Milliyet Executive Kokuların sihri markaya siniyor

Kokuların sihri markaya siniyor

06.06.2022 - 15:05 | Son Güncellenme:

İnsanlar bir mağazaya girdiğinde aldıkları kokuyu unutmuyor. Bu da satın almayı tetikliyor. Marka algısını değiştiriyor. Kurumsal kokular daha hafif ve ferahlatıcı oluyor. Butik markalar ise yoğun, odunsu kokular kullanabiliyor.

Kokuların sihri markaya siniyor

Aylin Rana Aydin

Haberin Devamı

Sümbülteber ya da öd ağacının adını duymadıysanız bile kokusunu bir yerlerde aldınız... Uluslararası esans üreticisi MG International Fragrance Company Parfümörü Koray Sevinç, kokuların büyülü dünyasını anlatıyor. Kurumların, markaların da artık birer kokusu var. Bir mağazaya adım atan kişi aldığı kokuyu unutmuyor. Kokular marka algısını bile değiştiriyor.

Parfümörlük hikâyeniz nasıl başladı?

Bu benim çocukluk merakım, kokular özellikle... Anılarla kokuları birbirine çok bağdaştırırım her zaman. Anılarımı hiçbir zaman unutmam, aramda çok güçlü bir bağ vardır. Dedemin bahçesinde her türlü meyve, sebze olurdu. Çocukluğumun yazlarında o bahçeden hiç çıkmaz, her şeyin yaprağını, toprağı koklardım. Babam küçükken market raflarının önünden alırdı beni. İnsanları da hep kokularıyla hatırlardım. Merakım vardı ama bunu Türkiye’de nasıl mesleğe dönüştüreceğinize dair bir yol gösterici olmadığı için zorluk çekiyorsunuz. Bunun için araştırma yaptım ne okuyabilirim diye. Kimya, biyoloji eğitimi bu işin olmazsa olmazlarından... Ben de kimya okudum. O zaman da ne yapacağımı bilmiyordum tam olarak. Üniversitedeyken dünya devi bir firmanın araştırma projesinde yer almıştım ve sektörü ucundan tanıma fırsatım oldu. Bu işin olmazsa olmazı laboratuvar tecrübesi. Ham maddelere ulaşabileceğiniz en iyi nokta orası.

Haberin Devamı

Kokuların sihri markaya siniyor

Burun ve beyin

Parfümör olmak için nasıl bir buruna sahip olmak gerekiyor?

Burnunu sigortalatan parfümörler çok master parfümörler olmalı. Dışarıda burnumu korumak için bir kafeste gezemem... Gün içinde proje çalışırken olabildiğince kokudan uzak, steril, tazelenmiş bir şekilde ofise geliyoruz. Ofiste de ne kadar az koku olursa biz koku çalışırken, bizim için kâr. Olabildiğince fazla koklamadan, burnumuzu kontamine etmeden başka kokularla proje çalışmak en sağlıklısı. Bu bir yetenek mi? Bence bu bir farkındalık... İyi resim yapmak, iyi şarkı söylemek gibi... Dünyanın en iyi parfümörleri kendisini en iyi soyutsal olarak kokuyla aktarabilen parfümörleri bence. Parfümörler, “Burnumuzla değil, beynimizle tasarlıyoruz, burun sadece bir araç” der.

Haberin Devamı

Doğal esanslara yöneliş başladı

Son dönemde kokularda ne tür beklentiler var?

Bireysel açıdan tüketiciler daha sağlıklı, doğal esanslara yönelmeye başladı. Daha sürdürülebilir esanslara yöneliyorlar. Hem aromaterapi, hem de çevreye zarar vermeyecek kokular talep edilebilir olmaya başladı. Oldukça trend bunlar. Türkiye’de bunu oturtan, talep eden firmalar var. Ama esansın maliyetlerine de bakılıyor.

Parfümleri yaparken yaş gruplarını göz önünde bulunduruyor musunuz?

