Gündem'Şu anda en tehlikeli bölge' diyerek uyardı: Yoğun bir enerji fay hattı boyunca birikmiş durumda

'Şu anda en tehlikeli bölge' diyerek uyardı: Yoğun bir enerji fay hattı boyunca birikmiş durumda

05.06.2025 - 12:52 | Son Güncellenme:

"Doğu Anadolu Fay Hattı'ndaki enerji birikmesine" dikkati çeken uzmanlar, olası bir depreme karşı hazırlıklı olunması uyarısında bulundu.

Bingöl'ün Kiğı ilçesinde 29 Mayıs'ta meydana gelen 4,3 ve 1 Haziran'daki 4,4 büyüklüğündeki depremlere ilişkindeğerlendirmelerde bulunan Dicle Üniversitesi (DÜ) Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü Genel Jeoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Kavak, fay hatlarının sıkışması sonucu oluşan kırılmalar sonunda depremlerin meydana geldiğini belirterek, Doğu Anadolu Fay Hattı başta olmak üzere özellikle Bingöl ve çevresinin enerjinin biriktiği alanlar arasında bulunduğunu söyledi.

Haberin Devamı

Prof. Dr. Kavak, Doğu Anadolu Fay Hattı'nın Hatay'dan başlayıp Adıyaman ve Malatya üzerinden Bingöl'e eriştiğini ifade ederek, "Bingöl-Karlıova dediğimiz kesim, Kuzey Anadolu Fay Hattı dediğimiz hatla birleşip, Karadeniz Bölgesi'nin alt sınırından birleşerek Marmara Denizi'ne kadar devam etmektedir. Bu, Bingöl'deki sıkışmayı oluşturan Doğu Anadolu sınırı boyunca devam eden bir bindirme kuşağı ve buna 'Bitlis-Zagros' kuşağı deniliyor. Güney Doğu Anadolu Bölgesi'nden İran'a kadar devam eder. Sürekli hareket sonucu Anadolu topraklarını sıkıştırdığı için her sene 4 santimetre kütlenin ileriye inmesi sonucu ciddi enerji açığa çıkıyor. Bu enerjinin açığa çıkması sonucu fay hatlarımız kırılıyor." dedi.

Haberin Devamı

 "YOĞUN BİR ENERJİ DOĞU ANADOLU FAY HATTI BOYUNCA BİRİKMİŞ DURUMDA"

Depremin ne zaman ve ne şekilde olacağının tespit edilemeyeceğini dile getiren Kavak, sıkışmalar olduğunu ve enerji transferi gerçekleştiğinin belirlendiğini kaydetti.

Kavak, "Şu anda en tehlikeli bölgelerimizden biri Bingöl ve çevresi. Hem Bitlis-Zagros kuşağının hareketi hem de Doğu Anadolu Fay Hattı'nın da enerjiyi boşaltması söz konusu. Bunun sonucunda da Bingöl ve çevresindeki bütün bölgelerde deprem olasılığı fazla görünmekte. Önümüzdeki süreçte 6, uzun vadede 7 büyüklüğünde deprem olabilir. Yoğun bir enerji Doğu Anadolu Fay Hattı boyunca birikmiş durumda." diye konuştu. 

 "UYGUN KENTSEL DÖNÜŞÜMLERİ GERÇEKLEŞTİRMEMİZ LAZIM"

Depreme dayanıklı yapılar ve uygun teknikte yerleşim yerlerinin yapılması gerektiğine dikkati çeken Kavak, şunları kaydetti:

"Yapılarda ciddi kararlar alıp deprem sarsıntılarına karşı fabrikalar, yaşam alanları, evler, yaşadığımız alanlar, iş yerlerimiz, camilerimiz, her şeyi düşünmemiz gerekiyor. Bu yaşam alanlarını depreme dayanıklı hale dönüştürdüğünüz andan itibaren bir sorunla karşılaşmamız mümkün değil. Hem can kayıpları önlenecek hem de maddi ve manevi zararlar engellenmiş olacaktır. Uygun kentsel dönüşümleri gerçekleştirmemiz lazım. Bu gerçekleştirme sonucunda hangi afete maruz kalırsak kalalım herhangi bir zarar göreceğimize inanmıyorum." 

