İÇ savaş nedeniyle annesinden ayrı kalmış bir delikanlının kucak özlemi yaşam boyu sürer... Filmimizin "ana" fikri bu!
"Olgun Kadına Övgü", bir radyonun lambaları arasında dolaşan kamerayla açılıyor. Görüntü yönetmeni Jose Luis Alcaine'nin göz kamaştırıcı çalışması filmde zaman zaman ön plana çıkacağını buradan kestirebilirsiniz. Radyodan İspanya'nın hangi kısmının Cumhuriyetçilere hangi kısmının Falanjistlere kaldığını duyarız. Radoynun dinlendiği ruhban okulu Cumhuriyetçilerin tarafında kalmıştır.
Okul boşaltılır. Falanjist annesi ta İspanya'nın öbür ucunda kalan Andres, cepheye doğru yol alır. Diğer tarafa geçemeyince Anarşist birliklere katılır! Yeşil gözlü, perçemleri bebek yüzüne dökülen bu
tatlı çocuk, mutfakta patates soyarak (daha doğrusu ziyan ederek!) günlerini geçirir. Aşçıyla oynaşan şen şakrak köylü kızı Pilar'ın gelişiyle canlanırlar...
Yanlış zamanda turistik geziye çıkmış bir İngiliz soylu çiftin gelişi sıcak çatışmalara pek girmeyen birliğe renk katar. Beyaz tenli, sarışın Düşes, Andres dahil tüm erkekleri etkiler: "Bu soylu kadınlar gerçekten çok güzel. Dikkatli olmak gerek."
İngilizce bilen Andres, Düşes'e çevirmenlik yapar. Cilveli Düşes komtuna Pavalos'u serbest bırakılmaları için "ikna" eder. Onun yanında gitmek isteyen Anders de kendi "ikna" gücünü denemek isterse de Düşes'in kollarından "eskisi kadar bakir" ayrılır.
Anders'in yaşamı, annesinin Falanjist olduğun anlayan yüzbaşının onu kendi evine göndermesiyle iyice karışır. Yüzbaşının kızıyla Katolik sınırları aşınca kendini sokakta bulur. Karaborsacılık yapar, hep bir kadının kollarına sığınmayı düşler...
Bu noktada filmimiz acemice bir sıçrama yapar. Birden iç savaşın sonu gelir. Andres koca adam olmuştur. Annesi derine nüfuz eden sevgilisi sayesinde "Anarşist" oğlunu hapisten kurtarır. Delikanlı bu kez de kendini üst kattaki evli komşusunun kollarına atar. (Joanna Pacula'nın gerçekten karşı konulmaz bir kadın olduğunu vurgulamadan geçemeyeceğim.) Sonra Pilar'a rastlar, onunla birlikte olur. Derken bir İtalyan kemancıya vurulur...
Bu arada biz, biraz şaşkın biraz meraklı filmin neyi niye anlattığını anlamaya çalışırız. Çabamız bir sonuç veremeden film sona erer.
Görüntü yönetimi ve müzik gayet hoş, ama senaryo, oyunculuk ve kurgu için aynı nitelemeyi yapamayız.