Bir kahve içimi Tahsin Yücel
Tahsin Yücel'in son kitabı "Komşular", Can Yayınları'ndan çıktı. Yazar, kitapta yer alan "Yapıt" isimli öykü çerçevesinde "Büyük yazar kimdir?" sorusunu yanıtladı. Edebiyat jürilerinin vazgeçilmez ismi olan Yücel ile son kitabını, yazar - yaşam - yapıt üçlemesini, jüri üyeliklerini ve Nobel'i konuştuk. "Büyük yazar" ne demek? Edebiyat anlayışını değiştirmiş, çok büyük yenilikler getirmiş kişiler için kullanılabilir. "Büyük yazar" dokunulmazlığı olan klasikleşmiş yazarların bazıları için kullanılabilecek bir terim gibi geliyor.
Büyük yazar dediklerimiz?Daha çok klasik yazarlar... Örneğin 19. yüzyıla döndüğümüz zaman Balzac, Zola, Stendhal, ozan olarak da Baudelaire, Hugo gibi kişiler, yüzyılımızdan Marcel Proust, Joyce, Faulkner gibi...
Kitabınızdaki "Yapıt" adlı öyküden yola çıkarak sormak istiyorum, tek başyapıt vermemiş yazar büyük yazar mıdır?Başyapıtı kusursuzluğa ulaşmış eser anlamında alırsak, yaptığım "büyük yazar" tanımına göre, büyük yazarın bir başyapıt vermiş olması gerektiğini düşünüyorum.
Yine aynı öyküde yazarın yapıtıyla yaşamı arasındaki uzaklık ve yakınlık sorgulanıyor. Yazar yapıtında, yaşamından kaçmalı mıdır?Şart değil. Ama bire bir kendi yaşadığını yazmak yazarı sınırlar, yaratıcılığı öldürür. Kişi, yaşamıyla yapıtını çok fazla karıştırmamalıdır. Bu yapaylığa götürür.
Edebiyatçının amacı ne olmalı?Bir edebiyatçının ve tabii toplum içinde insanın amacı "öteki"ni tanımak olmalı bence. Ötekiyle iletişim kurmak... Okur için de bir bilgilenme yoludur edebiyat. Bir şeyleri sezdirir, insana dünyayı açar. Okurun ilk bakışta göremediklerini görmesine yardımcı olur.
Ama asıl amaç okura kendi dünyasını tanıtmak...Elbette. Bu arada kendi dünyamızı da tanırız. Yazar için de böyle. Her yazı yazışımızda kendimize bir şeyler katılır. Bu kitapta "Komşular" öyküsünü yazarken, yazmaya oturduğum saatle onu bitirdiğim saat arasında bende de bir fark oluştu.
Çoğaldınız yani...Evet, başla son arasındaki mesafeyi doldururken kendimi de dolduruyormuş gibi bir izlenime kapılıyorum.
Edebiyat jürisi üyelikleriniz devam ediyor mu?Bütün jürilerden ayrılmak istiyordum aslında. Ayrılmama karşı çıkıp, bırakmadıkları için olabildiğince azaltmaya çalıştım. Bu yılbaşında fakülteden emekli olacağım, jürilerden de emekli olmak düşüncesindeydim. Eğer, içinize sinecek bir değerlendirme yapmak istiyorsanız, bu son derece yorucu oluyor.
Yıllarca edebiyat jürilerinde bulunmuş biri olarak kendinizin dışına çıkıp baktığınızda, Tahsin Yücel'in "Komşular" kitabına ödül verir miydiniz?İster istemez kuzguna yavrusu güzel görünür derler. Severek yazdığım öyküler bunlar. Çok değerli olmayabilir ama benim için belli bir değer taşıyor. Bir başkası tarafından yazılmış olarak karşıma gelseydi bu kitap, sanki beğenirdim gibi geliyor. Ama ödüllerin daha çok gençlere verilmesinden yanayım.
Jürinin Nobel Ödülü'nü Günter Grass'a vermesini nasıl değerlendirdiniz?Günter Grass önemli bir yazar. Sanırım en azından batı dünyasında ve bizde de tanınan bir yazar. Eskiden Nobel, hem
güncel olan hem de aşağı yukarı değişik yazın dünyalarında benimsenmiş kişilere veriliyordu. Faulkner, Camus, Hemingway gibi... Sonra epey uzun bir süredir
dünya kamuoyunun pek de bilmediği, belli bir değer düzeyinin üstüne çıkmamış bazı yazarlara verildi. Yani biraz politik davrandılar. O bakımdan bu ödülle, jüri Nobel'in geleneksel iççağrısına bu kez daha iyi uydu.