Tabii. Hangi pazarda çıkacak, hangi yaş grubuna hitap edecek, nasıl bir koku istiyor, lüks pazarda mı olacak, niş pazarda mı olacak gibi. Ona göre tasarım yapıyoruz.

Sihirli bir formülünüz var mı?

Bu biraz şansla ilgili. Siz bir formül yaparsanız çok satacağını düşünürsünüz ama hiç beklediğiniz gibi bir satışa ulaşmaz. Ama öyle bir parfüm tasarlarsınız ki beklenmedik, bilinmedik bir akor ama başarılı olabileceğinizi de ummazsınız ve birden dünyanın en çok satan parfümleri arasına girer. Neyin sihirli olacağını aslında tüketici belirliyor. Dünyanın en çok satan parfümlerini, parfümörlere sorarsınız ‘Ben çok satacağını beklemiyordum’ der belki.

Haberin Devamı

Ruh haline ve havaya göre...

Mevsimden mevsime de parfüm kullanımı değişiyor. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

Eskiden insanların imza kokuları vardı. Yıllarca aynı parfümü kullanırlardı. Ama artık bu durum şu anki zamanda pek mümkün değil, herkes farklı ruh halleri ve farklı hava şartlarına göre parfümler kullanıyor. Daha hafif kokuları bahar, yaz aylarında kullanırken, yoğun kokuları özel gecelerde ya da kış aylarında kullanıyor. Örneğin; yazın hafif narenciye notalarını çok seviyorum.

2022’de koku trendleri neler olacak?

Odunsu notalar trend olabilecek diyebilirim. Sümbülteber söylenebilir. Öd ağacı hala trend hiçbir zaman trendi geçmiyor. Sürdürülebilirlik, vegan, şeffaflık, doğaya, çevreye zarar vermeyen esansların kullanımı bunlar oldukça trend olacak. Tüketicide iyi ruh hallerini oluşturabilecek esanslar üzerine çalışmalar da yapılıyor. İleride mod yükseltici tasarımlar da görebiliriz.

Haberin Devamı

Bir parfüm nasıl doğuyor? 

Bir parfümün yaratılış hikâyesini anlatır mısınız?

Tüketici ile parfümör arasında yeni bir eser yaratmak gibi bir şey bu aslında. Parfümörü iyi yönlendirmek lazım. Tüketiciden parfümöre ne kadar iyi bilgi gelirse, parfümör de daha iyi bir şey tasarlayabilir. Hikâye oluştuktan sonra formül de kafamda oturmaya başlıyor az çok. ‘Ne kullanabilirim, bu hikâyeyi hangi içerikle daha iyi aktarabilirim’ diye. Formülü yazıyorum, yazdıktan sonra laboratuvar oluşturmaya başlıyor. Laboratuvarla parfümör arasında bir süreç ilerliyor. Tabii nihai kararı yine tüketici veriyor. Parfümün yapılma süreci 1 hafta da sürer, 10 yıl da... Bu tamamen müşterinin kararına bağlı.

 

Markanın felsefesi belirleyici oluyor

Kurumsal kokuların satın alma alışkanlıklarını etkilediği belirtiliyor. Siz bunu nasıl değerlendirirsiniz?

İnsanlar bir mağazaya girdiklerinde o mağazada aldıkları kokuyu unutmuyorlar. Bu da satın almayı tetikliyor. Marka algısını değiştiriyor. Kendinizi daha rahat ve huzurlu hissedebiliyorsunuz. Kurumun koku seçimi çok önemli. Bu nedenle kurumsal kokular daha hafif ve ferahlatıcı. Bize de çok fazla bu yönde talep geliyor. Odunsu kokular da kullanılabiliyor. Odunsu kokular yoğun gibi gelebilir ama insanları mutlu ediyor. Daha butik bazlı markalarda bu tarz yoğun, odunsu kokular kullanabiliyor. Markanın felsefesiyle bağdaştırılmış kokular tercih ediliyor.