Siyaset Kılıçdaroğlu'nun iddialarına MHP'den de yanıt var

Kılıçdaroğlu'nun iddialarına MHP'den de yanıt var

11.09.2012 - 16:42 | Son Güncellenme:

.

Kılıçdaroğlunun iddialarına MHPden de yanıt var

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Afyon’daki patlamaya ilişkin “sabotaj” iddialarını yansıtmasına, “Böyle bir iddianın kime ne faydası var? Bunlardan bir siyaset manevra alanı çıkartmak doğru değil. Dezenformasyonla toplumu ve siyasetimizi yönlendirmemiz mümkün değildir. MHP olarak dezenformasyonun ne kaynağı oluruz ne de dezenformasyon çerçevesinde hareket ederiz” dedi.

Haberin Devamı

Vural, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, “Her basın toplantısında şehitlerimize başsağlığı dilemek artık rutin bir konu haline geldi. Ve maalesef artık şehit haberlerimiz şehitlerimizle ilgili bilgiler ancak çok olduğu zaman haber niteliği taşımaya başladı” dedi.

-“BÖYLE BİR LİGHT KAFAYLA TERÖRLE MÜCADELE EDİLEBİLİR Mİ?”-

Tablet bilgisayarından Başbakan’ın açıklamalarını izleten Vural, “Terör örgütünün yaptığı hayra alamet değilmiş yani terör örgütünden hayır mı bekliyorsun sen? Böyle bir zihniyet olabilir mi? Böyle bir light kafayla terörle mücadele edilebilir mi, hayra alamet değilmiş, o kadar şehidimiz, bombalamalar, bunlar hayra alamet mi? Onun için Sayın Başbakan bu söylemleri kullanırken bu söylemleri kim yazıyorsa bilmiyorum ama terör örgütüne karşı daha kararlı bir tutum ve söylem ifade etmesini beklediğimizi belirtmek istiyorum” dedi.

Haberin Devamı

-“OSLO’DA BU KÜLAH DEĞİŞTİRME, ŞAPKA DEĞİŞTİRME DEVAM MI EDİYOR?”-

“Başbakan’ın şapkasıyla terör örgütünün şapkası nasıl değiştirilebilir ya?” diye soran Vural, şöyle devam etti:

“Yoksa şapkaları değişiriz diyor, külahları değiştiririz diyor yani Oslo’da bu külah değiştirme, şapka değiştirme devam mı ediyor? Al takke ver külah müzakere masaları kuruldu da şimdi şapkaları değiştiririz diyerek bozuşuruz ha diyor, anlamı bu. Türk Dil Kurumu’nu açın bakın külahları değişmek, şapkaları değişmek tehdit ederek bozuşmak, bir anlaşma mı var? Bu söylem terör örgütünü cesaretlendiren bir söylemdir. Ve sanki Sayın Başbakan terör örgütünden medet umacak bir konuma dönüştürülmüştür ve bu söylemin kabul edilebilecek hiçbir tarafı yoktur. Sayın Başbakan’a söylüyorum terör örgütünden hayır beklenmez. Bu bir şer örgütüdür. Fitne örgütüdür, cinayet örgütüdür, bunlar hayra alamet değil demek suretiyle sanki terör örgütünden hayır bekliyormuşçasına böyle bir ifade ile karşımızdaki terör örgütünün ne kadar kanlı bir terör örgütü olduğunu görmeyen bir söylemdir.”

-“BAŞBAKAN MANŞETLERE ÇIKMAKTAN BAŞKA BİR ŞEY DÜŞÜNMÜYOR”-

Başbakan’ın partisinin il başkanları toplantısında yaptığı açıklamalara işaret eden Vural, “Yine kızdı, şunları söyledi; orada tünelin açılışını yapıyoruz, 25 kavşak, bugünkü gazetelere bakın, doğru dürüst orada göremezsiniz, bunu manşetten verin. Anlaşılan o ki Başbakan manşetlere çıkmaktan başka bir şey düşünmüyor. Ya insaf ya” diyerek tepkisini dile getirdi.

Haberin Devamı

Gazetelerin manşetlerini gösteren Vural, “Manşette de, daha ne olsun hem manşete çıkıyor hem de şikâyet ediyor. Manşetten inmiyor ki Sayın Başbakan. Anlaşılan herhalde bütün gazetelerin başlıklarını da RTE olarak markasıyla değiştirilmesini istiyor. Her yerde bu var. Her sayfada bunlar var. Hepsinde birinci sayfadasın. Hem manşete çıkıyor hem şikâyet ediyor ya. Sanal düşmanlar oluşturup sanki kendisiyle ilgili görüş ve düşünceler ifade edilmiyormuş gibi. Hani bir şarkı var, ‘Başbakan hep Süleyman’ diye. RTE hep manşet hep manşetler RTE olsun diye şikâyette bulunuyor.

Bir doymazlık bir tatminsizlik var. Bilmiyorum Esad bu kadar çıkıyor muydu? Putin bu kadar çıkıyor mu onu bilemiyorum ama” diye konuştu.

Haberin Devamı

- “VALİYİ NE ZAMAN DEĞİŞTİRECEKSİNİZ YA?”-

Afyonkarahisar’daki patlamayı hatırlatan Vural, “Valinin tutumu acı vermiştir. Bu yönüyle Sayın Başbakan bugünkü basın toplantısında diyor ki; oradaki albay, binbaşı bunların hepsinin görev yerini değiştirdik diye ifade de bulunuyor peki bu Vali ne zaman değişecek? Valiyi ne zaman değiştireceksiniz ya? Milletin içini yaralayan, şehitler verdiğimiz bir günü hediye alışverişi günü yapıp bununla ilgili ne yapacaksınız? Hediyeleşmeyi doğru gören bununla ne yapacaksınız?

