Kültür SanatYayın sektörünün muamma dolu profili

Yayın sektörünün muamma dolu profili

01.04.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Türkiye ISBN Ajansı, 'bilebildikleri'ni, özel bir çabayla paylaştı bizimle. Ama sorun da tam bu noktada başlıyordu: 'Bilebildikleri', tahmin edebileceğinizden çok daha azıydı. Çalışmamız bu 'bilinebilen' verilerden oluşuyor.

Yayın sektörünün muamma dolu profili

EDİSAM'IN VERDİĞİ BİLGİLERE GÖRE 500 TRİLYONLUK SEKTÖRÜN 200 TRİLYONU KORSAN! İşe en yetkili adresten başladık. Türkiye'de yayın sektörüyle ilgili yapacağınız herhangi bir araştırmada ihtiyaç duyduğunuz sayısal veriler ve niteliğe ilişkin bilgiler için başvurulacak kurum bellidir: Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü. Biz de öyle yaptık. Kütüphaneler Genel Müdürlüğü'ne bağlı olan Türkiye ISBN (International Standart Book Number / Uluslararası Standart Kitap Numarası) Ajansı ile iletişim kurduk. Türkiye ISBN Ajansı, bizden bilgilerini esirgemedi; 'bilebildikleri'ni, özel bir çabayla paylaştı bizimle. Ama sorun da tam bu noktada başlıyordu: 'Bilebildikleri', tahmin edebileceğinizden çok daha azıydı. Kendilerine kayıtlı yayınevlerinin toplamından hareketle verdikleri bilgilerin ve çıkardıkları istatistiklerin, yayın dünyasının ancak yüzde 70'ini ifade ettiğini söylediler. Hazırladığımız dosya da bu nedenle ve ne yazık ki sadece yüzde 70'lik bir profili içeriyor. Bu nedenle yaptığımız çalışma, ulaşabildiğimiz rakamlar üzerinden gerçekleştirilmiş bir analiz niteliğinde; Türkiye'deki sektörün tamamını kapsamıyor. Konuyla ilgili veri ve grafikleri sizlerle paylaşmadan önce, mevcut istatistikleri sağlayan ISBN'in ne olduğuna bakalım. Her şey, bir soruyla başladı: "Türkiye'de kaç tane yayınevi var?" Niyetimiz, bu sorudan türetilmiş yeni sorularla yayın dünyasının ayrıntılı bir profilini çıkarmaktı aslında. Ne var ki, daha işin başında sorduğumuz en temel soru bile her adımda bir bumerang gibi geri döndü bize. Dosya genişleyip, konunun muhataplarını çeşitlendirdiğimizde gördük ki, herkes farklı rakamları telaffuz ediyor. Ve aslında kimse net bir şey bilmiyor. ISBN, bilgi üretimini takip edebilmek ve çeşitli türlerdeki yayınlarla ilgili istatistiki araştırmalar yapılmasını kolaylaştırabilmek amacıyla 1972 yılında Uluslararası Standartlar Organizasyonu (ISO) tarafından geliştirilmiş bir kitap numaralama sistemi. Bu sistem ile yayınlar hem numaralandırılıyor hem de kimlikleri tespit ediliyor. Yayınlanmış materyale bir ISBN numarası veriliyor. Ama bu zorunlu bir uygulama olmadığı için, sözkonusu numaralar sadece talepte bulunanlara dağıtılıyor. Bu arada her türlü basılı materyal, eğitim amaçlı film, kaset ve bilgisayar yazılımları, atlas ve haritalar ISBN numarası alabiliyor. Fakat bunun karşılığında broşür, afiş, gazete, takvim, ajanda ve kitap haline getirilmemiş makale, genelge gibi yayınlara ISBN verilmiyor. Bu sisteme katılabilmenin belli ön şartları var. Yayımladığınız bir kitaba ISBN almak istiyorsanız Türkiye ISBN Ajansı ile iletişim kurmanız, gerekli prosedürü yerine getirmeniz ve yayını bastıktan sonra da bir örneğini denetlemesinin yapılabilmesi için ajansa ulaştırmanız gerekiyor. Bütün bu aşamaları atlattıktan