak.

KEŞFETYENİ
Kim der 66 yaşında! Fit halinin sırrını açıkladı
Kim der 66 yaşında! Fit halinin sırrını açıkladı

Cadde | 22.05.2025 - 07:11

66 yaşındaki ünlü sanatçı Muazzez Ersoy, fit görünümüyle dikkatleri çekiyor. Kameralar karşısına geçen Muazzez Ersoy, 38 beden olduğunu açıkladı.

Yazarlar