Kral’a ‘İki kutsal caminin koruyucusu’ iltifatı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Suudi Arabistan Şura Meclisi’ndeki konuşmasında “Filistinliler arasındaki bölünme, Filistin bağımsız devletinin temeline konulmuş en büyük dinamittir” dedi. Konuşmasında, Kral Abdullah için kullanılan “iki kutsal caminin koruyucusu” unvanına da yer veren Gül, iki ülke ilişkilerinin gelişmesine katkısı ve dinlerarası diyalog toplantıları nedeniyle Kral’ı övdü.
Şura Meclisi’ndeki konuşmasına besmele çekerek başlayan Gül, çalışma hayatının bir kısmını geçirdiği Suudi Arabistan’da şimdi Cumhurbaşkanı olarak bulunmaktan gurur duyduğunu söyledi. Şura Meclisi’ne hitap eden ilk Müslüman ülke Cumhurbaşkanı olduğunu öğrendiğini belirten Gül, bundan da ayrı bir memnuniyet duyduğunu dile getirdi. Gül, “Burada kendimizi evimizde gibi hissediyoruz” diye konuştu.

‘Olağanüstü ziyaretti’
Gül, ilişkilerin ivme kazanmasında 2006 ve 2007 yıllarında Türkiye’yi ziyaret eden Kral Abdullah’ın da büyük katkısı olduğunu vurguladı. Kendisinin de ilişkilerin daha da gelişmesi ve büyük saygı duyduğu “iki kutsal caminin koruyucusu” Kral Abdullah’ın ziyaretini iade etmek için Suudi Arabistan’a geldiğini anlatan Gül, “Çünkü gerçekten şunun farkındayım ki bir ülkeyi üst üste iki yıl içinde ziyaret ettiği nadirdir. 2006 ve 2007 yılında bu olağanüstü bir ziyaretti” dedi.

Kral’ın Filistin girişimi
Yaptıkları görüşmelerde gayet olumlu kararlar aldıklarını, hissiyatlarını ve atılacak adımları da paylaştıklarını anlatan Gül, burada da yine Kral Abdullah’ın önderliğinin altını çizmek istediğini vurguladı.
“Filistinliler arasındaki bölünmenin giderilmesi için Sayın Kral’ın Mekke’de bütün tarafları bir araya getirerek onları barıştırmak için gösterdiği gayretleri de çok destekledik” diyen Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer o verilen sözler tutulmuş olsaydı ve orada Filistinliler birbirleriyle kucaklaştıkları gibi devam etselerdi, eminim ki Filistin davası bugün çok daha fazla güçlü olacaktı ve son günlerde yaşadığımız bu acılar gerçekleşmeyecekti.”
İslam’ın barış dini olduğunu da vurgulayan Gül, “Bizim terörle hiçbir zaman işimiz olmamıştır ama teröristler her dine mensup insanlardan çıkabilir, her ırka mensup insanlardan çıkabilir. Bundan dolayı yüce İslam diniyle terörü beraber anmanın çok büyük bir yanlış olduğunu her yerde haykırıyoruz” dedi.

Unvan Mekke ve Medine için kullanılıyor
Suudi Arabistan Krallığı’nın sınırlarında İslam inancının iki kutsal şehri olan Mekke ve Medine bulunduğu için, bu topraklara aynı zamanda “iki kutsal caminin arazisi” de deniliyor. Dönemin Suudi Arabistan Kralı Fahd, 1986’da, İslamiyet’e bağlılığının bir göstergesi olarak unvanına “iki kutsal caminin koruyucusu” ifadesini ekletti. Kral Abdullah da, bu unvanı kullanmaya devam etti. Suudi Arabistan’daki resmi yazışmalarda Abdullah’ın unvanı ve ismi şöyle geçiyor: İki Kutsal Caminin Koruyucusu Suudi Arabistan Kralı Abdullah Bin Abdülaziz Al-Saud.

Kutsal yerlerin koruyucusu Osmanlı’nın izlerini sildi
Suudi Arabistan yönetimi, Osmanlı İmparatorluğu’ndan kalan tüm izleri silmişti. Mekke ve Medine’de Osmanlı sanatını yansıtan cumbalı evler dâhil sosyal tesisler, kaleler, ibadethanelerin hemen hepsini ya kullanılmaz hale getirdi ya da tamamen yıktı. Kabe’yi korumak için 1781’de inşa edilen Ecyad Kalesi ve 2. Abdülhamit’in 1893’de fakir hacılar için yaptırdığı Mekke’deki misafirhane bu eserlerin başında geliyor. 2002 yılında yıkılan Ecyad Kalesi’nin yerine, Zemzem Towers ismiyle ikiz kuleler dikilerek otel inşa edildi. Misafirhane de otopark olarak kullanılıyor.