Kültür Sanat Edebiyat matinelerinin yıldızıydı

Edebiyat matinelerinin yıldızıydı

28.01.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

Ölümünün 40. yılında andığımız ünlü şair Özdemir Asaf, 1950’li yıllarda düzenlenen edebiyat matinelerinin yıldızıydı.

Edebiyat matinelerinin yıldızıydı

 

Ankara’da 11 Haziran 1923’te doğan Özdemir Asaf’ın asıl adı Halit Özdemir Arun’du. 28 Ocak 1981’de İstanbul’da ölümünden sonra, Hürriyet gazetesinin eki 8. Gün’de (8 Şubat 1981) çıkan bir yazıda, “1950’lerde moda olan edebiyat matinelerinin renkli kişilerinden biri” olan Asaf’ın “yaşayarak okuduğu şiirleri ve kendine özgü telaffuzuyla okuyuşu”nun şiiri ve kendisini sevdirdiği anlatılıyor. Memet Fuat da “Aydınlar Sözlüğü”nde, “sağlığında edebiyat matinelerinin yıldızıydı” dediği Özdemir Asaf için, şunları yazıyor:

Haberin Devamı

“Binlerce gencin toplandığı salonlarda cana yakın kişiliği, şirin selamlarıyla herkesi kendine bağlardı ama yapıtları bugünkü gibi satmazdı o günlerde. Kendi küçük basımevinde, pedallı makinelerde özenle bastırdığı kitaplarının satışı, öbür şairlerin kitaplarından fazla değildi.”

Edebiyat matinelerinin yıldızıydı

Lavinia ile noktalardı

Salonlarda edebiyat üzerine binlerce gencin katıldığı coşkulu gündüz söyleşileri düzenlendiğine tanık olduğumuz yazıda, Özdemir Asaf’ın bu matinelerde şiir okuyuşu şöyle betimleniyor:

“Kendine özgü peltek konuşmasıyla şiirlerini söyler, alkışa boğulur, iki elini birden kafasının iki yanına götürerek çift yanlı asker selamını verir, koca bıyıklarıyla gülümser, gösterisini genel istek üzerine ‘Lavinia’ adlı şiiriyle noktalardı.”

Haberin Devamı

Sığınağı şiirdi

Memet Fuat, gördüğü ilgiye karşın, Asaf’ın “yazın çevrelerinde değeri anlaşılmamış bir şair olduğunu, ama okurlar açısından değerinin anlaşıldığını kaydediyor. Doğan Hızlan da aynı konuda, “Şiir işçiliğini hep sakladı, kolay bir iş yaparmış gibi davrandı. Tekdüze mutlulukların, uydurma tedirginliklerin şairi olmadı” diyor. 8. Gün dergisindeki yazıda da Özdemir Asaf’a göre şiirin her şey, “yaşamın ta kendisi” olduğu belirtiliyor: “Anlatılmış ve anlatılacak her şey şiirde olmalıydı. Onun için şiir, dünyaya karşı hem bir savunma hem de bir meydan okuyuştu.”

“Yuvarlağın Köşeleri” adlı deyişler kitabında da Özdemir Asaf’ın şiiri şöyle tanımladığı aktarılıyor:

“Kaptanlar limanlara, askerler siperlere sığınırlar gerekince. Aydınlar şiire.”