Ağzı Bozuk Aşk Mektubu"nda son derece dişi hisler var ama acı baskın.Benim albümümdeki acı kimsenin üstüne fışkırmaz. Çamur gibi, kusmuk gibi yapışmaz. Çok kendi halinde, asil, mağrur, kendi odasından bağıran, oklarını kendine çevirmiş bir acıdır. Açıkçası acıyla da çok ilgilenmiyorum. Bu kadar acımayan, acının üstünü örten, acıdan ve acıklıdan korkan bir dünyada ben de acıyorum. Ama acıklı bir hale getirilmesin diyorum. Acı ruhumun yüzlerce parçasından sadece bir tanesi. Albümüm çok öfkeli, çok şakacı, çok kavgacı aynı zamanda. Acı meselesinin marjinal lafı gibi üzerime yapışmasını istemiyorum. Anadolulu bir kadınım. Marjinal ne demek anlamıyorum. Bana marjinal diyerek bu hayatta hakikaten marjinal yaşayanlara hakaret etmiş oluruz. Benim arkamda bir fabrika çalışıyor. Annem, babam, ablam, sevgilim, dostlarım... Bence Türkiyeliler çok marjinal!
Size ne demek lazım?..Bak, bana çok bağlı ama çok bağımsız diyebilirsin. O kadar bağlıyım ki ruhuma, hayatımdaki her şeye... Hiç kimsenin hayatından gitmiyorum. Yeri geldiğinde taciz ediyorum. Çünkü insan kendini her gün yeniden yapar. Yani seninle topladığım her şeyle birlikte yürümek istiyorum.
Tırnak içinde itiraf, özellikle kadın sanatçıların çok kullandığı bir yöntem. Siz de itiraf ediyorsunuz.Hayır, ben itiraf ettiriyorum. Benim tüm yazılarım, tüm şarkılarım aslında itiraf ettirmedir. Ben sizin kalbinizin peşindeyim, kendi kalbimi ayna yapıyorum size. İtiraftan çok utanırım.
Albümün açılış parçasında "sağlam erkeğim yok" diyorsunuz. Kadının illa bir sağlam erkeğe ihtiyacı var mı?Sağlam erkek bir küfür, bir istek değil ki! İnsanların ‘sağlam’ olmazsa yaşayamaması, bir ev kurmak için bile en garanti yere gitmesi, heteroseksüel numaraları falan filan. Küfür yani! Hiç ihtiyacım yok. Sağlam erkek beni görünce sokağını değiştiriyor zaten. Sadece aşka ihtiyacım var. Kime âşık olacağımı bilemem. Şu an size kadın olduğumun garantisini bile veremem. Hiç bilmiyorum...
Altı yıl sonra albüm yaptınız.Bu albüm benim için çok büyük bir aşk sonrası sevgiliye yazılmış bir mektuptu. Boşluğum yok benim. O kadar çok korktum ki, hepsini doldurdum. Altı yıl boyunca sadece gezdim, sadece uyudum, oturdum, âşık oldum. Çok sıkılmıştım. Habire kendi cakamı satmaktan, numara yapmaktan... Maskeyi attım ve çok iyiyim tamam mı? Yakam buruştu, düzeltmiyorum.
Kadın ne zaman "Sevgilim, eve dönelim" der?O lafı sevgilime demedim. "Kalbi Camdanöda, bana dokunan her şeyin lafını ettim. Ben her şeyi aşk üzerinden okuyorum. Kodlarım yer değiştirmiş benim. Yumruk yediğimdeki kodum kızmak olmayabilir. Bu arada koordinatlarım da çok karışık. Canım ne isterse oraya takıyorum fişleri! Klibi de bu şarkıya çektik.
Bangır bangır bir albüm olmuş! Ya da zangır zangır!Evet ama albümün gizli kahramanı Kazım Koyuncu. Çünkü ben yanlış miks yaptım. Albümümü kısık dinleyemezsin mesela. Benim ruhum volüm ruhu! Ruhuma göre miks yaptım, yanlış oldu. Yanlış kurdum bazı şarkıları, hiçbir kurala uymadım. Ki bu bir başlangıç. Kuralsız davranacağım çok projem var daha. Ve Kazım hiç karışmadı, anladı beni. Bu büyük bir müzisyenliktir.
"Kalbim Acıdı"yı Kazım Koyuncu’nun şarkısı "Gyuli Çkimi"nin üzerine söylüyorsunuz.Zuğaşi Berepe’yi dinlemiştim. Sevmiştim ancak bir yakınlık duymuyordum. Bir gün yolda yürüyordum, bir çocuk bir şey söylüyordu ve ‘ah’ dedim ve gittim dükkânın camına yapıştım. Bir ay bu evde sadece o şarkı döndü durdu. Bence albümün tüm hikâyesi bu. Yolda yürüyorsun, bir şeye rastlıyorsun ve kalbin acıyor!
Telefon açtım, hadi gel dedim ben de adama! Onunla bir şey yapmalıydım. İki müzisyen olarak çok seviştik. Müzisyen olarak güzelliği benden büyük bir adam o. Bundan sonraki projem onunla beraber. Eylül gibi devrimci şarkılar, aşk şarkılarının, kendi bestelerimizin olduğu bir albüm çalışmaya başlayacağız.
Kırılmış bilek gibi nasıl bakılır?Aynada o bakışı görürsün! Ya da görmüşsündür. Ben gözlerimin kırıklarını çok güzel yapıştırdım. Ama kırılmayacak diye bir sözüm yok.
Umay UmayEtno Müzik Yapım