Üniversite tercih maratonu 26 Temmuz’da sona eriyor. Adayların listelerine son şekli verirken, bu yıl getirilen yeniliklere göre tercihlerini son kez gözden geçirmelerinde yarar var. En büyük değişiklik bazı programların puan türlerinde yaşandı. Öyle ki geçtiğimiz yıllarda YGS ile alan, aralarında öğretmenlik, ilahiyat, dijital oyun tasarımı gibi programların yer aldığı bazı programlar bu yıl LYS puan türüne göre öğrenci kabul edecek.
2017 ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu’nda bu programların karşısında (****) işareti bulunuyor. Ve bu yıl ilk kez uygulanacağı için puan ya da başarı sırası bilgisi bulunmuyor. Puan karşılaştırması yapamayacakları için adaylar bu programları istek sıralarına göre tercih listelerine alabilirler.
Bu yıl Açıköğretim ön lisans ve lisans programlarına da puan türü konuldu; puan türü programın örgün programdaki puan türüyle aynı oldu. Örneğin Açıköğretim Fakültesi İşletme bölümü geçen yıl YGS ile alıyordu. Bu yıl adaylar İşletme programının aldığı TM-1 puan türünde tercih yapacak.
Barajlar artıyor
Yükseköğretim Kurulu (YÖK), 2015’te tıp ve hukuk fakülteleriyle başlattığı, geçen yıl mühendislik ve mimarlık fakülteleriyle sürdürdüğü “baraj” uygulamasını bu yıl öğretmenlik programlarına da getirdi. Buna göre ilgili puan türlerinden tıp fakültelerinde en düşük 40 bininci, hukukta 150 bininci sırada olan adaylar bu programları tercih edebilecekler.
Mühendislik programlarında, orman, ziraat, su ürünleri fakülteleri hariç, ziraat fakültesi gıda mühendisliği programı dahil olmak üzere, baraj 240 bin; mimarlıkta ise 200 bin. Bu yıl ilk kez baraj uygulaması getirilen öğretmenlik programlarında rehberlik ve psikolojik danışmanlık bölümü dahil, başarı sırası barajı 240 bin olarak belirlendi. Baraj, vakıf üniversitelerinde de uygulanacak. Dileyen vakıf üniversiteleri bu programlar için daha üst başarı sıralaması da koyabilecek.
Bu programlarda belirlenen başarı sırasının altında olan adaylar, bu programları tercih edemeyecek.
ÖSYM’nin dayatmalarına karşı adayları kim koruyacak?ÖSYM’nin hatasız sınavı yok. Önceki yıllarda, sorular elden ele gezmiş, güvenlik dibe vurmuştu. 9.45 dayatması hâlâ unutulmadı. Saçında toka, kolunda saat var diye, sınavı iptal edilen edilene. Ama kendileri puanları eksik hesaplıyor, sıralamayı sil baştan değiştiriyor, hesap soran yok! Adaylara cezaların her türlüsünü veren
ÖSYM, iş şeffaflığa gelince, maalesef yeterince, aydınlatıcı olmuyor.
Hatırlanacağı gibi ek puanlar nedeniyle, bazı adayların puanları yeniden hesaplanmış ve sıralama yeniden yapılmıştı. Bu yönde kafaları kurcalayan soru işaretleri var ama ÖSYM her zamanki gibi yine kapı, duvar! İşte cevap bekleyen maillerden biri:
“ÖSYM 14.07.2017’de, LYS yerleştirme puanlarıyla ilgili olarak yapılması gereken OBP kesintisinin 2.413 aday için yapılmamış; YGS yerleştirme pu anları ile ilgili olarak 6.751 adaydan yapılması gereken OBP kesintisinin yapılmamış; mesleki ve teknik ortaöğretim kurumları mezunu 23 adaya ise ek puanlarının uygulanmamış olduğu anlaşılmıştır.
Bu nedenle, yukarıda belirtilen rakamlardan çakışmalar hariç 7.084 adayın yerleştirme puanları yeniden hesaplanmış, buna bağlı olarak tüm adayların başarı sıralamaları güncellenmiş; puan kesintisi yapılan adaylar hariç, adayların puanlarında bir değişiklik olmamasına rağmen başarı sıralamalarında genel olarak yukarı yönde bir değişiklik gerçekleşmiştir.
ÖSYM, 14 Temmuz’da LYS sonuçlarını revize ettiğini bildirerek sonuçları tekrar yayımladı. Puan hesaplamalarında herhangi bir değişiklik olmadığı, başarı sıralarında genel olarak yukarı doğru olduğu açıklamasına karşın, LYS’de 2 bin 413 aday için OBP kesintisi yapıldığı halde, liseyi bu yıl bitiren kızımın başarı
sırası ilk yayımlanan sonuçlarda
48345 iken, bu defa 48346 yani
menfi olarak 1 kişi artmıştır.
Nasıl oluyor da, bu 2413 kişinin puanı eksildiği ve doğal olarak başarı sıraları düştüğü halde bizim başarı sıramız olumsuz yönde etkileniyor. Mantıksal olarak ve ÖSYM’nin kendi beyanında da belirtildiği üzere bizim gibi adayların başarı sıralamalarının olumlu yönde etkilenmesi gerekirdi.”
