13.08.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:
0
1899 İstanbul'unda, Eminönü'nde Hoca Rüstem Mahallesi'nde dünyaya gelen Erel, cumhuriyet ilan edildikten bir yıl sonra İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitirdi. İstanbul Emrazı Saliye İstidaiye Hastanesi'nde asistanlık yapan Erel, 1932'de Hamburg'da Hıfzıssıhha'da ihtisasını tamamladı. Ord. Prof. Dr. Muhiddin Erel, ölümünün üzerinden 20 yıl geçtikten sonra, bilime katkılarından dolayı ödüle layık görüldü. Erel, aynı zamanda bu topraklarda Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküş yıllarından yeni cumhuriyetin doğuşuna tarihi bir dönüşüme de tanıklık etti. Darülfünun'un İstanbul Üniversitesi'ne dönüşmesiyle hıfzıssıhha doçenti olan Erel, 1948'de hijyen enstitüsü profesörü, 1950'de ordinaryüs profesör oldu. 1968 - 71 yılları arasında Efes Eczacılık Yüksekokulu Müdürlüğü yapan Erel, Ege Üniversitesi kurucu rektörlüğü ve tıp fakültesi kurucu dekanlığı görevlerini üstlendi ve ilk kez bir üniversite bünyesinde hemşirelik yüksekokulu kurulmasını sağladı.43 yıl devlet hizmetinde olmak üzere 48 yıl eğitim-öğretim, araştırma ve sağlık hizmeti veren Erel 1973 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Koruyucu Hekimlik ve Halk Sağlığı Kürsüsü Başkanı iken emekli oldu. 18 Mart 1986'da vefat eden Erel, yaşamını adadığı tıp alanındaki araştırma ve eğitim çalışmalarıyla genç kuşaklara ışık tutan ustalardan biri olarak tarihteki yerini aldı.* Ord. Prof. Dr. Muhiddin Erel: Ege Üniversitesi Tıp ve Fen fakülteleri ile Türkiye'de ilk defa üniversite bünyesi içinde hemşirelik yüksekokulu ve Sağlık Koleji'nin kurulmasındaki hizmetleri dolayısıyla Hizmet Ödülü aldı. Hıfzıssıhha doçenti Dört boyutlu uzayları parçalıyor Harita mühendisi baba ve öğretmen annenin üç çocuğundan biri olan Burak Özbağcı 1972'de Konya'da doğdu. 5 yaşında matematik öğrendi. Ankara Fen Lisesi'nden sonra tek tercih olarak seçtiği ODTÜ Matematik bölümünü 3 yılda bitiren Özbağcı, TÜBİTAK bursuyla Kaliforniya'ya, oradan da Michigan Üniversitesi'ne geçti. Matematikte alt dal olan topoloji üzerinde uzmanlaşan Özbağcı, 10 yıl sonra 2002'de Koç Üniversitesi'ne transfer olarak yurda döndü. Annesi Behide Hanım ve babası Osman Bey'i ziyareti sırasında görüştüğümüz Özbağcı, önce "Anlatsam da anlamazsınız, beni ancak dünyada 200 - 300 kişi anlar" dese de, başarısını, "Dört boyutlu uzayları parçalıyorum, bazı parçaları onarıp yerine takıyorum" diye açıklıyor."Çok zekiydi, neler neler olabilirdi ama işte..." diye hayıflanan annesine, "Doktor olmamı istiyordun oldum, ameliyat da yapıyorum" diyen Özbağcı'ya, zaman zaman aileden, "Keşke işe yarar bir şey yapsaydın" sitemi de geliyor. Ameliyat da yapıyorum Bu alanda dünyada küçük ama ateşli bir topluluk çalışıyor. Clay Matematik Enstitüsü, "milenyumun soruları" diye, her birini çözene birer milyon dolar verilecek 7 soru ortaya attı. Bir Rus bilim adamı topoloji sorusunu 8 yılda çözdü, çözümü 2 - 3 bilim adamı anlayabildi. Özbağcı, yaptığı işi anlamasa da "esprileri ve salsasıyla" ilgisini çektiği, uluslararası ilişkiler uzmanı Şuhnaz Hanım ile evlenmeye hazırlanıyor.* Doç. Dr. Burak Özbağcı: Koç Üniversitesi Matematik Bölümü - Lefschetz lif uzayları ve kontakt yapılar konularındaki uluslararası düzeyde üstün nitelikli çalışmaları dolayısıyla, umut vaat eden genç bilim insanlarına verilen TWAS Teşvik Ödülü'nü aldı. Milyon dolarlık sorular Alarm verecek şeker ilacı için çalışıyor 1935'te İstanbul'da, Sefarad Yahudilerinden tüccar baba ile ev hanımı bir annenin çocuğu olarak doğan Erol Çerasi, Şişli Erkek Lisesi ve İstanbul Tıp Fakültesi'ni bitirdikten sonra hocasının tavsiyesi üzerine İsveç'e gitti. 17 yıl sonra 1977'de İsrail hükümetinden "Gel, burada laboratuvar kur" teklifi alan Çerasi, İbranice bilmemesine rağmen bu teklifi kabul etti. Şeker hastalığı araştırmalarıyla dünyada isim yapan Çerasi, rahatsızlıklar ortaya çıkana kadar kan şekerinin yükseldiğinin fark edilmediğini, bu arada vücutta damar sertliği, böbrek yetmezliği gibi ağır tahribatlar oluştuğunu ve insan ömrünün 3'te bir oranında kısaldığını vurguluyor.Kan şekerinin yükselmesinin insülün salgılayan beta hücrelerinin işlevini bozduğunu, hücrede şekeri içeri alan protein kapılarının bozulduğunu ve kan şekerinin gittikçe arttığını vurgulayan Çerasi, hem hücrelerin şekeri içeri almasını sağlayacak hem de kan şekeri biraz yükseldiğinde sancı oluşturup alarm verecek bir ilaç üzerinde çalışıyor.Türkiye ile bağını hiç koparmayan Çerasi Türkiye'nin hem azınlıklara bakış hem de bilimsel araştırma ortamı açısından değiştiğini vurgularken, İsrail'in Lübnan'a saldırısıyla ilgili olarak, "iki taraflı düşünmek gerektiğini" söylüyor. Ömrü üçte bir kısaltıyor Ancak, hayatını kurtarmaya çalıştıkları insanın bir saniyede yok edilmesine de dikkati çekiyor. İstanbul doğumlu eşiyle İsrail'de yaşayan Çerasi torunlarının bilime değil cambazlığa ilgi duyduğunu belirtiyor.