sonradır ki, yayınınız ulusal ve ticari bibliyografyadaki yerini alıyor. ISBN NEDİR, NE İŞE YARAR? Tabii, iş, ilgililerin ISBN almalarıyla da bitmiyor. ISBN'ler üzerinden birtakım veriler elde etmek için, bir bilgisayar programına da ihtiyaç var. ISBN Ajansı'nın da kendileri için üretilmiş, özel bir programları var tabii. Ama gelin görün ki, bu program da öyle her türlü istatistiği hızla çıkaracak kadar gelişmiş değil. Daha kapsamlı bir programın çalışmaları ise şu an hazırlık aşamasında.Bu arada hemen söyleyelim, eldeki program kullanılarak, isteğimiz üzerine hazırlanan verilerin en 'taze' olanı 2004 yılına ait. 2005 ile ilgili bilgilerin sisteme girilmesi, hâlâ tamamlanmış değil. Özetle, sizlere sunabileceğimiz bilgiler, bir buçuk yıl öncesine ait. VERİLER 2004'E AİT Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürü Ahmet Arı, çalışmamız sırasında yaşadığımız sorunları kendisiyle paylaştığımızda bize ISBN derleme programı hakkında bazı bilgiler verdi. Arı, şu anda projelendirdikleri yeni programı da tanıttı. Esasında kullanılmakta olan program, pek çok imkansızla kol kola yürüyor. Arı, uluslararası standartlara uygun olmadığı belirtilen mevcut programla ilgili olarak şu bilgileri aktardı: "Program, web tabanlı değil, dolayısıyla işlemlerin güncel takibi yapılamıyor, bilgi merkezleri arasında veri aktarımı gerçekleştirilemiyor, konu başlıklarının düzenlenmesinde sorunlar yaşanıyor, yayın ve yayıncılara ait verilerin tamamından rapor alınamıyor. Ayrıca yazar, emeği geçenler, konu numarası, konu başlığı, yayıncı, dizi gibi otorite alanlarında düzenlemelere ve istenen tüm istatistiksel verilere ait dökümlerin alınmasına izin vermiyor." Öyleyse ne yapabiliyor bu program? Üç haneli rakamları girip, bu sayısal değer üzerinden işlem yapılmasına imkan veriyor ve önemli ölçüde insan emeğine bağlı işliyor. STANDARTLARA UYMUYOR Eğer, yayın dünyasının profilini bu sayıda değil de Haziran 2006'dan sonra çıkarmak isteseydik, işimiz çok daha kolay olacaktı. Çünkü bu tarihten itibaren ISBN Ajansı yeni bir bilgisayar programıyla çalışmaya başlayacak. Arı yeni programın özelliklerini şöyle açıklıyor: "Ülkemizde yayımlanan tüm materyallere ait istatistiksel veriler (yayımcı türleri, yayın türleri, konuları, yayımlanan materyallerin illere göre dağılımı, yayımcıların illere göre dağılımı, çeviri olarak yayınlanan materyallerin konularına göre dağılımı, hangi dillerden çevrildiği, materyalin hitap ettiği yaş grubu, en çok basılan yayınlar, en çok okunan yayınlar, yayınlara ait tirajlar ve yayınların satış fiyatları, yıllara göre dağılımları vb.) bu programla derlenebilecek. Derlenen veriler Türkiye İstatistik Kurumu aracılığı ile UNESCO kültür istatistiklerine gönderilerek ülkemizdeki yayım ve yayıncılıkla ilgili gerçek veriler dünya literatürüne sunulabilecek."Mevcut programın yetersizliği bu kadar ortadayken, daha gelişmiş bir programın hayata geçirilmesi için neden bu kadar beklendiğini sorabilirsiniz. Bakın, bu sorunun yanıtı net: Mevcut programın sözleşmesinin Şubat 2006 tarihine kadar devam etmesi nedeniyle yeni programın daha önce projelendirilmesi mümkün olmadı! HABERİ ERKEN YAPTIK (!) Gelelim bu olumsuz koşullara rağmen ortaya çıkan tabloya...Haberin çıkış noktası olan soruyla başlayalım: Türkiye'de kaç tane yayınevi var? 100, 500, 1000? Hiçbiri. