Töreden 7 yıl kaçabildi!

İstanbul Sultanbeyli’de dün sabah peş peşe silah sesleri duyuldu. Sokağa çıkan vatandaşlar, iki bina arasındaki boşlukta, kanlar

içinde yatan birini görünce hemen polisi aradı. Polis ekipleri, çevrede yaptıkları araştırmada silahlı iki kişinin cinayeti işlediğini ve 34 TD 2052 plakalı beyaz renkli bir otomobille olay yerinden uzaklaştıklarını tespit etti. Olay yerinde çok sayıda boş kovan bulundu.

Güldünya’nın babası aranıyor
Öldürülen kişinin 38 yaşındaki Servet Taş olduğu anlaşıldı. Kurşunlardan ikisi Taş’ın kafasına, biri de omzuna isabet etmişti. Olay basit bir adliye olayı gibi görünüyordu. Ancak Servet Taş’ın kimliği ortaya çıktığında gerçek anlaşıldı.
Servet Taş, 2004 yılında töre cinayetine kurban giden, hatta ‘töre cinayetlerinin simge ismi’ olan Güldünya Tören’in çocuğunun babasıydı. Olay yeri inceleme ekipleri ve savcının incelemesinin ardından ceset Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı. Polis şüpheli olarak Güldünya Tören’in babası Mehmet Tören ile kimliği henüz belirlenemeyen bir kişiyi arıyor. Güldünya Tören öldürüldüğü zaman memleketinde korucu olarak görev yapan Servet Taş’ın şimdi bir kargo şirketinde çalıştığı belirlendi.

İki kardeşi hastane odasında öldürmüştü
Güldünya Tören, 2004 yılında öldürüldüğünde 22 yaşındaydı... “Töre”nin sembolü oldu. Bitlis’in Mutki ilçesi Erler Köyü’nde yaşıyordu. Amcasının kızının kocası olan Servet Taş’ı sevmişti. Bu ilişkiden hamile kaldı. “Şego aşireti”ne bağlı olan ailesi durumu anlayınca bebeğin babasını öğrenmek istedi. Güldünya bebeğin babasının Servet Taş olduğunu söyleyince Taş köyden kaçtı. Güldünya da doğum yapana kadar İstanbul’da oturan amcası Mehmet Tören’in evine gönderildi.
Bebeğini doğurduktan sonra öldürüleceğini anlayan Güldünya, hamileyken polise sığındı. Polis bu başvuru üzerine, genç kadının Erler Köyü’ndeki ailesine ulaşarak görüştü. Baba Tören, polise kızının köylerinde bir süre imamlık yapan 66 yaşındaki Alaattin Ceylan’a verilmesini istedi. Polis de, babasının isteğini kabul ederek Güldünya’yı, Küçükçekmece’de oturan Alaattin Ceylan’a teslim etti. Genç kadın Ceylan’ın evinde kaldığı sırada doğum yaptı ve bebeğine Umut adını koydu.
Ancak Güldünya’nın umudu, aile meclisinin ‘ölüm kararını’ vermesiyle son buldu. Güldünya’nın 20 ve 24 yaşlarındaki kardeşleri Ferit ve İrfan Tören İstanbul’a geldi. Genç kadının yanında kaldığı Ceylan’a, Güldünya’yı Bursa’daki bir yakınlarının yanına götüreceklerini söylediler. Ceylan’ı da yanlarına alarak evden çıktılar. Küçük kardeş Ferit Tören, ablasına kurşun yağdırdı. Ardından ağabeyiyle kaçtı. Bacağına isabet eden kurşunla yaralanan Güldünya, Bakırköy Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Acil Cerrahi Ünitesi’nde tutulan genç kadını öldüremediklerini öğrenen iki kardeş, 25 Şubat 2004’te sabaha karşı 03.45 sıralarında hastaneye gitti. Refakatçisi olduğunu söyleyerek içeri giren kardeşi Ferit, ablasının kafasına ateş ederek öldürdü ve kaçtı.

Ağabeye müebbet, kardeşe 23 yıl
Olaya ilişkin Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan ağabey İrfan Tören müebbet hapis, olay tarihinde 18 yaşından küçük olan kardeşi Ferit Tören ise 11 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Davanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Güldünya Tören’in “töre” nedeniyle öldürülmesine ilişkin, kardeşleri İrfan ve Ferit Tören’e verilen mahkûmiyet kararlarını usul ve esastan bozdu. Yüksek Mahkeme, 2 gün arayla gerçekleşen silahlı saldırılar nedeniyle sanıklara ayrı ayrı ceza verilmesi gerektiğine işaret etti.
Bozma kararının ardından davayı tekrar görüşen Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesi, ‘Güldünya Tören’i taammüden öldürmeye teşebbüs etmek’ ve ‘taammüden adam öldürmek’ten İrfan Tören’i müebbet, Ferit Tören’i de 23 yıl 4 ay hapse mahkûm etti.