Gündem Şampiyonlar şimdi ne yapıyor?

Şampiyonlar şimdi ne yapıyor?

03.05.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Geçen hafta yapılan liselere giriş sınavı TEOG’da yüzlerce tam puan alan öğrenci var. Haziran ayında da üniversiteye giriş sınavlarının ikinci basamağı olan LYS yapılacak. Her yıl bu sınavlarda onlarca şampiyon çıkıyor. Peki, geçmiş yılların şampiyonları şimdi neler yapıyor?

Şampiyonlar şimdi ne yapıyor

Sonuçları liselere girişte geçerli olan TEOG kapsamında düzenlenen merkezi ortak sınavlarda okulların paylaştıkları bilgilere göre bu yıl yine tüm soruları yapan binlerce öğrenci var. Eğer okul puanları tamsa bu öğrenciler, şampiyon olacaklar. Haziran ayında da üniversiteye giriş sınavlarının ikinci basamağı olan Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) gerçekleştirilecek. Bu sınavda da onlarca şampiyon çıkacak. Şampiyonların sınavlara nasıl hazırlandıkları, hangi üniversiteyi hedefledikleri, günde kaç saat çalıştıkları gibi konular en çok konuşulanlar arasında yer alıyor. Fakat daha sonrasında şampiyonların akıbeti hakkında bir bilgimiz olmuyor.Peki, şampiyonlar nasıl bir eğitim alıyor ve mezun olduktan sonra neler yapıyorlar? Sınav başarısı hayatta da başarı getiriyor mu? Bu soruları geçmiş yılların sınav şampiyonlarına yönelttik. İşte şampiyonların cevapları ve sınavlara hazırlanan adaylara tavsiyeleri:

İnanç Çakıroğlu (1991 ÖSS Birincisi)

‘Bir dönem popüler oluyorsunuz’


1 Boğaziçi Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği mezunuyum.
2 Bir dönem için oldukça popüler oluyorsunuz. Bütün dünya sizin çevrenizde dönüyor gibi hissediyorsunuz. Özgüveninizi artırmak ve kendinize olan inancınızı pekiştirmek açısından güzel ama oluşturduğunuz beklentileri sürekli olarak karşılamak anlamında stres verici. Uzun bir hayatın içinde şampiyonluk hoş bir anıdan başka bir şey ifade etmiyor. Önemli olan, gerekli koşulları yerine getirip yeterince çaba gösterdiğinizde istediğiniz her şeyi başarabileceğinize inanmak.
3 IBM Türkiye’de çalışmaya başladım. Yüksek lisans yaptım. 17 yıldır Turkcell’deyim. Şu anda CRM, İş Zekâsı, Dijital Kanallar’dan sorumlu direktör olarak çalışıyorum. Ayrıca “Gölge Avcıları Kulübü” adlı bir romanım var.
4 Sizi sınavda üst noktaya taşıyan faktörler, zekâ-çalışma-eğitim-disiplin-denge biraz da şans. Bu faktörleri bir geceden sabaha kaybetmiyorsanız uzun vadede sahip olduklarınız sizi yaşamda bir yerlere taşır. Yaşam çok uzun bir maraton ve fırsatlar denizi. Üniversite sınavı bu fırsatlardan önemli biri ama asla tek bir tanesi değil. Derece yapmak çok da büyütülmemeli. Yıllar öncesinde kalan bir sınavın birincisi olarak anılmak yerine Türkiye’yi küresel ligde üst sıralara taşıyacak teknolojilerle bir şeyler yaratma çabasında olan biri olarak bilinmeyi tercih ederim.
5 Hayat değişiyor; hayatın içindeki ayrıntılar da tekrar şekilleniyor. Sınavlar, girdiğiniz üniversite, bölüm elbette önemli ve bir noktaya kadar belirleyici ancak gerçek belirleyici sizsiniz. Kalıplar içinde kalmayın. Öğrenmek istediğiniz her konu İnternette çeşitli platformlarla sizlere açık ve yaşamdaki yol haritanızı sınavlar değil siz belirliyorsunuz.

‘Dersi derste öğrenin’

Sinan Otlu (2002 ÖSS Birincisi)


1 Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü mezunuyum.
2 Birkaç ödül, burs, reklam anlaşması ve üniversiteden aldığım yurt ve öğrenim katkı bursu dışında hayatımda pek bir şey değişmedi.
3 Citibank, Mercedes-Benz Türk, Ford Otosan, Borusan Otomotiv ve Accenture Danışmanlık şirketlerinde çeşitli pozisyonlarda çalıştım. Çalışırken bir yandan İTÜ’de Otomotiv Mühendisliği yüksek lisansını tamamladım. Şu anda Accenture Danışmanlık şirketinde teknoloji danışmanlığı alanında çalışıyorum. Aynı zamanda İTÜ’de Makina Mühendisliği doktora programına devam ediyorum.
4 Sınav başarısı istenilen üniversite ve bölümde okuma hakkı ile hayat başarısı için önemli bir ilk adım olsa da sadece bununla hayat başarısı sağlamak mümkün değil. Hayat bitmeyen bir mücadele ve ancak sınav başarısının sonrasında, devamı getirildiğinde hayat başarısından bahsedilebiliyor.
5 Dersi derste öğrensinler. Stres yapmasınlar.