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü Türkiye ISBN Ajansı'nın raporuna göre, Türkiye'de 1987 - 2006 aralığında sisteme kaydedilmiş, çeşitli vasıflarda (yayınevi, üniversite, vakıf / dernek, şahıs, kurum / kuruluş vs.) 12 bin 704 yayımcı var. Dikkatinizi çekeriz, bunlar ISBN almış yayıncılar; yani sektörün yüzde 70'i. Peki bu yayımcıların ne kadarı yayınevi statüsü taşıyor, farklı statülerde olanların toplamdaki dağılımları nasıl? 12 BİN 704 YAYIMCI Ve işte ikinci kilit soru: Türkiye'de yılda kaç kitap basılıyor? Bu soruyla ilgili olarak ISBN Ajansı'ndan gelen ve sadece konu başlığı sayısını sunan veriler şöyle: KAÇ KİTAP BASILIYOR? YIL YAYIN SAYISI 2000 91002001 99592002 12.4582003 14.9902004 19.853 2004'ü baz aldığınızda, nasıl olur da 12 bin 704 yayımcı toplam 19 bin 853 konu başlığında kitap basabilir diye düşünebilirsiniz. Bu mümkün, çünkü ISBN Ajansı, ellerindeki mevcut programla sadece yayınevi/şirket statüsünde olan 4240 yayımcı üzerinden araştırma yapabiliyor; program daha geniş bir taramaya izin vermiyor. O kadar ki, yayınevlerinin kaçı bir yıl içinde 1 - 10; kaçı 10 -100 arasında yayın yapıyor; kaç tanesinin üretimi 100'ü aşıyor sorusuna bile yanıt almak mümkün değil. Program, yine yalnızca yayınevi statüsünde olan 4240 yayımcıyı esas alarak, bunların içinden ilk 999'unu tarayabiliyor. Çünkü Türkiye ISBN Ajansı'nın kullandığı programın bir sayı kilidi var ve bu kilit nedeniyle de ancak 3 haneli rakamlarla işlem yapılabiliyor. Yani, kazara uluslararası bir seminere katılıp, bu dağılımlar ile ilgili bilgi vermeniz gerekse, dinleyici topluluğuna ülkenizdeki sadece 999 yayıncı arasında yapılan istatistikleri anlatabileceksiniz. Sistemin sayı kilidi bariyerini anlatabilir misiniz, onu bilemiyoruz.Gelelim verilere... En fazla yayın yapan ilk 999 yayınevinin bastıkları kitap adedine göre dağılımı şöyle:2004 yılında 1 - 10 yayın yapan yayıncı sayısı 78010-100 yayın yapan yayıncı sayısı 200100 ve üzerinde yayın yapan yayıncı sayısı 19Son bir not daha: Herhangi bir yılda hiç yayın yapmayan yayınevi sayısı da yine mevcut programın yetersizliği nedeniyle belirlenemiyor.Buna karşılık yayınevlerinin illere göre dağılımını öğrenebildik. Ajansın hazırladığı "en çok yayınevi bulunan ilk 10 il" raporunda Ocak - Aralık 2004 döneminde 2 bin 369 yayımcıyla ilk sırayı İstanbul alıyor. Ankara'da 1091; İzmir'de 176; Bursa'da 64; Konya'da 62; Adana'da 52; Antalya'da 43; Eskişehir'de 29; Kayseri ve Trabzon'da 25 yayımcı bulunuyor. Bu rakamlar elbette yayımcı sayısına göre sıralanmış ilk 10 ile işaret ediyor. ISBN Türkiye Ajansı'nın problemli programının ölçümüne izin verdiği yegane istatistiklerden biri de basılan kitapların türlerine göre dağılımı. Bu dağılımda yüzde 30'luk oran ve 6259 kitap ile ilk sırayı edebiyat alıyor. Hazırladığımız yayınevi profilinin 'olmazsa olmaz'ı olarak gördüğümüz bir diğer bölümü de, Türkiye'deki yayınevlerinin ciroları ve pazar paylarıydı. Ne yazık ki bu bilgilere ulaşmak mümkün olmadı. Çünkü Türkiye ISBN Ajansı da dahil olmak üzere, sözkonusu verilere sahip herhangi bir