* Prof. Dr. Erol Çerasi: İsrail Hadassah Üniversitesi Tıp Fakültesi - Pankreas adacık beta hücresinin hormonu insülinin bileşiminin ve salgılanmasının mekanizmaları ve bu mekanizmalardaki bozuklukların tip 2 diyabetin gelişmesine katkıları konularındaki uluslararası düzeyde üstün nitelikli çalışmaları nedeniyle TÜBİTAK Bilim Ödülü aldı. İsrail'de yaşıyor Şizofreninin kodlarını çözüyor Ömer Akyol, yiyip içtiklerimizin de etkisiyle, hücrede oksidan - antioksidan dengenin bozulduğunu, bunun hücre zarında yıkıma yol açtığını, beyin hücrelerinde görüldüğünde de şizofreniye neden olabildiğini kanıtladı."Antioksidan bir enzim üreten SOD 2 geninin iki türü var. Biri yanlış adres taşıyınca antioksidan işlevini yerine getiremiyor" diyen Akyol, şifozreni hastalarında, genin işte bu işini yapamayan türünün bulunduğunu tespit etti. Bu durum nedeniyle enzim serbest zararlı oksijen türlerini yok edemiyor, özellikle sinir sistemini oluşturan nöron hücrelerinde yıkım yaşanıyor. 1967'de Sivas Suşehri'nde, ev hanımı anne, şoför bir babanın 8 çocuğundan biri olarak dünyaya gelen Akyol, ilköğrenimini burada tamamladıktan sonra 1983 yılında 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne girdi. Kurada Tunceli Ovacık'ı çeken Akyol, çatılara kadar kar altındaki Ovacık'a ulaşmakta bile zorlandı. Bütün gece nöbetlerini tutup hastanede kalarak TUS'a hazırlanan Akyol, adeta tıbbı yeniden okudu ve ilk tercihi olan biyokimyayı kazandı. Aileden, "Çiş doktoru mu olacaksın?" tepkisi gelse de o yolundan dönmedi. Doktorasını genetik üzerine yapan Akyol, başarısını eşine borçlu olduğunu vurguluyor.* Prof. Dr. Ömer Akyol: Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi - Biyokimyasal nöropsikiyatride oksidatif stresin nöropsikiyatrik hastalıklarda etyopatogenik ve patofizyolojik rolü, memranlardaki lipid proksidasyonu ile şizofreni ve diğer nöropsikiyatrik hastalıklar arasındaki ilişki, Mn-SOD polimorfizmi ve şizofreni hastalığı arasındaki ilişki konularındaki uluslararası çalışmaları nedeniyle Teşvik Ödülü'nü aldı. Karların altından mucizeye Geçmiş ve geleceğe atomik çözümler 1966'da Kars'ta dünyaya gelen Önder Şimşek, ilk ve ortaöğrenimini burada tamamladıktan sonra Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Fizik bölümünü tamamladı. X-ışını spektroskopisi alanında yüksek lisans ve doktora yapan Şimşek'in çalışmaları, çekirdek etrafındaki elektronların tabakalar arası geçişi ve önemli birçok atomik niceliklerin deneysel olarak ölçülmesi konularında yoğunlaştı.Şimşek, atom, çekirdek, molekül, radyasyon fiziği araştırmalarında, sağlık fiziği, kanser terapisi ve endüstriyel ışınlama işlemlerinde, radyasyon taşıma ve azaltmada, tıbbi fizikte enerji depolamada, nükleer görüntüleme, tomografi ve reaktör zırhlama gibi alanlarda ihtiyaç duyulan hassas ölçümler konusunda çalışıyor. Şimşek, özel bir teknikle içeriği bilinmeyen birçok numunenin bileşiminde bulunan elementlerin türlerini çok yüksek bir duyarlılıkla, numuneyi tahrip etmeden tespit edebiliyor.Önder Şimşek şu anda da Atatürk Üniversitesi'nin desteğiyle gittiği New York Eyalet Üniversitesi'nin Albany'deki kampusunda insan eliyle yapılmış olan arkeolojik aletlerin ve tarihi sanat eserlerinin analizlerini yaparak geçmiş hakkında bilgi topluyor.* Doç. Dr. Önder Şimşek: Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi - Atom ve molekül fiziği alanında, coherent ve incoherent diferansiyel saçılma tesir kesitlerinin, coster - kronig geçiş ihtimaliyetlerinin ve alt tabaka flüoresans verim değerlerini daha hassas ölçme amacına yönelik yeni deneysel metotların geliştirilmesinde uluslararası çalışmaları dolayısıyla Teşvik Ödülü'nü kazandı.__ BİTTİ __ Bileşimleri çözüyor