‘Sınav başarısı şart’

Burçin Baytekin (1993 ÖSS Birincisi)

1 Bilkent Üniversitesi Elektrik Elektronik Bölümü mezunuyum.
2 Kendime güvenimi artırdı.
3 ABD’de Kaliforniya Üniver-sitesi’nin Berkeley Kampüsü’nde doktora yaptım. Şu anda bir şirkette telsiz haberleşme alanında tasarım mühendisiyim.
4 İyi bir üniversite için sınav başarısı şart.
5 Sadece sınavlar için yoğun çalışmak yeterli değil. Üniversite hayatı boyunca çok çalışmak gerekiyor.

‘Azmin bir göstergesi’

Emin Şenay (2002 ÖSS İkincisi)


1 Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü mezunuyum.
2 Sınav şampiyonluğu, gurur duyduğum bir başarı. İstediğim üniversiteye girmemi, yurtta burslu kalmamı sağladı. Bunun dışında çok büyük bir değişiklik olmadı.
3 Son sınıftayken Evoline TR ile yollarımız kesişti. Şirket, Siemens’te çalışma imkânı sunuyordu. 5 yıl Almanya’da yazılım geliştiriciliği yaptıktan sonra döndüm. 2012’den beri bu şirketin 30 kişilik yazılım geliştirme ekibinin yöneticiliği görevini sürdürüyorum.
4 İyi bir eğitim imkânının kişilerin hayata daha donanımlı devam etmesine yardımcı oluyor. Sınav başarısı, kişinin çalışma azminin bir göstergesi. Bu azim, kişilerin hayatta karşılaştığı engelleri aşmasına, dolayısıyla hayatta başarılı olmasına olumlu etkiliyor. Ancak sınavda başarılı olan herkesin hayatta başarılı olma garantisi yok.
5 Düzenli ve planlı çalışmak çok önemli. Arada bir dinlenmeyi de unutmasınlar.

‘Başka yetenekler gerekiyor’

Ayşe Begüm Tekinay (1995 ÖSS İkincisi)


1 Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü mezunuyum.
2 Üniversiteleri o yıllarda rahatça gezip görme imkânı yoktu. Bu şekilde pek çok üniversite ve bölümü detaylıca öğrendim. Sonrasında önemli bir etkisini görmedim. Arada aile içinde veya arkadaş çevresinde hatırlayan olursa gülüp geçiyoruz.
3 Üniversiteyi birincilikle bitirdikten sonra ABD’deki Rockefeller Üniversitesi’nde doktora ve doktora sonrası çalışmalarımı tamamladım. Doktoramı yaparken aynı üniversiteden 3 hocamın Nobel ödülü almasına şahit oldum. Bunlar heyecan verici anılar. 2009’dan bu yana Bilkent Üniversitesi UNAM-Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi ve Sinirbilimleri Lisansüstü programında öğretim üyesi olarak görev yapıyorum.
4 Derece yapmakla hayat başarısı arasında bir bağ olduğunu düşünmüyorum. Ama iyi bir üniversitede okumak insanı çalışma hayatına daha iyi hazırlıyor. Hayatta başarılı olmak için akademik başarının yanında başka yetenekler de gerekiyor. Bu yetenekler çoğu zaman akademik başarının çok önüne de geçebiliyor. Bunlardan en önemlilerinden biri motivasyon.
5 Çok çalışmayı bir alışkanlık haline getirmeyi ve sevmeyi tavsiye ederim. Ülkemizin ve dünyanın çalışmayı seven nesillere ihtiyacı var.

‘Kapıları açan bir anahtar’

Burak Güner (1995 ÖSS Birincisi)


1 Boğaziçi Üniversitesi Elektronik Mühendisliği mezunuyum. Birinci yılımdan sonra ABD’de MIT’de devam ettim. Burada Ekonomi ve Elektrik/Bilgisayar Mühendisliği dallarında çift ana dal yaptım. Sonra Stanford Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde Finans üzerine doktora yaptım.
2 Sınav başarısı bazı kapılar için anahtar oldu. Örneğin, MIT’ye burslu kabul edildim. Kariyerime Türkiye’de devam etmediğim için bu aşamadan sonra hayatımda somut olarak fazla rolü olmadı. Ancak bu başarı, kendime özgüven kaynağı olup zorlukları aşıp hedeflere ulaşmada bir etken oldu.
3 2005’te doktoradan sonra fon yönetimi sektöründe hisse senedi piyasasına odaklı olarak işe başladım. Barclays Global Investors, Blackrock ve Menta Capital serbest fonlarında (hedge fund) portföy yöneticisi ve araştırma müdürü görevlerinde 8 yıl çalıştım. 2013’ten beri Citadel’de araştırma müdürüyüm.
4 Sınavın hayat başarısıyla bir miktar bağı var. En azından gideceğiniz üniversiteyi ve iş imkânlarını belirliyor. Sonrası size kalmış. Sınavın ölçmediği birçok şey var: Yaratıcılık, liderlik, girişimcilik ve şans. Hedefe varmak başarıdır. Sınav başarısı, onu kullanmayı bilen için bazı kapıları açan bir anahtardır.
5 Sınavda neden başarılı olmak istediğinizin bilincinde olmak ve sonucu önceden kabul eden ruh halinde olabilmek önemli. Uzun vadede enerji ve motivasyon için başarıyı hep göz önünde canlandırabilmek gerekiyor.