kurum, kuruluş ya da kişiden söz etmek mümkün değil. Tam da bu noktada yine aynı soruya takılıp kalıyor insan, yayıncılar uluslararası toplantılarda, bu sorulara ne yanıt veriyor? Çoğunluğun yanıtı şu: "Kulaktan kulağa yayılan birtakım rakamlar var. Onları söylüyoruz!" Anlayacağınız her adımda durum daha da vahim bir hal alıyor. BİRİNCİLİK "EDEBİYAT"IN Bu karmaşada edinebildiğimiz tek bilgi, ISBN Ajansı'na kayıtılı olan ve Türkiye'deki yayımcıların yüzde 70'ini oluşturan yayınevleri içinde 2004 yılında en fazla kitap basan Kitap Park oldu. Listede birinci sırada yer alan ve 2004 yılı içinde 210 kitap için ISBN alan Kitap Park'a ise ulaşamadık. Türkiye ISBN Ajansı'ndan aldığımız bilgiye göre Kitap Park, Eskişehir'de yayıncılık faaliyeti yapan ve ağırlıklı olarak çocuk kitapları basan bir yayınevi. Ancak yayınevi, 2004 yılı içinde en fazla yayın yapan şirket olduğu halde Türkiye IBSN Ajansı'nın verdiği bilgiye göre, son iki yıl içinde ajansa hiç yayın bildirmemiş. Yayınevine Türkiye ISBN Ajansı ve Eskişehir Ticaret Odası ile yaptığımız görüşmelere rağmen ulaşamadık; Kitap Park'ın kapanmış olması da ihtimal dahilinde. KİTAP PARK'A NE OLDU? Türk yayın sektörünün profilindeki sorunları iyiden iyiye ortaya çıkaran kontur ise hiç kuşkusuz "kayıt dışı ve korsan yayıncılık". EDİSAM (Edebiyat ve İlim Eserleri Sahipleri Meslek Birliği) tarafından yayımlanan 2005 raporundaki bilgilere göre, korsan yayıncılık, 2004 yılında sektörün yüzde 30'unu, 2005 yılında ise yüzde 40'ını oluşturuyor. EDİSAM'ın sitesinde yayımlanan raporda yer alan rakamlar şöyle: Yayın sektörünün toplam büyüklüğü 450 - 500 trilyon TL.; korsan kitapların payı 180 - 200 trilyon TL. Kültür yayınlarında pazarın toplam büyüklüğü yaklaşık 100 trilyon TL.; korsan kitapların payı yaklaşık 40 trilyon TL.İthal kitap pazarının büyüklüğü yaklaşık 40 trilyon TL.; korsan kitapların payı yaklaşık 20 trilyon TL.Ders kitaplarında pazar büyüklüğü yaklaşık 200 trilyon TL.; korsan kitapların payı yaklaşık 60 trilyon TL.Üniversite ders kitapları pazarının büyüklüğü yaklaşık 100 trilyon TL.; korsan kitapların payı yaklaşık 60 trilyon TL.Bu rakamlar, Devlet İstatistik Enstitüsü'nün raporları ile yayınevlerinden alınan raporlardan derlenmiş, yaklaşık raporlar. Yayıncılar, yurt dışından sektörle ilgili bilgiler istendiğinde, derlenen bu yaklaşık rakamlar üzerinden çalışıyor. KORSAN KİTAPLARIN PAZAR PAYI 200 TRİLYON Benzer bir araştırmayı AB'ye üye ülkelerden Almanya, İngiltere ve Fransa için de yaptık. Alman Goethe Enstitüsü, Fransız Kültür Merkezi ve British Council'ın yardımlarıyla elde ettiğimiz veriler şöyle: AVRUPA BİRLİĞİ'NDE YAYIN DÜNYASI Almanya'da Nisan 2005 itibariyle Alman Yayıncılar Birliği'ne üye yayıncı sayısı 1823. Kitapçı ve dağıtımcılarla birlikte birliğin üye sayısı 6 bin 285'e çıkıyor. Sektördeki aktif firma sayısı 21 bin. Bu firmaların bir bölümü, düzenli olarak yayın yapmayan bazı kurumlara ait yayınevleri. Almanya'da konu başlıkları itibariyle yılda kaç kitap basılıyor? ALMANYA YIL YAYIN SAYISI2000 82.9362001 85.0882002 78.8962003 80.9712004 86.543 Deklare edilen yayınevi sayısı yaklaşık 60002005 yılında 53 bin 462 yeni başlık basıldıFransa'nın 2004 yılında kayıtlı ilk 10 büyük