Milliyet Yazarı Kadri Gürsel gündeme bomba gibi düşen suikasti şöyle yorumladı:
Önde gelen 3 PKK aktivistinin Paris'te susturucu takılmış silahlarla profesyonel biçimde öldürülmesi, bu cinayetlerin failleri hangi güçler olursa olsun, İmralı'da başlayan görüşmelerden ayrı düşünülemez.
Cinayetleri planlayanların amacının Kürt kamuoyunda ve Kürt hareketi saflarında, İmralı görüşmeleri hakkında soru işaretleri doğurmak, güvensizlik yaratmak, kafa karıştırmak ve neticede barış umutlarını baltalamak olduğu açıktır.
Türkiye'nin Kürt sorunu maalesef bölgeselleşmiştir. Türk hükümeti ve Kürt hareketi dışındaki birçok bölgesel aktör Türkie'nin Kürt sorunu denklemine dahil olmuşlardır ve bu aktörlerin çoğunluğunun menfaati Türkiye'nin Kürt sorunun çözülmemesinde, hep kanayan bir yara olarak kalmasında ve Türkiye'ye karşı kullanışlı bir araç olarak kalmaya devam etmesindedir.
Kürt sorununa çözümün tartışılmasına doğru evrilecek bir görüşme sürecini baltalamak isteyecek güçlerin PKK içinde de uzantılarının, unsurlarının olabileceği gözden ırak tutulmamalıdır. Ortaya atılacak "örgüt içi hesaplaşma" iddialarına bu gözle de bakılmalıdır.
İmralı görüşmelerini şu veya bu nedenle torpillemek isteyebilecek güçlerin sadece Türkiye dışında değil, Türkiye içinde de mevcut olduğunu dikkate almak gerekir.
FRANSA'DAKİ SUİKAST GÜNDEME BOMBA GİBİ DÜŞTÜ
Kimliği belirsiz kişi veya kişiler Paris'teki Gare du Nord'da bulunan bir biranın birinci katında yer alan Kürdistan Enformasyon Bürosu'na girerek susturucu takılı silahla ateş açtı. Açılan ateşle saldırıda PKK'nın sözde Almanya sorumlusu Sakine Cansız, Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Paris temsilcisi Fidan Doğan ile Leyla Söylemez öldürüldü.

SAKİNE CANSIZ KİMDİR? NEDEN HEDEF SEÇİLDİ?
1958 Tunceli" nüfusuna kayıtlı olan Sakine Cansız, uzun zamandır, Avrupa’da yaşıyordu… Fidan Doğan ise şu an Avrupa’da bulunan kapatılan Halkın Emek Partisi Van eski Milletvekili (HEP) Remzi Kartal’ın yardımcılığını ve asistanlığını yapıyordu.
KOD ADI SARA'YDI Sara kod adlı Sakine Cansız PKK’nın kuruluş çalışmasında bulundu. Tuncelili olan Cansız daha sonra grubun kuruluş çalışmalarına katıldı. Elazığ ve Bingöl’de çalışmalarını sürdürdü. 1978 yılında Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Fis köyünde terör örgütü PKK’yı kuran isimler arasında bulunan Cansız, 12 Eylül askeri darbesiyle gözaltına alındı ve Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde yattı. Dünyanın en kötü 10 cezaevi arasında sayılan Diyarbakır Cezaevi'nde tutuklu olan Cansız, 1980’li yıllarda ilk siyasi savunma yapan kadın PKK’lı oldu. Cezaevindeki direnişi nedeniyle PKK içerisinde efsane haline geldi. 1990’lı yıllarda tahliye olduktan sonra Bekaa Vadisi'ne gitti. Uzun süre Osman Öcalan’ın liderliğindeki Zeli Kampı'nda kalan Cansız, kadın örgütlenmesini yürüttü.
Ancak 1992 yılında PKK’nın cephe savaşı vermesi ve 500 militanını kaybetmesinin ardından, Osman Öcalan örgüt tarafından sorgulanarak etkisizleştirilirken, Cansız Murat Karayılan tarafından Almanya temsilcisi olarak atandı. Almanya’dan sonra ise Fransa’da örgütsel çalışmalara devam etti.
Abdullah Öcalan 1999 yakalandığında Soruşturma Komisyonu'na verdiği ifadede Fransa’da öldürülen Sakine Cansız hakkında şöyle demişti: "Kadın örgütlenmesini erkek feodalizminden kurtarmak, güçlü bir kadın yaratmak istediğim için oluşturdum. Bol bol tartışmalarını istedim. Sara Kod adlı Sakine Polat (Cansız) da hatırladığım isimler arasındadır. Görevden alınan Sakine şu anda Avrupa'dadır. Fransa tarafından kendisine pasaport verilmiştir. Kapalıdır. Duygu ve düşüncelerinde partiye bağlıdır." FİDAN DOĞAN KİMDİR? Öldürülen kadınlardan Fidan Doğan KNK (Kürdistan Ulusal Kongresi) Paris temsilcisiydi