Türk insanı tembel mi?ÇAPRAZ ATEŞBELMA AKÇURASabancı Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Şerif Mardin’in yazarımız Derya Sazak’la söyleşisinde, "Avrupa Birliği’ne girersek tembelliğimize büyük bir darbe inecek" sözleri, tartışma yarattı. AB’nin Türkiye’yi kendi şartları altında bünyesine almak istediğine işaret eden Mardin, "Ama şartlarını yerine getiremiyoruz. Elbette kültürümüzü, kimliğimizi savunacağız ama bu kadar da sıkılarak bir işi yapmak Avrupa’yı da tereddüde düşürüyor" dedi. Türk Milleti çalışkan mı, yoksa tembel mi? Görüşler şöyle:
Hüseyin Karakoç (Milli Prodüktivite Mer.)Aksine çok çalışkanız Atatürk’ün söylediği gibi çok çalışkan bir milletiz. Türklerin "tembel" olduğunu söylemek haksızlığın en büyüğüdür. Mardin’in kendi tembelliğini çalışanlara mal etmeye hiç hakkı yoktur. Eğer kamuda çalışanlar kastediliyorsa, onlar da hiçbir zaman yattığı yerden para kazanmıyor. İnsanlar belli yerlerde çalışamaz duruma geliyorsa,
devlet çalıştırmıyordur. Bu insanlar da üretmek istiyor. Çalışanlara, "çalışmadan
maaş alıyorsun" demek ya da "tembel" gözüyle bakmak insafsızlıktır. Devlet bunları değerlendiremiyor. Biz Çaykur, Özelleştirme ve Cumhurbaşkanlığı’nda verimliliği artırmaya yönelik çalışmalar yaptık ve çok başarılı neticeler aldık.
Gülten İncir (Motivasyon Uzmanı)Haksızlık yapılıyor Türklerin "tembel" olduğunu söylemek haksızlık. Motivasyon, işyerine bağlılığı artırıyor. Bu bağlılık da verimliliği... Motivasyon artınca devamsızlık, hastalık, kazalar azalır. Dokuma, gıda ve makine imalat sanayiideki 536 üst düzey yöneticiyi kapsayan araştırmamda, "motivasyon eksikliğinin örgütsel oluşum üzerine etkisi" sorusuna şöyle yanıt verildi: Birincisi kalitenin, ikincisi insan ilişkilerinin bozulması, üçüncüsü işin yavaşlatılması, dördüncüsü hammaddenin gereksiz yere harcanması, beşincisi devamsızlık, altıncısı iş kazalarının artması, yedincisi de yeniliklerin benimsetilememesi. Bunlar, tembellikten gelen şeyler değil.
Lütfi Yenel (İşadamı - TÜSİAD üyesi)Yeterli çalışmıyoruz Türkiye’de çalışma çok dengesiz. Küçük bir kesim çok çalışıyor. Ama büyük bir kesim yeterli ve verimli çalışmıyor. Şerif Mardin’in yaklaşımına katılıyorum. AB’ye girdiğimizde bir kere aradaki açığı kapatmak için çok çalışmamız gerekecek. Çünkü Avrupalıların Türklerden daha çok çalıştığı, tartışılmaz bir gerçek. Verimli çalışmıyoruz, üretken değiliz. Uzunca bir süredir Türkler, Avrupalıları az çalışan, tatillerini kullanan insanlar olarak tanıdı. Bu belki uluslararası rekabetin yoğunlaşmadığı beş on yıl öncesine kadar doğruydu ama artık Avrupalı, küreselleşmenin de tesiri ile gerçekten çok çalışıyor. Bu çok çalışma olayı artık teknolojinin gelişmesiyle ofisin dışına çıktı.
Prof. Dr. Eser Karakaş (İktisatçı)Mardin’e katılıyorum Serif Mardin’in açıklamasına katılıyorum. AB ile, daha rekabetçi, daha elemeci bir topluma gireceğiz. Türkiye, bunlara pek alışık değil. Kayırmacılık asgariye inecek. "Hamili kart yakınımdır" işleri azalacak. Rekabetle etkinlik ön plana çıkacak, işini daha iyi yapan daha iyi kazanacak. Dolayısıyla AB’ye karşı, Türklerin bilinçaltında böyle bir çekince; konumlarını koruyamamak gibi bir korku var. Kapalı toplumlarda iki türlü rant vardır: Parasal ve mevki rantları. Mevki rantlarıyla, birtakım insanlar gelinemeyecek yerlere geldi. Dolayısıyla böyle insanların daha rekabetçi, standartları yüksek bir toplumda aynı yerlere gelmeleri çok zor.
GÜNCEL