yayıncısı ve cirolarıHachette Livre Grubu - 1.4 milyar Euro / Editis Grubu - 717 milyon Euro / France Loisirs - 404 milyon Euro / Atlas - 388 milyon Euro / Media Participations - 309 milyon Euro / La Martiniere - Le Seuil Grubu - 260 milyon Euro / Flammarion - 238 milyon Euro / Gallimard - 221 milyon Euro / Edition Lefebvre Sarrut - 214 milyon Euro / Albin Michel - 212 milyon Euro FRANSA Fransa'da yıllık kitap üretimi 2003 55.302 2004 60.972 2005 61.76 1 İngiltere'de 50 bini aşkın aktif yayıncı bulunuyor. Bibliyografik veri ajansı Whitaker Information Services'ın istatistiklerine göre, 2002 yılında İngiltere'de 125.390 kitap basıldı. İngiltere'nin en büyük 10 yayınevi The Booksellers Association'ın 2003 - 2004 verilerine göre İngiltere'nin en büyük pazar payına sahip ilk on yayın grubu ve ortalama ciroları şöyle sıralanıyor: Bertelsmann - 229 milyon Pound / Hachette (Hodder Headline - Orion) - 205 milyon Pound / Pearson - 192 milyon Pound / News Corporation (HarperCollins) - 130 milyon Pound / Holtzbrinck (Pan Macmillan) - 67 milyon Pound / Time Warner - 56 milyon Pound / Bloomsbury - 33 milyon Pound / Oxford University Press - 31 milyon Pound / Viacom (Simon & Schuster) - 29 milyon Pound / BBC - 29 milyon Pound İNGİLTERE Peki yayınevleri kendilerinin sektör içindeki yerlerini biliyor mu? Rakiplerini tanıyor mu? Yayınevlerine, sektöre ve kendi faaliyetlerine göre temel birkaç soru yönelttik. Yanıtlar, onların da bir bilinmezin içinde olduğunu gösteriyor. YAYINEVLERİ BİRBİRİNİ NE KADAR TANIYOR? Internet firmaları ve dağıtıcı firmalardan alınan bilgilere göre düzenli yayın yapan yayınevi sayısı yaklaşık 800 adet.Türk yayın dünyasının kendine has özelliklerinden dolayı, özellikle bir sektör haline gelemeyişi nedeniyle rakiplerin birbirini tanıması mümkün değil. Ancak tahmin yürütülebilir.Türkiye yayın sektörü içindeki pazar payımızın yaklaşık % 5 olduğunu tahmin ediyoruz.Yayın sektörüyle ilgili soruların yanıtlarını bilemeyişimizin nedeni kayıt dışı, kaçak ve korsan yayınlardır. Uzun yıllardan beri yabancı yayınevleri Türk yayıncılara her zaman şüphe ile bakmakta. Ve bu nedenle de ciddi bir itibar sorunu oluştu. Bizim gibi tamamen kurallara uygun davranan şeffaf yayınevleri bile iş yaparken zorlanıyor.Piyasa ekonomisinin olmazsa olmaz koşulu rekabettir. Rekabet hem verimliliği artıran hem de kendi gücünü, imkânlarını görmeyi sağlayan en önemli unsurdur. Verilerin sağlıksız, eksik ve yanlış olması haksız rekabet yaratıyor ve pusulasız yol almak gibi bir duruma neden oluyor. DOĞAN KİTAP ZEYNEP ÇAĞLIYOR Türkiye'deki yayınevlerinin sayısını yaklaşık olarak biliyoruz; ancak net bir rakam değil bu. Diğer yayınevlerinin, özellikle bizim kulvarlarımızda yayın yapanların çalışmalarını elbette takip ediyoruz. Türkiye yayın sektöründeki pazar payımız konusunda kesin rakamlarla konuşmak zor. Sayısal veriler yeterli değil. Yurt dışındaki çalışmalarımızda şimdiye dek çok kesin sayısal verilerle konuşmamız gerekmedi; gerektiğinde sıkıntı doğacaktır mutlaka. Bunun dışında, yayınevlerinin sayısının hızla arttığı, rekabetin kızıştığı, endüstrileşme yolunda ilerleyen ve yurt dışına daha fazla açılmayı hedefleyen yayıncılık sektöründe sağlıklı sayısal