Başbakan Yardımcısı, hükümet ortağı Başbakan Ecevit'le uyumlu çalıştıklarını söyledi: Dikkatli bir üslup içinde konuşuyor ve çalışıyor, daha gerçekçi
Başbakan Yardımcısı
Devlet Bahçeli, Türkiye'nin gündemindeki sorunlarla ilgili görüşlerini Milliyet'e açıkladı.
Bahçeli, Başbakan Bülent Ecevit'le koalisyonda uyumlu çalıştıklarının mesajını verirken, Ecevit için kullandığı niteleme, "daha gerçekçi" oldu. Bahçeli'nin "Ecevit değişti mi?" sorusuna verdiği cevapta dile getirdiği, Ecevit'le ilgili görüşleri şöyle:
"Bu hükümetin kuruluşundan bu yana yakından çalışıyoruz. O nedenle, ne ölçüde değişti bilemiyorum. 70'li 80'li yıllarda biz Ecevit'i basından aldığımız bilgilerle tanıyorduk. Şimdi beraber çalışıyoruz. O yıllardaki Ecevit tanımlaması dikkate alındığında, bugün, bazı konular üzerinde çok daha iyi bir imaj veriyor. Genel sol kavramı içinde herkesin ifade edebileceği bir üslupla değil, çizgisi daha dikkatle çizilmiş bir üslup içinde konuşuyor ve çalışıyor.
Daha gerçekçi. DSP'nin programını ve bildirgesini seçimden önce de koalisyon çalışmaları sırasında da incelemiştim. Özellikle ekonomik ve sosyal konularda önemli örtüşmeler var. Örneğin, köy - kent - tarım kent, halk sektörü - millet sektörü örtüşmesi gibi."
Milliyet'in Bahçeli'yle, Siyasi Partiler Yasası, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilmeden önce yaptığı görüşmede dile getirdiği, sıcak gündemi oluşturan ekonomik, sosyal ve siyasal konularla ilgili diğer görüşleri şöyle:
Erbakan'ın yasağı
YSK'da tartışılır"Siyasi Partiler Yasası'nda yapılacak değişikliği Erbakan'ın yasağını kaldıracağı şeklinde yorumlamıyorum. Öyle bir izlenim doğmuyor. Ancak bu şekilde yorumlayanlar var. Bana göre 5 yıl yasağı olan biri. Hukuki bir sorun Yüksek
Seçim Kurulu çerçevesinde ileride tartışmaya açılabilir. Tahkim konusunun Erbakan'la ilişkilendirilerek, bir pazarlık günü sunulmasını yanlış buluyorum. Eğer tahkim olgusuna inanıyorlarsa destek verirler. İnanmadıkları bir konuda bir pazarlık karşılığı destek verilmesini siyasi ahlakla bağdaştırmak zor.
Fazilet Partisi 18 Nisan sonrasında gerilim stratejisi takip ediyor. Bu ülke yararına değil. 1995 - 99 dönemini siyasi olarak iyi analiz etmek gerekir. Bu nedenle bu partiye yakın yayın organlarında bize yöneltilen saldırılara cevap vermiyorum."
Ögrenci affı:
Türbanlılar da yararlansın"Özellikle öğrenci affıyla ilgili ayrıca hazırlanmış bir yasa tasarısı yok. Genel af çalışmasının bir unsuru olarak görülüyor. Yüksek öğrenim kurumlarındaki öğrenci affı başarısızlık nedeniyle okulla ilişkisi kesilmiş olanları hedefleyerek yapılıyor. Ancak bizim yaklaşımımız, bunu biraz daha genelleştirmek.
Örneğin, ailevi veya sosyal sebeplerden dolayı devamsızlık nedeniyle mağdur olmuş olan öğrenciler varsa, onlar da yararlansın. Türban yasağından dolayı okula gidip gelememiş ve bu yüzden ilişkisi kopmuş olanlar varsa bunlar da kapsama alınsın. Türbandan dolayı okuldan atılmış olan zaten yok. Sınavlara girememe hali var. Bu af çıktığında yine kayıt yenileme veya sınava girme halinde Danıştay'ın koyduğu esaslar geçerli olacaktır.
YÖK'le ilgili Meclis araştırması isteyeceğiz. YÖK'ün yapısı ve yönetim anlayışı sıkıntı yaratıyor. Yeniden yapılanması lazım. Üniversiteler rahat değil."
Af Yasası
Kaş yapalım derken göz çıkarmayalım"Kısmi bir affı ilke olarak benimsedik, ancak kaş yapayım derken göz çıkarılmamalı. Bu affın bazı suçları kapsamaması gerekiyor. Örneğin, Anayasa'nın yasakladığı konular, yolsuzluk, rüşvet suçları, ırza geçme, katiller kapsam dışında kalmalı. Düşünce suçları derken de daha çok basınla ilgili suçları kapsam dahilinde görüyoruz.
Örneğin TCK'nın 312. maddesine göre ceza almış iki basın mensubu var. Şimdi PKK'yla mücadele veriyoruz. Af ve pişmanlığı düşünürken bunu dikkate almak zorundayız. Örneğin, PKK'ya yakın yayın organlarında bu suçu yayın yoluyla işleyenleri hangi kategoriye sokacaksınız? Bunlar basın mensubu değil, örgüt mensubu gibi faaliyet gösteriyor. Bu ayrım dikkatlice yapılmalıdır.
Öcalan'ın idamı
Yargıya uyulsunÖcalan'ın idamı konusunda yargı kararına uyulmalıdır. 7 Ekim'de Yargıtay'da görüşülecek. Yargıtay'ın kararı ne ise ona uyulmalı. İdam cezasının onanması ve Meclis'e gelmesi halinde ise öne alınması lazım. Bu bir devlet, millet meselesidir. Şehit aileleri düşünülmelidir. Diğer suçlar ve suçlular gibi düşünülmemelidir."
Emek platformu
İşi tadında bırakın"Sosyal güvenlik reformu atılmış hayırlı bir adımdır. Geri alınması yanlış olur. Cumartesi Kızılay'da büyük bir toplantı yapıldı. Yüksek katılım oldu. Farklı düşüncedeki sivil toplum kuruluşları bir araya geldi. Biz elbette hükümet olarak hoşgörülüyüz. Ama işi tadında bırakmak lazım. Bazı sloganlar atıldı ki; işin esası ile ilgili değil. Sokaklara yeniden tohum atılması halidir. Bunları yeşertmemek lazım."