Ses ver ÖSYM!
ÖSYM, ben yaptım oldu dayatmasını, dünden bugüne hep yapıyor. Peki, ama nereye kadar?
Adayların ve velilerin istediği açıklamaları yapmak zorunda, çünkü bu onun görevi... Haklıdır, haksızdır, o ayrı bir konu ama şeffaflık, güvenirlikleri açısından, böylesi kurumların olmazsa olmazı olmalıdır...
Adayların kendileri için en doğru tercihi yapmaları için herkese önemli görevler düşüyor ama bunların
en başında ÖSYM geliyor...
Rektörlerden öneriler
1- Adayların tercih yaparken öncelikleri neler olmalı?
2- Sizce, yakın geleceğin en önemli üç mesleği hangisi? Bu meslekler için adaylar hangi bölümleri tercih etmeli?
‘Meslek kadar üniversite de önemli’
Prof. Dr. Halil Nadiri
(Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Rektörü)1- Tercihlerini yaparken hayallerini, hedeflerini ve yeteneklerini göz önünde bulundurup en uygun mesleği belirlemeliler. Meslek seçimi kadar üniversite tercihi de önem arz etmekte. Üniversitelerin imkanları, uluslararası yapısı, eğitim kalitesi, bağımsız bilimsel kurumlardan aldıkları akreditasyonlar, burs imkanları, barınma, kampüs ve yaşam koşulları yanında eğitim alacakları üniversitenin bulunduğu ülke ve şehrin sosyal ortamı ve güvenlik koşulları hakkında detaylı araştırma yapıp bilgi almak, geleceğe doğru atacakları bu adımda doğru bir tercih yapmaları için oldukça önemlidir.
2- İnsana dönük, insan için katma değeri olan “Sağlık” alanındaki mesleklerin, günden güne gelişen bilim ve teknolojiyle önemi artıyor. Küreselleşen dünyada kurumların var olabilmesi için ürünlerinin doğru zamanda hedef kitleye ulaşması önem arz ediyor. Bu bağlamda Uluslararası Ticaret ve Finans diğer önemli bir kariyer alanı olarak karşımıza çıkıyor. Alternatif enerji kaynaklarının etkin şekilde kullanılmasının artan önemi bu konuda kariyer fırsatı sunan Enerji Mühendisliği ve son dönemin gelişen kariyer alanı olan Gastronomi ve Mutfak Sanatları programları ise diğer önemli meslek alanları olarak öne çıkıyor.
‘Severek yapacağınız işi seçin’
Prof. Dr. Mehmet Durman (Beykoz Üniversitesi Rektörü)1 - Puan ve başarı sırası önemli ama gençler üniversite seçerken öncelikle kendilerine en uygun, yapmaktan mutlu
olacakları mesleği seçmeliler. Öğrenim görecekleri programların seçiminde üniversitelerin ve ilgili programın bu konudaki deneyimi ve başarıları, iş dünyası ile ilişkileri, mezunlarının görüşleri ve istihdam olanakları, kalite güvencesi, uluslararası alanda sunduğu olanaklar, staj, dil öğretimi gibi unsurları detaylıca incelemeliler. Üniversite yaşamının öğrencilerin kendilerine bir çalışma, araştırma alanı yaratacakları, hayatlarını maddi ve manevi destekleyecek mesleki kazanımları oluşturacakları, kişisel özelliklerini ve sahip oldukları yetkinlikleri geliştirebilecekleri önemli fırsatlar sunan bir yapıda olması gerek.
Çalışırken mutlu olacakları alanları tercih etmelerini öneririm. Adayların aradıklarının, üniversitelerin misyonu, vizyonu ve temel değerlerinde saklı olduğunu düşünüyorum.
2- Geleceğin en önemli üç mesleği bunlardır diyerek sınıflandırma yaparak öğrencilerimizi belirli alanlara yönlendirmenin, kariyer hedefleri adına çok doğru olduğunu düşünmüyorum. Her zaman inandığım ve belirttiğim bir tez var; bugün çok popüler olan bir meslek birkaç yıl sonra popülaritesini yitirebilir.
Gençlerimize tavsiyem severek yapacakları bir iş tercih etmeleri. Bir diğer konu ise hangi alanda eğitim alacak olursa olsunlar interdisipliner bir çalışma ortamında bulunmaya önem göstermeleri. Böyle bir ortamda bilimsel çalışmaların bugüne kadar ortaya çıkarttığı sonuçların bir adım daha ötesini görmek, geleceğe faydalı sonuçlar elde edebilmek daha mümkün. Farklı bilim dalları, farklı akademik bölümlerle kendi okuduğunuz bölümün ortak paydalarını birleştirip araştırmazsanız ne gelişen dünyanın ne de teknolojik yeniliklerin sunduğu şartlarda uzun süreli başarı elde edemezsiniz. Dolayısıyla gençlerimize teknolojiyle yakından ilgilenmelerini ve kesinlikle interdisipliner birikimlere sahip olacakları bir akademik ve mesleki hayat yolu seçmelerini tavsiye ederim.
YARIN: Tercih listenizi uyarıları dikkate alarak son kez gözden geçirin. Hangi durumlarda tercihler geçersiz sayılacak?