verilerin olması hem sektörün durumunun değerlendirilmesi hem de yayınevlerinin bulundukları yeri değerlendirebilmesi açısından yararlı olacaktır. EPSİLON YAYINLARI MELTEM ERKMEN Biz de herkes gibi Türkiye'de 1000'in üzerinde yayınevi olduğunu biliyoruz.Elbette rakiplerimizi tanıyor ve çalışmalarını çok yakından takip ediyoruz. Türkiye'nin en çok kitap yayımlayan yayınevi olarak, sektördeki en büyük paylardan birine sahibiz. Kendi yayınevimize ait veriler, sektör hakkında belli oranda bilgi sahibi olmamız anlamına geliyor. Bu nedenle sektörel bir belirsizlik nedeniyle sıkıntı yaşadığımız olmadı. YAPI KREDİ YAYINLARI ARZU HAKSUN Türkiye'nin iki büyük yayın örgütünün başkanları, Türkiye Yayıncılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tüzüner ve Basın Yayın Birliği Derneği Başkanı Hayati Bayrak, Türk yayın sektörünün profiliyle ilgili olarak yönelttiğimiz soruları yanıtladı. Her iki başkan da yaşanan sorunların farkında ve üzgün. YAYINCI ÖRGÜTLERİ NE DİYOR? "İSTATİSTİKİ BİLGİLERİMİZİN OLMAMASI ÇOK AYIP!" Yaklaşık 1700 yayınevi olduğunu sanıyorum. Türkiye'de kaç tane yayınevi var? Maalesef elimizde istatistiki rakamlar yok. Bunu devletin yapması gerekir. Bizim 260'a yakın üyemiz var. Bütün büyük yayınevleri bu kadronun içinde. Bir de orta ve aşırı sağda duran yayınevlerinin toplandığı bir grup var: Basın Yayın Birliği Derneği. Ki üye sayısı, 164. Bu birliğe üye olup da aynı zamanda bize de üye olan yayınevleri var. Yayıncılığı meslek edinmiş, uç noktalarda olmayan 11 - 12 yayınevinden söz ediyorum. Ama 1700 yayınevinin olduğunu TÜRDAV'ın yayımladığı yıllık Türkiye Kitap Katoloğu'ndan biliyorum. Bunu neye dayanarak söylüyorsunuz? Bunu söylemem doğru olmaz. Kitabı en fazla olan yayınevleri... Türkiye'deki en büyük 10 yayınevini söyleyebilir misiniz? Böyle bir liste yok elimizin altında. Ama piyasayı biraz bilen biri olarak Alfa Yayınları, Bilgi Yayınevi, İnkılap Kitapevi ve Remzi Kitapevi'nin adlarını sayabilirim.Türkiye ISBN Ajansı'ndan gelen listelerde mesela 2004 yılı içine Kitap Park isimli yayıncının 210; Envar Neşriyat'ın 148 tane yayın yaptığı yazılı.Sağ grup hakkında fazla bilgimiz yok. Ben ancak kendi üyelerim hakkında bilgi verebilirim. Yoksa yanlış bir şey söylemiş olurum. Net bir bilgi veremez misiniz? Mesela 2005'te en fazla kitap yayımlayan yayınevleri hangileri? Yok, oluşturamayız. Elimizin altında böyle bir çalışma yok. Bu tür çalışmalar yapmıyoruz. Yayınevleri ne kadar kitap bastıklarını zaten söylemezler. Tamamen kendilerine ait ticari sır gibi bir şeydir bu. Peki Yayıncılar Birliği üyeleri arasında 2005 yılı içinde en fazla kitap basan yayınevlerinin listesini oluşturabilir miyiz? Onun hakkında da bir şey söyleyemem. Böyle bir kaydımız yok yani. Katalog hazırladığımızda üyelerimizden adres ve telefon bilgilerinizi istiyoruz; o zaman bile 150'si bildiriyorsa 100'ü bildirmiyor. Gerçekçi olalım; yayınevlerinden kaç kitap yayımladıkları, kaç sattıkları, ciroları vs. gibi bilgileri alamayız. Oysa biz İngiltere'nin en büyük 10 yayınevinin cirolarını öğrenebildik. Ama Türkiye ile ilgili bilgilere ulaşamıyoruz.Maalesef. Türkiye'de gerek Bakanlık gerekse Türkiye Yayıncılar Birliği nezdinde bu tarz bir çalışmamız