15.02.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:
0
Menderesin Londrada geçirdiği korkunç kazanın görüntüleri ilk kez ekranda Can Dündarın yönetiminde, Koçbankın desteğiyle hazırlanan "O Gün" belgeselinde, İngiliz film ekiplerince, kazadan hemen sonra çekilen bir filme yer verilecek. Uçağın enkaz kaldırma çalışmalarını, Menderesin kaldırıldığı hastaneyi ve Başbakanın diğer kazazedeleri ve kendisini kurtaran aileyi ziyaretini gösteren bu film, Türkiyede ilk kez yayımlanacak.Belgeselde ayrıca Menderes ve arkadaşlarını kazadan sonra yaralı olarak bulup evlerinde tedavi eden Bailey ailesinin küçük kızı Elizabeth de gördüklerini anlatacak. Başbakan Adnan Menderesin 1959 yılında Londrada geçirdiği korkunç uçak kazası, ilk kez yayımlanacak görüntüleri ve ilk kez konuşacak tanıklarıyla yarın gece (pazar) CNN Türk ekranına geliyor. Kaza nasıl olmuştu? Ancak Yeşilköyden havalandıktan sonra Londrada havanın kapalı olması nedeniyle uçağın önce Parise inmesi düşünülmüş, ancak daha sonra uçak Londranın 40 kilometre güneyindeki Gatick havaalanına yönelmişti.Uçağın sol arka tarafında pencere kenarında oturan Menderes, koyu gri renkte bir sis tabakasının ortasında görmedikleri bir piste doğru inerken hissettiklerini daha sonra şöyle anlatmıştı:"Ölüm korkusunun, ölümden daha beter bir duygu olduğunu o an hissettim. İki alemin ortasındaydım: Takdire sığınmaktan başka yapacak bir şey yoktu. İlk aklıma gelen sureyi okumaya başlayarak kendimi kadere teslim ettim."Saat 19da uçağın yolcuları havaalanının yakınındaki çam ormanına doğru indiğini fark ettiler. Pilot, göremediği iniş pistine 2 mil kala alçalmış ve ağaçlara çarpan uçak, 250 metre kadar sürüklendikten sonra durabilmişti.Bu arada Menderesin oturduğu kuyruk kısmı kopmuş ve gövde bir süre sürüklendikten sonra durup yanmaya başlamıştı.Yolcular feryat ederek yanan uçaktan çıkmaya çalışıyordu.Bu arada Başbakan Menderesin yüzü sıyrılmış, ayağı uçağın tabanında bir yere sıkışmıştı.Düşüş sırasında uçak ters dönünce Menderes de enkazın içinde baş aşağı asılı kalmış, imdadına yetişen DP Sakarya milletvekili Rifat Kadızade Başbakanı ayağını çekerek kurtarmıştı. Başbakan Menderes 1959 yılının 17 Şubat sabahı, Londraya gitmek üzere Türk Hava Yollarına ait Viscount tipi 4 motorlu "Sev" yolcu uçağına binmişti. İngiltereye, bağımsız Kıbrıs devletini kuracak olan Londra anlaşmasına imza atmaya gidiyordu. "Arkadaşlar yanıyor" Kurtulan yolculardan Melih Esenbel hemen Başbakanın yanına geldi.Menderesin yüzündeki yırtık dışında bir yarası görünmüyordu. Ancak üstü başı çamur içinde ve perişan haldeydi. Son derece üzgündü. Esenbele "Şu hale bak, ne trajedi, arkadaşlar uçağın içinde yanıyorlar" dedi.O sırada çevredeki bir çiftlik evinde oturan Tony ve Margareth Bailey çifti, gürültüyü duyup evden fırlamıştı. Yaralıları şok olmuş bir halde buldular.Ormanın içinde şaşkın bekleşen bu adamlardan