Neyse ki bugün Sayın Başbakan, Valiye kızmış herhalde, millet baktı Valiye kızıyor o da kızmak durumunda” dedi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın açıklamalarını da eleştiren Vural, şöyle dedi:

“Sayın Bülent Arınç’ın çıkıp bu olay için alaturka demesi yani alafranga mı istiyorsun, alafranga mısın yani? Hani muhafazakârdınız siz? AKP tipi bürokratın davranışıdır. Bu bir aymazlıktır, işgüzarlıktır, alaturka değildir, alafranga olanlara kendi töre ve geleneklerini alaturka deyip dışlayıp alafranganın peşinde koşan bu zihniyetlere bu milletin vicdanında yer olmadığını belirtmek istiyorum. Sayın Başbakan’ın patlamayla ilgili hatalı olanlar görevden alındı derken, aklıma ister istemez ÖSYM Başkanı Ali Demir, bunu savunuyor. Kaç kere sınav patladı, sorular çalındı maalesef bunlarla ilgili tık yok, Afyon Valisiyle ilgili tık yok.“

Haberin Devamı

-“MİNİ MİNİ 5.5 YILLIKLAR GİTTİ”-

Okulların açılmasına işaret eden Vural, “Dün 4+4+4’ler mini mini 5.5 yıllıklar gitti. Birçok mağdur, öğretmeni mağdur, öğrencisi mağdur. Teknik donanım yetersiz, öğretmenler sıkıntıda. Türk eğitim sistemi günü birlik düşünen kafalar tarafından yönetilir hale gelmiştir” dedi.

Başbakan’ın dershaneler konusundaki sözlerini anımsatan Vural, “Sayın Başbakan dershaneleri kaldıracağız diye ifade de bulunuyor. Dershaneleri kaldırman için şu okul sistemini değiştirmen lazım. Sınav sistemini değiştirmen lazım. Sınavsız üniversite yapman lazım. Bunları yaparsan dershanelere ihtiyaç kalmaz. Benim seçim beyannamemde var senin programında yok. Acaba bu dershanelerin kaldırılması fikrini nereden aldın?” diye sordu.

-KILIÇDAROĞLU’NUN İDDİASI-

“CHP Genel Başkanı’nın Afyon’daki patlamaya ilişkin bir iddiası var, ne diyorsunuz?” sorusuna Vural, “Biz sorumlu siyaset yapıyoruz. Birtakım şüpheler vasıtasıyla bu olayları milletin kafasını karıştırmak için değil aksine bütün bu olayların arkasındaki sebeplerinin, nasıl olduğunun, idari ve adli soruşturmanın neticesinde ortaya çıkmasını bekliyoruz. Böyle bir iddianın kime ne faydası var, hangi psikolojik harekâta hizmet eder, kurum olarak hangi kurumlar hakkında nasıl bir kanaat oluşur, biz sorumluluğumuz olduğu için bu tip ifadelerle gerçekten konuyu böylesine değerlendirmeyi uygun görmüyoruz” dedi. Vural, şöyle devam etti:

“Muhakkak TSK, hükümetten adli ve idari soruşturma neticesinde bu olayın nasıl vuku bulduğuna ilişkin somut bilgilerin verilmesi gerekiyor yani bu anlayış aynen Veysel Eroğlu’nun orada işte birisinin elinde el bombası vardı, düştü o patladı, patlayınca cephanelik patladı deyişiyle Sayın Kılıçdaroğlu’nun tespiti arasında herhangi bir fark yok. Onun için bu kaza mı, sabotaj mı gelin bu konuda hukukun üstünlüğü çerçevesinde bu olayın arkasındaki sebeplerin ortaya çıkmasını sağlayalım. Bilgiye dayalı konuşalım, şüphelere, vehimler çerçevesinde siyaset oluşturup toplumu yanlış yönlendirmeyelim. MHP olarak bu konunun nasıl vuku bulduğuna ilişkin daha somut bilgilere dayalı olarak bir soruşturma sürdürülerek gerekli tespitlerin yapılmasını istiyoruz.

Bu iddialar karşısında gazetelerde ordu mensubu birileri söyledi, sonra emekli olduğu ortaya çıktı, yüzde 99 dendi, 99.5 olduğu ortaya çıktı, bunlardan bir siyaset manevra alanı çıkartmak doğru değil.

Dezenformasyonla toplumu ve siyasetimizi yönlendirmemiz mümkün değildir. MHP olarak dezenformasyonun ne kaynağı oluruz ne de dezenformasyon çerçevesinde hareket ederiz.”

-“HÜKÜMETİN DAVRANIŞI TAMAMEN SİYASİ BİR DAVRANIŞTIR”-

Bir basın mensubunun, “Haşimi hakkında gıyabında idam kararı çıktı, hükümetin tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Vural, “Bir başka ülkede verilmiş karar varken bu kararı yok kabul etmek son derece düşündürücü. Türkiye Sayın Haşimi’nin idam kararıyla ilgili verilen bu kararı tanımamakla aslında siyasi bir davranış ortaya koymuştur. Bu siyasi davranışın hangi sebeplere dayandığını ben şu anda bilmiyorum” dedi.

Başbakan’ın Haşimi ile ilgili sözlerini anımsatan Vural, “Esad’ın da öteden beri dostu ve kardeşi olduğunu bildiğimiz için sonradan tavrı değiştiği için bundan sonraki süreç içerisinde tavrının nasıl değişeceğini ve ne olacağını bilmiyorum. Hükümetin davranışı tamamen siyasi bir davranıştır. Bu davranış hukuki olmaktan öte bir davranıştır. Bu siyasi davranışın da sebep ve sonuçlarını ileride göreceğiz” dedi.