Haberin Devamı

 "MEYDANA GELEBİLECEK DEPREMLER ÇEVRE İLLERDE FAZLA HİSSEDİLMEYECEK"

Fırat Üniversitesi (FÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Aksoy da Bingöl'ün Kiğı içesinde son bir haftada meydana gelen sarsıntıların beklenen olası depremle bağlantılı olmadığını belirtti.

Bölgedeki depremlerin Kuzey Anadolu Fay Zonu üzerindeki Yedisu Segmenti ile Doğu Anadolu Fay Zonu arasında kalan ve çok uzun olmayan bağımsız fayların zaman zaman kırılmasıyla meydana geldiğini ifade eden Aksoy, bölgenin sismik aktivite bakımından 24 Ocak 2020'de Elazığ'da yaşanan 6,8 büyüklüğündeki depremden sonra yoğun olduğunu gördüklerini kaydetti.

Aksoy, Bingöl'ün Karlıova ve Kiğı ilçelerindeki Yedisu Segmenti ile Doğu Anadolu Fay Zonu arasında kalan bağımsız fayların 6'nın üzerinde deprem üretme potansiyeline sahip olmadığını belirterek, depremlerin büyüklüğünün fayların uzunluğu ve bu uzunluklar boyunca ne kadar bölümünün kırıldığıyla ilişkili olduğunu vurguladı.

Haberin Devamı

"Kuzeyde Yedisu Segmenti'nin bir sismik boşluk olarak durduğunu biliyoruz. Uzun zamandan beri deprem üretmemiş. Güneyde Palu ve Bingöl arasında kalan Doğu Anadolu Fay Zonu'nun bir bölümünde de uzun zamandır deprem meydana gelmediğini biliyoruz. Yıkıcı etki meydana getirebilecek, 6,5 üzerinde depremleri bu fayların üzerinde beklemek gerekir." diyen Aksoy, bölge için en riskli fayların Kuzey Anadolu Fay Zonu üzerinde yer alan Yedisu Segmenti ile Doğu Anadolu Fay Zonu'nun Palu-Bingöl arasındaki bölümü olduğunu söyledi.

Aksoy, riskli bölgelerdeki kentsel dönüşüm çalışmalarının daha da hızlandırılması gerektiğine işaret ederek, şöyle dedi:

"Kiğı civarındaki depremlerin büyüklüklerinin 4,5 civarında olduğunu görüyoruz. Karlıova civarında 2020 yılının haziran ayında meydana gelen en büyük depremin de 5,7 büyüklüğünde olduğunu dikkate aldığımızda bu faylar üzerinde fazla enerjinin birikmediğini, bunların kısa faylar olduğunu, dolayısıyla yıkıcı deprem üretme potansiyelinin düşük olduğunu söyleyebiliriz. Dolayısıyla bu faylar üzerinde meydana gelebilecek depremlerin çevre illerde, yerleşim alanlarında hissedilmesi de Kahramanmaraş ve Elazığ depremleri gibi fazla olmayacak."

"ÖZLÜCE BARAJI'NIN SU KÜTLESİ DEPREMİ ETKİLEYECEK DÜZEYDE DEĞİL"

Bingöl Üniversitesi Enerji, Çevre ve Doğal Afet Araştırmaları Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Kenan Akbayram, son bir haftada iki sarsıntının yaşandığı Kiğı ilçesinde 2015'te 5,3, 2021 yılında ise 5,2 büyüklüğünde depremlerin meydana geldiğini anımsattı.

"Bu depremlerin oluştuğu faylar, resmi fay haritasında yer almıyor." diyen Akbayram, merkez olarak 2022 yılından bu yana yaptıkları çalışmalar sonucu Kiğı, Adaklı ve Yayladere ilçelerinde bu fayları keşfettiklerini belirtti.

