Kâbusla uyanırlar

GENELKURMAY BAŞKANI ORG. BÜYÜKANIT'TAN BÖLÜCÜLERE: 19 MAYIS'TAN DAHA MI KÖTÜ? Bugün Türkiye, cumhuriyetin kurulduğu 1923'ten bu yana hiç bu kadar çeşitli risklerle, tehditlerle karşı karşıya kalmamıştır. Bugünkü durumumuz Samsun'a çıkmadan önce, 16 Mayıs 1919'da Atatürk'ün karşı karşıya olduğu sorunlardan daha mı büyük? Türkiye Cumhuriyeti bu kadar mı kötü durumda? Değil. Kendimize güvenmemiz, Türkiye'nin gücünün bilincinde olmamız lazım. Bazen bu değerlendirmeyi yanlış yaptık. Türkiye, onun bunun iteleyeceği bir ülke değildir. DİNAMİK GÜÇLER: Bazı korkularımız var. Bu korkularımızın üstesinden gelmemiz gerekiyor. Türkiye bölünüyor mu? Kim bölecek Türkiye'yi? Kim bölebilir? Türkiye'yi bölmeye kimin gücü yeter? Türkiye'yi bölmeyi rüyalarında görenler, bu rüyanın sonunda kâbus görür. O dinamik güçler, Türkiye'yi koruyan o dinamik güçler var olduğu sürece, o rüyayı görenler kâbusla uyanırlar ve derslerini alırlar. Bir kere buna inanmamız lazım. Biz inanıyoruz. Kimse Türkiye'yi bölemez, ona cesaret edemez. Onu düşünenlerin biz gereğini yaparız. Böyle bir güç var mı? Yok. Hayal kuranlar var. Hayal kuranlara destek verenler de var. Geçmişte de hayal kurulmuş. O hayallerin içinde boğulurlar. Kimseye Türkiye'yi böldürmeyiz. REJİMİN DIŞINA ÇIKILAMAZ: Hiç kimse, hiçbir kurum, Türkiye'yi, Anayasa'sı ile belirlenmiş rejimin dışına çıkaramaz. Lütfen, korkularımızın, duygularımızın esiri olmayalım. Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk'ün kurduğu rejimi ve temel ilkeleriyle sonsuza kadar var olacaktır. İCAZETİ HALKTAN ALIRIZ: Zaman zaman kulağımıza gelen bazı şeyler bizleri üzmektedir. Ben geçen sene ABD'yi ziyaret edeceğim zaman bazıları 'komutan icazet almaya gidiyor' dediler. Çok üzüldüm. TSK'nın komutanı, başka ülkeye gidip kimden icazet alacak? Böyle şey olur mu? Bunlar kendi cumhuriyetimizi küçümsemek anlamına gelir. Bunu yapanlardan da utanç duyuyorum. Atatürk, icazeti Türk iradesinden, Türk halkından aldı. Biz de icazetimizi oradan alıyoruz. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Türkiye'yi bölmeyi rüyalarında görenlerin, bu rüyalarının sonunda kâbusla uyanacağını, rejimi değiştirmek isteyen sapkınların düş kırıklığına uğrayacağını söyledi. Washington Büyükelçisi'nin verdiği resepsiyonda Büyükanıt alkışlarla özetle şunları söyledi: MÜSAADE ETSİNLER DE İNCİNELİM: Ermeni konusunun bizi üzdüğünü herhalde tahmin edersiniz. 50 senedir ABD silahlı kuvvetleri ile beraber çalışmış bir insan olarak şunu söylüyorum: Biz böyle bir şey olursa inciniriz. ABD silahlı kuvvetlerinin değerli komutanlarının hepsi de bunu paylaşır. Müsaade etsinler de incinelim. Saygıyla söylüyorum, ama inciniriz. Ben askerim, ama inanıyorum ki ABD'nin sağduyulu vatandaşları -Kongre'ye bir şey demiyorum- iradeye sahipler. ABD ile yakın ilişkilerimizde bu ziyareti yapma gereği duyduk. DİASPORADAKİ TÜRKLER: Dünyada, kendi ülkeleri dışında yaşayan insanlar var. Ermeni, Rum diasporası gibi. Peki kendi ülkeleri dışında yaşayan Türk vatandaşlarına ne diyeceğiz? İşte buradasınız. O zaman size iş düşmüyor mu? Diasporadaki Türklerin sesleri diğerleri kadar çıksa, ne Ermeni soykırımı ortaya gelir, ne Türkiye böyle bir şeyle karşı karşıya gelir. Kusura bakmayın, sizi şikâyet ediyorum. Saygıyla söylüyorum, inciniriz NOTLAR... Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt onuruna verilen resepsiyon renkli olaylara sahne oldu. Büyükanıt'ın konuşması sık sık, "Türkiye laiktir, laik kalacak", "İyi ki varsınız", "Yaşa, varol paşam" sloganları ve alkışlarla bölündü. Çok sayıda katılımcı gözyaşlarına hâkim olamadı. Bir konferansa katılmak üzere ABD'de bulunan Yeni Şafak gazetesi yazarı Fehmi Koru da resepsiyona katılanlar arasındaydı. Büyükanıt, "Buyurun Fehmi Bey. Çok açık, tenkit edici şekilde düşünerek de verin yanıtınızı. Nasıl buldunuz konuşmamı?" diye sordu. Koru da, "Çok iyiydi. Özellikle Türk insanının kendisine güven duyması vurgusu çok doğru" karşılığını verdi. Zaman gazetesi Washington temsilcisi Ali Arslan, Büyükanıt'ın yanına gelerek kendisini tanıttı. Büyükanıt, Arslan'a, "Bana sürekli iyi geçiriyorsunuz. Allah razı olsun. Ama beni üzemezsiniz" dedi. Büyükanıt, yüzü kızaran Arslan'a daha sonra, "şaka" diye takıldı. Büyükanıt, uçak yolculuğu sırasında Beşiktaş taraftarı bir hostesle futbol sohbeti yaptığını anlattı: "Nurten. Nasıl koyu Beşiktaşlı! Ben 'takımlar kardeş' dedim, bana 'Komutanım ne kardeşliği' karşılığını verdi. Her sporu yapıyormuş. 'Nasıl vakit buluyorsun?' diye sordum. 'Zaten evde kaldım' dedi." Pek çok kadın konuk Büyükanıt'a, "Paşam aç kaldınız" diyerek yemek getirdi. Büyükanıt da, "Sizdeki bu sevgi olduğu sürece karnım hep tok kalır" dedi. Büyükanıt, Şemdinli kastedilerek yöneltilen, "Size karşı komplolar vardı. Defter kapandı mı?" sorusuna, "Halkın bana sevgisi ortada" yanıtını verdi. Org. Büyükanıt, dün Amerikan-Türk Konseyi (ATC) üyeleriyle öğle yemeğinde bir araya geldi. Büyükanıt, daha sonra Pentagon'da, ABD Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Peter Schoomaker ile bir araya geldi. Büyükanıt daha sonra Beyaz Saray'da ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney ile görüştü. Büyükanıt'ın, ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Tom Lantos'la yapacağı görüşme ise hava muhalefetine takıldı. Lantos, kar yağışı nedeniyle Washington'a gelemedi. Gözyaşı ve coşku Org. Büyükanıt bir grup gazeteciyle sohbet ederken, "'Türkiye bölünecek' ve 'icazet almaya gitti' konularını bundan sonra sürekli gündeme getireceğim. Burada düğmeye bastım. Türkiye, kristal bardak mı kırılsın? O zaman asker olarak boşuna varız. Gidelim Türkiye'den, başka yere yerleşelim. Hatta gelelim ABD'ye, New Jersey'ye (Nur cemaatinin önde gelen ismi Fethullah Gülen'in yaşadığı yer), yerleşelim. Konuşmamın yalnızca konu başlıkları vardı. İçimden geldiği gibi yaptım. Çok heyecanla söyledim" dedi. New Jersey'le neyi kastetti?