biri Türkiyenin başbakanıydı.Tony Bailey uçaktakileri kurtarma çabasına girişirken, eşi, Başbakan Menderesi, Rifat Kadızadeyi ve Şefik Fenmeni arabasına alıp eve götürdü.Eski bir hemşire olan Margareth Bailey yaralılara ilk müdahaleyi orada yaptı. Tanıkların anlattıklarına göre Menderesin bir koluna Rifat Kadızade diğer koluna da Şefik Fenmen girdi. Ve kaza mahallinden uzaklaşıp bir yere oturdular. Menderes nerede? Bir süre sonra Başbakanın hayatta olduğu anlaşıldı.Şefik Fenmenin Londradaki Türkiye Büyükelçiliğini aramasından sonra da Başbakanın yeri tespit edildi.Menderes hafif bir sıyrıkla mucize eseri kurtulmuş, ancak kazada Sev uçağının yolcularından 14ü şehit olmuştu. BBCnin haberi duyurmasından sonra Türkiye kazayı öğrenmiş ve başta Cumhurbaşkanı Celal Bayar olmak üzere herkes panik halinde Menderes ve arkadaşlarının akıbetini araştırmaya koyulmuştu. ŞEFiK FENMEN Korkunç bir rüya gibiydi Ve Londra kazasını yıllar sonra ilk kez "O Gün" belgeseli için Yusuf Kenan Beysülene anlattı:"Kemerlerimiz takılmıştı. Dışarıda hava alacakaranlıktı. Uçak havada devamlı dönüşler yapıyor fakat inişe geçemiyordu. Etrafımızı kalın, koyu gri renkte bir sis tabakası çevrelemişti. Sonunda inişe geçtiğimiz anlaşılıyordu. Uçakta sessiz bir bekleyiş vardı.Bir anda büyük bir gürültüyle kendimi uçağın enkazı altında yerde buldum. Etrafımda küçük alevler yanıyordu. Önümde Melih Esenbelin bir gündüz ışığına doğru süzüldüğünü gördüm. Ve ona yardım etmeye koyuldum. Kısa sürede kendimizi dışarı atmayı başardık. Korkunç bir rüya gibi..." Kazada ölümden dönen Başbakanın Özel Kalem Müdür Yardımcısı Şefik Fenmen yaşadığı dehşeti yıllarca kimseyle paylaşmadı. Margareth Bailey Menderes şok olmuştu Margareth yıllar sonra bir Türk doktorla tanışıp evlendi ve İzmire yerleşti ve küçükken tanık olduğu olayı orada "O Gün"e anlattı:"Önce uzaktan bir ses duyduk, sonra bir sürtme sesi ve patlama... Herkes pencerelere koştu, sisten hiçbir şey gözükmüyordu ama çok büyük bir terslik olduğunun farkındaydık...Babam bir balta alıp anneme Hadi gidiyoruz dedi. Arabaya bindiler ve kaza yerine gittiler. Annem arabayla biraz uzakta bekledi, babam uçağın yanına gitti. Yardım etmeye çalışıyordu. O sırada orada bekleyen annem ormanın içinde bir adamla karşılaştı. Şok halindeki bu adam Adnan Menderesti. Annem onu hemen arabaya alıp eve götürdü, pansuman yaptı. Yaraları temizledi, ambülans çağırdı Menderes şok halinde olduğu için konuşamıyordu." Kazadan sonra Başbakan Adnan Menderes ve iki kazazedeyi çevre çiftlikte oturan Bailey ailesi kurtardı. Eski bir hemşire olan Elizabeth Bailey Başbakana ilk müdahaleyi yaparken o günlerde henüz 6 yaşında olan kızı Margareth de olup biteni izliyordu. Can Dündarın yönettiği "O Gün" belgeseli, Başbakan Menderesin Londradaki uçak kazasını, ilk kez konuşan tanıklar ve ilk kez yayımlanacak görüntülerle yarın gece CNN Türk ekranına getiriyor