15.08.2008 - 12:43 | Son Güncellenme:
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu,
Silivri’deki bir arsayla ilgili AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şaban
Dişli hakkındaki iddialarını sürdürerek, gazetecilere arsayla ilgili
gayrimenkul satış vaadi anlaşması ile noter huzurunda düzenlenmiş 3 adet
senedin fotokopisini dağıttı.
Parlamentoda basın toplantısı düzenleyen Kılıçdaroğlu, Dişli’nin,
Silivri Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesinde "imar
değişikliği ve banka kredisi" karşılığında 1 milyon dolar alarak iş
takipçiliği yaptığına ilişkin iddialarını yineledi.
Bununla ilgili belgeyi açıkladıktan sonra Dişli’nin, "Bu belge daha
önce ortağı olduğum Akademi Ofset A.Ş’nin bir bankadan kredi
kullanabilmesi için Bankaya teminat olarak bloke ettirdiğim birikimlerim
nedeniyle doğabilecek muhtemel risklere karşı imzalanmış bir
protokoldür" dediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, "Bu açıklama, Şaban
Dişli’nin, Akademi Ofset A.Ş’ye yardım etmek için, 1 milyon dolarını
bankaya bloke ettirerek, eski ortağına kredi çıkmasını sağladığı
anlamına gelmektedir" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Ticaret Sicil Gazetesi kayıtlarına göre Şaban Dişli’nin
hiçbir dönem Akademi Ofset A.Ş’nin ortakları arasında yer almadığını öne
sürerek, gazetecilere Silivri 2. Bölge Tapu Sicil Müdürü huzurunda
düzenlenen 3 adet resmi senedin fotokopilerini dağıttı.
Bunların, "Akademi Ofset’in bankadan kredi alabilmesi için söz konusu 3
arsanın Denizbank lehine ipotek edildiğinin belgesi" olduğunu ileri
süren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Bu belgeler, toplam 2.2 milyon dolar kredi için 7 milyon 700 bin YTL
teminat gösterildiğini ortaya koymaktadır. 7 milyon 700 bin YTL, Ağustos
2006’taki dolar kuru esas alındığında, 5 milyon 500 bin dolara denk
gelmektedir. Yani banka, verdiği kredinin karşılığında iki katından
fazla teminat almıştır. Bu belgeler, Şaban Dişli’nin imzaladığı
protokolün açıkça bir rüşvet belgesi olduğunu ortaya koymaktadır.
Bu belge, halka gelince ’din-iman’, kendilerine gelince ’han-hamam’
söyleminin belgesidir. Yani bir ibret belgesidir. Bir utanç belgesidir."
"GAYRİMENKUL SATIŞ VAADİ ANLAŞMASI..."
Kılıçdaroğlu, gazetecilere ayrıca 19 Eylül 2006 tarihinde, Silivri 1
No’lu Noterliğince düzenlenen "Gayrimenkul Satış Vaadi Anlaşması"nın
belgelerini de dağıtacağını ifade ederek, bu anlaşmada satıcının Mehmet
Karasu, alıcının ise "Tesco Kipa Kitle Pazarlama Ticaret ve Sanayi A.Ş
olarak göründüğünü söyledi.
"Bu sözleşmenin özelliği, henüz satın alınmayan bir arsanın imar
durumunun nasıl değiştirileceğine dair hükümler içermesidir" diyen
Kılıçdaroğlu, sözleşmenin bir maddesinde "Arsada; hipermarket inşa
edilmesine olanak verileceği, E-5 Karayolu üzerinden her iki yönde giriş
ve çıkışın sağlanacağı, yola ait giriş-çıkış bağlantı iznini Silivri
Belediyesinden ve Karayollarından alınacağı ve bu yolun 1/5000 ve 1/1500
ölçekli imar planlarına işleneceğinin" taahhüt edildiğini ileri sürdü.
Olayın kahramanı olarak nitelendirdiği Mehmet Karasu’nun kendinden emin
olduğunu ve imar değişikliğiyle ilgili sözleşmedeki hükümlerin yerine
getirilmemesi halinde Tesco’ya 750 bin dolar ceza ödemeyi taahhüt
ettiğini savunan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Çünkü, Mehmet Karasu, arkasında ’Dişli bir iş takipçisi’ olduğundan
emindir. Bütün bu belgeler, 1 milyon dolarlık rüşvet belgesinin birer
kanıtıdır. Sayın Başbakan, 18 Şubat 2005 tarihinde diyordu ki ’Eğer
kendi atadığımız adam, bu yolsuzluğu yapıyorsa kusura bakmasınlar onun
da kafasını koparırız. Milletvekili arkadaşlarımız varsa, yolumuzu
ayırırız (...) Varsa belge getirirsiniz, biz arkasını kovalarız.’ Sayın
Başbakan, bir haftadır Genel Başkan Yardımcınız Şaban Dişli’nin rüşvet
belgesini ortaya koyuyoruz. Sizden kimsenin kafasının koparılmasını
istemiyoruz. Hukuku çalıştırın. Şaban Dişli’nin dokunulmazlığını
kaldıracağınızı kamuoyuna açıklayın."
"TOPBAŞ VE BAKAN UNAKITAN’A..."
CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu, konuyla ilgili açıklama yapan İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ı da eleştirerek, "Bu olayda
en son konuşması gereken kişi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Kadir Topbaş’tır. Çünkü, çağdaş demokrasilerde ve saydam toplumlarda 48
saatte birilerine 11 trilyonluk rant sağlayan kişi, utanır ve istifa
eder" dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar Komisyonu Başkan Vekili Metin
Karakaş’ın aynı zamanda Silivri Belediye Başkan Yardımcısı olduğunu
iddia eden Kılıçdaroğlu, "Sayın Topbaş, bir kamu hizmeti yapacaksa, bu
kişinin mal varlığını kamuoyuna açıklamalıdır. Arzu ederse, Silivri’deki
yurttaşlarla da görüşebilir" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’a da şu soruyu yöneltti:
"Akademi Ofset A.Ş. son 5 yılda ne kadar kurumlar vergisi ödedi? Büyük
rantlara imza atan bu şirket herhalde İstanbul’un vergi şampiyonları
listesinde yer almaktadır. Ama ben bu şirketin kurumlar vergisi
ödediğinden şüpheliyim. Acaba Sayın Dişli, bu konuda da özel bir
protokol yaptı mı?"