Sorular

1 - Hangi üniversiteyi ve bölümü tercih ettiniz?
2 - Şampiyon olmak neleri değiştirdi?
3 - Mezun olduktan sonra neler yaptınız?
Şu anda ne iş yapıyorsunuz?
4 - Sınav başarısı ile hayat
başarısı arasında bir bağ var mı?
5 - Öğrencilere tavsiyeleriniz neler?

Yılmaz’dan PISA savunması: ‘Puan düşüşü, sınavın uygulanma şekliyle alakalı’

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, CHP Gaziantep Milletvekili Akif Ekici’nin PISA testine ilişkin soru önergesini yanıtladı. Öğrenci sayıları ve okul başarılarıyla ilgili bilgi veren Yılmaz, şunları kaydetti:
“Türkiye’de ilkokul öğrenci sayısı 4 milyon 970 bin 160, ortaokul öğrenci sayısı 5 milyon 377 bin 131, ortaöğretim öğrenci sayısı 4 milyon 226 bin 482 olup, 2 milyon 824 bin 348 öğrenci teşekkür ve 3 milyon 613 bin 567 öğrenci takdir belgesi almıştır. PISA 2015 sonuçlarına göre ülkemize ait ortalama puanlarda azalma olduğu görülmekte. Ancak PISA 2003’ten PISA 2012’ye kadar yükselişte olan ülke ortalamalarının PISA 2015’te birden düşmesi ülkemizin performansı ile ilgili değil sınavın uygulanma şekli ve örneklemle alakalı olduğu değerlendirilmektedir.”
Türkiye’de liselere yerleştirme işlemi nin merkezi olarak yapıldığını ve okulların TEOG yerleştirme puanlarına göre farklılık gösterdiğini kaydeden Yılmaz, şu bilgileri verdi: “Bu nedenle ülkemizde okul evreninin dağılımı ile PISA 2015 örneklemine dahil olan öğrencilerin dağılımına bakıldığında dağılımların birbirine benzer olmadığı görülmektedir. Ayrıca PISA 2015 uygulaması ilk defa tamamen bilgisayar üzerinden yapılmıştır. Bilgisayar tabanlı değerlendirme yönteminin, PISA’da öğrencilerin sahip olduğu bilgisayar okuryazarlığı ve becerisinden dolayı ülke sonuçlarına etkisinin olup olmayacağı göz önünde bulundurulmalıdır.”
Bakan Yılmaz, PISA sonuçlarındaki durumunu etkileyen nedenlerle ilgili detaylı analiz çalışmalarının da devam ettiğini açıkladı. l MERİÇ TAFOLAR Ankara

Bahçeşehir Fen’e başvurular başladı

TEOG derecesinin yanı sıra mülakatlardan da başarıyla geçen öğrencileri kabul eden Bahçeşehir Koleji Fen ve Teknoloji Liseleri’ne başvurular 12 Mayıs’a kadar devam ediyor. Türkiye’de STEM metoduyla eğitim veren ilk okul olan liseye, öğrenciler başarılarını ve hedeflerini anlatarak www.applyfentek.com üzerinden başvuru yapabilecekler. Ön başvuru sonrasında ise öğrenciler, akademik bir kadronun değerlendirmesine tabi tutulacak. İstanbul, İzmir, Diyarbakır ve Samsun’da kampüsleri bulunan lisenin gelecek yıl İstanbul Basın Ekspres, Antalya Konyaaltı ve Eskişehir’de kampüsleri açılacak.

Doğa, 150 kampüse ulaşmayı hedefliyor

Kurulduğu günden bu yana 104 kampüs, 70 bin öğrenciye ulaşan Doğa Koleji’nin yeni Genel Müdürü Ali Rıza Lüle oldu. Doğa’nın yeni hedefleriyle ilgili bilgi veren Lüle, ürettikleri eğitim modelleriyle birçok kurumun örnek aldığı bir okul olduklarını belirtti. Doğa Koleji’ni diğer eğitim kurumlarından ayıran temel özelliğinin eğitimde klasik kalıpları yıkarak modern, vizyoner modelleri hayata geçirmesi olduğunu söyleyen Lüle, öğrencilerin bilimden sanat ve spora çeşitli alanlarda ulusal ve uluslararası başarılar elde ettiklerine dikkat çekti. Kampüs sayısını 3 yılda 150’ye çıkaracaklarını kaydeden Lüle, kendi öğretmenlerini yetiştirmek için Doğa Akademi’yi kurduklarını dile getirdi.