Grammy'li tenor sponsor arıyor

Aslı Onat

Şef Sir Colin Davis yönetimindeki Londra Senfoni Orkestrası eşliğinde kaydedilen ve opera sanatçımız tenor Bülent Bezdüz'ün Fenton rolünü seslendirdiği Verdi'nin "Falstaff" operası kaydı, 48. Grammy Ödülleri'nde "En İyi Opera Kaydı" ödülüne layık görüldü.
Bezdüz'ün daha önce, yine Sir Colin Davis yönetimindeki Londra Senfoni Orkestrası eşliğinde seslendirdiği, Berlioz'un "Truvalılar" adlı operasının kaydı da 44. Grammy Ödülleri'nden ikisine layık görülmüştü. "Falstaff"ta Bezdüz'ün dışında Carlos Alvarez, Marina Domashenko, Ana Ibarra, Maria Jose Moreno ve Michele Pertusi gibi tanınmış opera sanatçıları da yer aldı.

Halen Fransa'daki National Theather de Nancy'de "Aşk İksiri" operasında Nemorino rolünü söyleyen Bezdüz bu sezon, Mersin Operası'nda, Fransa'da Dijon (Traviata), Montpellier (Lucia di Lammermoor) ve Bordeaux (L'elixir D'amore) operalarında, ABD'de ise Portland (Faust) ve Washington (La Boheme) operalarında başroller söylemek üzere sahneye çıkacak. Halen Fransa'da bulunan sanatçıyla ödülünü ve gelecek için planlarını konuştuk.

CD'si çok iyi satıyor
Grammy ödülü sizin için ne ifade ediyor?
Grammy'nin önemini yadsımak mümkün değil. "Falstaff"ın CD'si, şu anda çok iyi satıyor. Bence bu başarı, Avrupa'nın ve dünyanın sempatisini kazanmak için illa Türkiye'deki olumsuzlukları göstermek gerekmediğinin de göstergesi. Evrensel değerlere sahip çıkılarak da yapılabilir bu.

Ödül sonrasında Kültür Bakanlığı'ndan tebrik mesajı aldınız mı?
Hayır, almadım. Geçen defa da tebrik gelmemişti. Kültür Bakanlığı'nın en azından CD'lerimin Türkiye'de satılması için dağıtımcı bir firma bulunması konusunda yardımcı olmasını isterdim.

Mersin DOB'de çalışırken yurtdışına gitme kararını nasıl aldınız?
Kariyerim boyunca annem ve eşimin yanında bana en çok destek olan kişi şan hocam Roman Werlinski'dir. Kendisi, 1995 yılında Leyla Gencer Şan Yarışması'na katılmam için beni teşvik etti. O zaman yarışmada finale kalamadım ama Avrupa Birliği Bursu'nu kazandım. Yurtdışı kapıları böylelikle açılmış oldu.

Opera alanında Türkiye ile Avrupa'yı kıyasladığınızda, arada ne gibi farklar görüyorsunuz?
Türkiye'de çoksesliliğin gelişemediğini görüyorum. Ne düşünsel ne de müziksel çokseslilik var ortada. Birbirimizi dinlemeyi bilip hep bir ağızdan konuşmazsak, bir kıyaslamadan söz edebiliriz. Almanya'da 160'a yakın olan opera evi sayısı, Türkiye'de 5. Oysa bas Burak Bilgili, tenor Bülent Külekçi gibi şan sanatçılarımız, dünyada büyük başarılar kazanıyorlar. Ülkemizde yeterince değer görmediğimizi düşünüyorum. Sanatçı adayları konservatuvarlardan mezun olup iş bulamıyor. Öte yandan hak etmedikleri yerlere gelmiş sözde starlar var ortalıkta. Bunları aşmak için ciddi devlet ve eğitim politikaları gerekiyor.

2006 programınız oldukça yoğun görünüyor. Önümüzdeki yıllar için kendinize hangi hedefleri koydunuz?
ABD'de daha çok sahneye çıkmayı ve Türkiye'de çoksesli türkülerden oluşan bir CD çalışması yapmayı istiyorum. Ayrıca bas Burak Bilgili ile yurdumuzun ücra köşelerinde bir konser dizisi düzenlemek niyetindeyiz. Bunun için sponsor arayışındayız.

PORTRE / Bülent Bezdüz
Tenor Bülent Bezdüz, Ankara'da doğdu. Gazi Üniversitesi Müzik Eğitimi Bölümü'nden mezun oldu. Ankara Devlet Çoksesli Korosu'nda 4 yıl çalıştıktan sonra Mersin DOB'de solist sanatçı olarak göreve başladı. 1997'de ileri sahne eğitimini tamamlamak üzere Avrupa Birliği Bursu ile Manchester'a gitti. 1999 yılında Fransız Kültür Bakanlığı'nın bursuyla Marsilya C'nipal Sahne Sanatları Okulu'nda profesyonel sahne master'ı yaptı. Bezdüz, Amsterdam Cocertgebouw, Londra Senfoni Orkestrası gibi dünyanın en önemli orkestraları eşliğinde konserler verdi.