Gündem Palto, dolmakalem ve diğer başlangıçlar

Palto, dolmakalem ve diğer başlangıçlar

02.01.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:

Dolmakalem yazı araç-gereçlerinin kralıdır. İyi bir dolmakalem yazma yetkisi, cazibe ve kararlılık verir, günümüzün hızlı ama sıkıcı yaşantısına karşı zamanı yavaşlatır ve farkındalık kazandırır

Palto, dolmakalem  ve diğer başlangıçlar

Erkek giyim tasarımcısı ve yazar Edoardo G. Ristori, Esquire dergisinin 2022’nin ilk sayısında palto üzerine yazmış. Ristori, paltonun yeri doldurulamaz ve akılda kalıcı bir giysi olduğunu anlatıyor. Bu güzel yazıyı okurken Gogol’un 1842’de yazdığı “Palto” öyküsünü düşünmeden edemedim. “Palto” öyküsü 180 yıllık ama öyle taze ki adını aldığı giysi gibi nesiller gelip geçiyor ama bir kez okundu mu hiç unutulmuyor. Ristori Bey ise paltonun giysilerin kralı olduğunu söylüyor ve ardından “palto her şeyden önce romantik bir parçadır“ diye ekliyor. İyi bir dolmakalem de öyledir, her zaman tazedir, akılda kalıcı ve havalıdır.

Haberin Devamı

Ancak her işte olduğu gibi krallığa uzanan yol emek istiyor, heves istiyor. Hevesiniz var diyelim yola nasıl çıkacaksınız? Pek çok marka var, herkes kendine göre başka bir liste oluşturabilir ama başlangıç için benim önerilerim şunlar:

Bic All-in-One

Daha başlarken bütçeyi sarsmak olmaz. Üstelik belki de dolmakalem size göre değildir, hiç belli olmaz diyerek başlangıç için en mütevazı ve en iyi seçim bence BIC All-in-One olmalı. Mürekkep haznesi öyle büyük ki sayfalar dolusu yazabilirsiniz. Eğer kırtasiyede BIC bulamazsınız, Pilot V-Pen de iyi bir seçenektir.

Pilot Kaküno

Çocuklar için tasarlanmış olsa da yetişkinlerin bayılarak kullanacağı harika bir kalem. Küçük ayrıntıları ise beni kendisine bağlayan cinsten: Kaküno’nun ucuna yakından bakanlar gülümseyen bir yüz görecektir. (Daha ince uçlara sahip yeni modellerde ise göz kırpan veya dil çıkartan bir yüz var.) Sarı, mavi, turuncu, pembe, kırmızı ve fıstık yeşili kapaklarıyla da ilgi çekici.

Haberin Devamı

Scrikss 419

Yerli üretim Scrikss 419 ilk kez 1989'da üretilmeye başlandı, 2000'li yılların başında üretimine son veridi. Kalemseverlerden gelen talep üzerine nihayet 2017’de yeniden piyasaya çıktı. Siyah, beyaz, sarı, pembe, bordo, fuşya, kırmızı, mavi, bej, nefti yeşil, nane yeşili ve yeşil gibi değişik renk seçenekleri bulunuyor. Piston dolum sistemine sahip iyi bir model ve hepsi ömür boyu garantili.

Faber-Castell Hexo

Yumuşak ucuyla yazım konforu sunan, altıgen gövdesinin tasarımı da son derece sade olan Hexo yazmayı sevenler için en kaliteli alternatiflerden biri. Tarz sahibi Hexo kullanıcısını hiç üzmeyecektir. Siyah, gümüş, bronz ve mavi renklerdeki Hexo, heybetli görüntüsünün aksine son derece hafif.

Daha uzun geçmişi var

Sergideki saatler, saatçiliğin ve zamanı gösterme biçimlerinin bir tarihiydi elbette ve tek ibreli saatlerin tarihi de günümüzdeki saatlerin tarihinden çok daha uzun bir geçmişe sahip.

