13.10.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
DAMLA YUR
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Önleyici Hizmetler Şube Müdürlüğü’nde görevli polislere geçtiğimiz günlerde elektroşok silahları dağıtıldı. 7 metreye kadar etkili olan silahlar hedef alınan kişiyi 10 saniye boyunca sersemletiyor. Doğrudan öldürme etkisi olmayan bu silahları kullanacak ekiplere üç gün eğitim de verildi. Ancak bu uygulama beraberinde bir tartışma da getirdi:
Kadına şiddet eylemleri
Eski Emniyet Müdürü Celal Kahraman: 10 saniye sersemletince yakalama kolaylaşır. Etkisizleştirir de karşı tarafı. Türkiye’nin böyle bir uygulamaya ihtiyacı var. Özellikle kadına şiddet olaylarını durdurmak oldukça zor. Kadına şiddet dışında eylemlerde de bu tarz bir yönteme ihtiyaç var. Artık polise eskisi gibi saygı kalmadı. Polisten korkulmuyor. Saldırı anında saldırganın karşısına emniyet müdürü dahi çıksa saldırıya devam edebiliyor. Kimse dinlemiyor polisi. Eskiden ‘dur’ denildiği zaman duruluyordu, artık böyle bir durum yok. Coplada önleme yapılamıyor, basın çekiyor. Kabul edilmeli ki bu toplumda şiddet var. Büyük olaylar çıkıyor. Bunun uygulanması nasıl olur bilemem ama ihtiyaç kesinlikle var.
Beyin ve kalbi etkiler
İstanbul Tabip Odası Başkanı Taner Gören: Elektromanyetik gücün bilinci kapatarak sersemletici bir etki yapması söz konusu. Tüm organlar elektrikle çalışır fakat beyin ve kalp tamamen elektrikle çalışan bir dokudur. Dışarıdan gelen güçlü elektrik özellikle bu iki organı olumsuz etkileyerek fonksiyonları bozar. Özellikle kalp krizi geçirmiş bireyleri negatif etkilediği gibi kalp pili olan insanların da pillerinin programını bozabilir. Epilepsi ya da beyin, damar hastalığı olan bireylerde ciddi risk oluşturabilir. Bazı kaygılarım var çünkü biber gazında orantısız bir güç kullanıldığını gördük. Gruplar dağıtılmak istenirken atılan biber gazı fişekleri 5 kişinin yaşamını yitirmesine sebep oldu. Türkiye’de ciddi tehlikeler yaratabileceğini, orantısız kullanımının olabileceğine dair kaygılarım var. Tabip Odası olarak detaylı inceleme yapacağız.
Öldürmek için kullanılır
İTÜ Elektrik-Elektronik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selçuk Paker: Elektromanyetik dalganın insanlar üzerinde kullanılabileceği bir yaşam eşiği var. Bunun üzerindeki bir eşiğe maruz kalmaması önemli. Temas olmadan elektroşok silahının sivil alanda kullanıldığını hiç duymadım. Askeri alanda kullanıldığını biliyoruz. Çünkü zaten orada amaç öldürmek. Bu yüzden askeriyede olmaması için bir neden yok. Fakat sivil hayatta kullanılacak oluşu düşündürücü. Sivil hayatta ciddi tehlikeleri olabilir.
Dikkatli kullanılmalı
İTÜ Bilgisayar ve Bilişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Berk Üstündağ: Üreticiler kullanım yerine dikkat etmeli. Toplum olaylarındaki kullanımla sınır güvenliği alanındaki kullanımı aynı değildir. Üretici askeri alanı göz önünde tutup üretim gerçekleştiriyorsa bunu kentte kullanmak tehlikelidir.”
BM ve Af Örgütü’ne göre işkence aleti
Türk polisine dağıtımı yapılan ve bundan böyle kullanılacak olan elektro şok tabancaları, Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Komitesi, İnsan Hakları İzleme ve Uluslararası Af Örgütü tarafından işkence aracı olarak kabul ediliyor. Bu silahın ülkelere göre kullanım durumu ise şöyle:
Fransa: İlk kez 2008’de polis kullanımına verildi. Ancak 2009 yılında bir mahkeme kararıyla geri alındı. Ancak 2010 yılında bir kadın polisin görev sırasında öldürülmesi üzerine kullanımı tekrar başlatıldı.
Almanya: Sadece özel polis kuvvetinin bu silahları kullanma yetkisi var.
ABD: Elektro şok tabancaları bu ülkede ateşli silahtan sayılmıyor ve bir kaç eyalet dışında siviller tarafından da kullanılabiliyor. Ancak silahın polis tarafından aşırı kullanıldığına dair yargı kararları var. 2009 yılında 15 yaşındaki bir çocuğun şok tabancası ile vurulması sonucu hayatını kaybetmesi büyük bir tartışmayı da beraberinde getirmişti. Polisler tarafından 20 kez şok tabancasıyla vurulan Erick Hammock ve 2 dakika 49 saniye boyunca şok verilen Maurice Cunningham’ın ölümleri de bu tartışmaları şiddetlendirdi.
İngiltere: Özel eğitim verilen polis memurlarının kullanın yetkisi var.
İsrail: 2009’dan beri polislerce kullanılıyordu. Ancak bu yıl polise direnmeyen bir kişi üzerinde aşırı oranda uygulanınca kullanımı askıya alındı.
İsveç: Etik Komisyonu, “riskleri konusunda yeterli çalışma olmadığı” gerekçesiyle kullanımına izin vermedi.
DIŞ HABERLER SERVİSİ