Haberin Devamı

Akbayram, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu bölgede bizim haritaladığımız Peri Suyu Zonu ile Yayladere-Kiğı-Adaklı Fay Zonu bulunuyor. Haritamızda bundan çok daha fazla fay hattı bulunuyor. 21 Mayıs'tan itibaren yaşanan depremler, bu iki fay zonunun kesiştiği bölgede gerçekleşiyor. Bunlar 2015 yılında meydana gelen 'Açık Güney' kırığı ile 2021 yılında gerçekleşmiş olan Peri Suyu depreminin kesişim alanında gerçekleşiyor. Meydana gelen son depremin 4,5 büyüklüğüne kadar yaklaştığını biliyoruz. 'Bundan sonra bu bölgede daha büyük bir deprem olacak mı?' sorusuna maalesef bu faylar henüz keşfedildiklerinden ve sismik istasyonların azlığından bir yanıtımız yok. Söz konusu bölge 5-6 yılda bir 5 ve 5,5 büyüklüğüne kadar deprem üretiyor. Sancak beldesindeki Sudüğünü Fayı'nda 2003 yılında 6,4 büyüklüğünde deprem gerçekleşmişti. Dolayısıyla bu bölgede belki de 6 civarı depremleri beklemek gerekir ama buna dair net bir öngörümüz yok."

Bölgede bulunan Özlüce Barajı'nın depreme olan etkisiyle ilgili kamuoyunda bazı değerlendirmeler yapıldığını ifade eden Akbayram, şunları kaydetti:

"Barajların depremle olan ilişkisi Türkiye'de en iyi şekilde Atatürk Barajı'nda çalışıldı. Atatürk Barajı'ndaki su seviyesi değişimlerinin o bölgedeki bazı faylardaki deprem aktivitesini değiştirebileceğine dair bir yayın yapıldı. Büyük su kütlelerinin değişimi yer kabuğu üzerinde basınç değişimlerine sebep olduğu için fayların aktive olmasına neden olabiliyor ancak bununla birlikte buradaki Özlüce Barajı'nın su kütlesi, depremi etkileyecek düzeyde değil. Yani bir Atatürk Barajı ile Keban Barajı ile karşılaştırabileceğimiz su kütleleri değil bunlar. Dolayısıyla bu su kütlesinin kabuktaki yük değişimine neden olup olmayacağına dair bir şey söylemek çok büyük spekülasyon olur çünkü su kütlemiz çok ufak."

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023'teki depremlerin bölgeye yaklaşık 300-400 kilometre uzakta olmasına rağmen stres transferi olduğunu belirten Akbayram, "Dolayısıyla bu bölgede depremlerin yaşanması için Özlüce Barajı'nın yaratacağı küçük yük değişimine ihtiyaç yok. Yani bu bölgede halihazırda zaten stres yeterince mevcut." diye konuştu. 

"YEDİSU FAY ZONU'NDAKİ TEHLİKE YETERİ KADAR ANLAŞILDI"

Akbayram, 1784 yılından bu yana Yedisu Fay Zonu'nda bir deprem meydana gelmediğini bildiklerini dile getirerek, dolayısıyla bu zonun bir sismik boşluk olduğunu söyledi.

"Yedisu Fay Zonu ile Doğu Anadolu Fay Zonu arası deformasyon olan bölge." diyen Akbayram, ülkenin herhangi bir yerinde deprem yaşandığında bu tehlikeleri tekrar tekrar hatırlatmak istemediklerini dile getirdi.

Akbayram, "Bazen çok teknik ve bilimsel konuşurken insanlarımızın kaygı düzeylerini artırdığımızın, insanlara travma yaşattığımızın farkında değiliz. Bence Yedisu Fay Zonu'ndaki tehlike yeteri kadar anlaşıldı. Bunu kamu kurumları da kabullendi. Buna yönelik önlemler de alınıyor." dedi.

 

KEŞFETYENİ
Günler önce toprağa vermişti! Paylaşımı duygulandırdı
Günler önce toprağa vermişti! Paylaşımı duygulandırdı

Cadde | 05.06.2025 - 08:21

Şimal Gülen'in eşi Necati Arıcı, sosyal medyadan eşini anmaya devam ediyor.

Yazarlar