Antik çağlardan 18. yüzyılın yarısına gelinceye kadar güneş saatlerinde, saat kulelerinde, masa ve duvar saatlerine ve boyunlara asılı zincirlerin ucundaki ilk taşınabilir saatlere kadar her saatin kadranında sadece akrep ibresi bulunuyordu. Londra’daki Westminster Abbey gibi tek ibreli bazı kule saatleri günümüzde halen aynı şekilde çalışıyor.

Haberin Devamı

Kadın saatleri 17. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar kolye tarzında üretildi, erkek saatleri de boyunlardan çıkıp ceplere taşındı ama ilk örnekler yine tek ibreliydi. Sanayi devrimi ve tren seferleriyle birlikte giderek kısalan süreleri ölçmek gerektiğinden dakika ve saniye ibreleri saate eklendi. Ancak saatler bölündükçe zaman algısı da bozulmaya başladı. Dakikalar geçmek bilmezken saatler, yıllar geçip gitmeye başladı. Klasik MeisterSinger saatleri bu anlamda geçmişte kalan o uzun saatlerin ve yavaşlayan zamanın izinden giden bir anlayışı temsil ediyor. Her ne kadar gövdesinde çağdaş bir mekanizma olsa da MeisterSinger saatlerin gösterge anlamında saatçiliğin başlangıç noktasına geri dönüyor.

20 yıl önce ilk çıkan MeisterSinger kol saati N°01’in tasarım çizgileri ve havası halen aynı ve taze, kadranındaki çizelge 144 eş parçadan oluşuyor ve böylelikle her çizgi 5 dakikayı gösteriyor. Kadranın sadeliği ve çift haneli rakamların dengesiyle birlikte şaşırtıcı bir şekilde zaman yavaşlıyor gibi görünüyor. MeisterSinger sahiplerinin kendilerini psikolojik olarak daha rahat hissetmeleri boşuna değil. Bu şekilde saati okumak son derece kolay ve rahatlatıcı, gözün bir kere alışması yetiyor. MeisterSinger saatleri delice bir hızla ilerleyen saliselere dikkat kesilmenin anlamsızlığını vurguluyor ve anı yaşamanın değerli olduğunu hissettiriyor.

Haberin Devamı

Birkaç yıl sonra Şule Gürbüz’ün “Zamanın Farkında” isimli öykü kitabı çıktı. Kitabı okurken tıpkı MeisterSinger N°01’i gördüğüm anda olduğu gibi çok değiştiğimi anladım. Şimdi bana zamana ilişkin bakışımı değiştiren her şeyin, insanların, saatlerin ve öykülerin aynı zamanda ve aynı mekanda bir araya gelmesi çok ilginç geliyor.

Haftanın mürekkebi: Montblanc Enzo Ferrari

Palto, dolmakalem  ve diğer başlangıçlar

Ferrari otomobillerinin üreticisi iş insanı Enzo Ferrari (1898-1988) yazışmalarında hayatı boyunca daima mor mürekkep kullanmış. Anısına üretilen mürekkep de bu nedenle mor renkte ama sadece mor değil içinde altın rengi ışıltılar da var.

Haberin Devamı

MeisterSinger:  ‘Zamanın farkında’

Palto, dolmakalem  ve diğer başlangıçlar

İlk kez bir vitrinde MeisterSinger N°01’i gördüğümde çok şaşırdığımı hatırlıyorum. Ne yelkovan ne saniye ibresi, kadranda bütün ibreleri temsil eden tek bir ibre vardı. O günlerde (Mart 2009) Yapı Kredi Kültür Merkezi’nde “Zamanın Görünen Yüzü: Saatler” sergisi açıldı. Serginin danışmanlarında biri de saat ustası ve yazar Şule Gürbüz’dü. Hiç unutmuyorum sergiyi gezerken Tevfik Aydın Saat’in üçüncü kuşak patronu ve saatçilik sektörünün bilge ismi Ömer Aydın Bey ile tek ibreli saatleri konuşmuştuk. Hemen yanımızda Şule Gürbüz ve kartında “tamiri imkansız saat yoktur” yazan sarayların saat ustası Recep Gürgen vardı.