yok. Türkiye'de aşağı yukarı 500 trilyon civarında bir pazar var. Ama elimizde yayınevlerinin cirolarıyla ilgili bilgiler yok. Hakikaten üzülerek söylüyorum istatistiki bilgilerimizin olmaması çok ayıp, evet. Peki pazar paylarını biliyor muyuz? "EN ÇOK SATAN KİTAPLARIN BAŞINDA KURAN-I KERİM GELİR" İTO (İstanbul Ticaret Odası) ile görüştüm; onların verdiği bilgiye göre - ki muhtemelen ISBN Ajansı'ndan aldıkları bilgidir bu - 15 bine yakın yayınevi var. Ama şu anda bu işin ticaretini yapan kurum sayısının 1850 olduğunu düşünüyoruz; bu bilgiyi de üyemiz olan TÜRDAV'ın kataloğundan edindik. Türkiye'de kaç yayınevi olduğunu biliyor musunuz? Buna resmi rakamlarla cevap veremeyiz. O kadar çok değişken var ki... Malum, Türkiye'de kayıt dışı çok fazla. Dolayısıyla bu konudaki veriler gerçek değildir. Bu nedenle okurun zihnindeki algılamayı esas alarak yanıtlayabilirim sorunuzu. Türkiye'deki en büyük 10 yayınevi hangileri, biliyor musunuz? Doğan Kitap, Remzi Kitabevi, İnkılap Yayınları, Timaş Yayınları, Ötüken Yayınları, Alfa Yayınları, YKY, Nesil Yayınları ve Hayat Yayınları diyebilirim. Okurun algısı nedir sizce? Çok kitabı olmasına rağmen az ciro yapan ama az kitabı olmasına rağmen çok ciro yapan kurumlar var. Dolayısıyla bunun verilerini ancak bilançolardan çıkarmak mümkün olur; biz de bunu yapamayacağımıza göre gerçekçi rakamlar söylememiz mümkün değil. Ciro ve pazar paylarına göre düşünerek söylemiyorsunuz bunları değil mi? 200 yayıncı üyemiz var. Üyelerimiz ulusal ve uluslararası düzeyde eserler veren yayınevlerinden oluşuyor. Basın Yayın Birliği'nin kaç üyesi var? Bu da çok mümkün değil. Ciro bazında kimse bilgi vermiyor çünkü. Mesela Türkiye'de en çok satan kitapların başında Kuran'ı Kerim gelir. Üyelerimizin bir çoğu da Kuran'ı Kerim basıyor. Ama rakamsal olarak kimseye ne kadar satış yaptığını sormadık. Üyelerinizle ilgili istatistikleriniz var mı? Ben göreve 2-3 ay önce seçildim. Daha önceki dönemlerde yapılan çalışmalar konusunda çok fazla bilgi sahibi değilim. Yani istediler mi vermediler yoksa istemediler mi, bilmiyorum. İstediniz de vermediler mi bu bilgileri? Uluslararası işbirliği söz konusu olursa, elbette gerekir bu bilgiler. Fakat şu ana kadar böyle bir işbirliği söz konusu olmadı. Çoğunlukla üye sayısıyla ilgili konular geliyor gündeme. Basın Yayın Birliği Derneği olarak yurt dışında bir fuara katıldığınızda sizden bu bilgiler istenmiyor mu? Bir rakam söyleyemem... Ne kadarlık bir pazar olduğunu düşünüyorsunuz yayın sektörümüzde? Bir örgütün görevi sadece istatistiki bilgiler tutmak değildir... İhtiyaçlar belirler örgütün çalışmalarını. Üyelerinizi bile tam tanımıyorsunuz, o zaman niye örgütleniyorsunuz? Türkiye'de yayıncılğın ciddi anlamda sektör olduğunu bile düşünmüyorum. Sektör olsa, KDV, satış, dağıtım vs. gibi ciddi sorunlarımız çözülür. Türkiye'de yayın sektörünün profili dediğimizde gözünüzün önünde bir şekil beliriyor mu?

KEŞFETYENİ
Oğlu resmen gençliği! Benzerliği görenler 'yok artık' dedi
Oğlu resmen gençliği! Benzerliği görenler 'yok artık' dedi

Cadde | 14.06.2025 - 10:32

"Çılgın Bediş" dizisinde canlandırdığı Oktay karakteriyle hafızalara kazınan Cenk Torun’un oğlu liseden mezun oldu.

Yazarlar