Pürüzler liderlere havale

Ak Parti ile MHP arasında, “başkanlık” sisteminin Cumhurbaşkanlığı üzerinden kurgulandığı anayasa değişiklik paketi üzerinde büyük oranda uzlaşı sağlanırken, nihai karar Ak Parti Genel Başkanı Binali Yıldırım ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yapacağı zirveden çıkacak. İki liderin uzlaşması halinde teklifin, 2017 bütçe görüşmelerinin ardından TBMM’ye sunulması bekleniyor.
Ak Partili Abdulhamit Gül ile MHP’li Mehmet Parsak arasında üçüncü tur görüşmelerin gerçekleşmesi beklenirken sürpriz bir gelişme yaşandı. Ak Parti, MHP’nin bildirdiği görüşler doğrultusunda hazırladığı “revizyonlu metni” önceki gün Parsak’a iletti. Gelen metin doğrultusunda kendi içinde teknik çalışma yapan MHP heyeti, hasssayetlerin gözetildiği ve gözetilmediği noktaları raporlaştırarak gece Bahçeli’ye iletti. Bahçeli, “Madem yazılı olarak bildirdiler, yeniden bir araya gelmenize gerek yok. Başbakan’la görüşmemizde nihayete erdiririz” dedi.
3. dönem krizi
Edinilen bilgilere göre Ak Parti ile MHP arasında tam mutabakat yok. Belli düzenlemelerde radikal görüş ayrılıkları bulunsa da bazı maddelerde iki parti uzlaşmış gözüküyor. Uzlaşmazlık noktaları madde bazında değil, madde içindeki fıkralar düzeyinde. Bugüne kadar kamuoyuna yansımayan pürüzlü konular arasında Meclis’in kendini feshettiğinde ikinci döneminde bulunan Cumhurbaşkanı’nın 3. kez aday olmasının önünün açılıp açılmayacağı konusu geliyor. MHP, metindeki, “Cumhurbaşkanı’nın ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir” hükmüne itiraz ediyor. MHP, ikinci döneminin sonuna gelen her Cumhurbaşkanı’nın bir kez daha seçilebilmek için Meclis seçimlerinin yenilenmesini sağlayacağı eleştirisini yapıyor. Ak Parti ise Meclis’in seçimlerinin yenilenme şartları dikkate alındığında bu imkanın kötüye kullanılmasının sözkonusu olamayacağını savunuyor.
‘Parti üyeliği yeter’
Görüş ayrılıklarının bulunduğu düzenlemelerin başında, Cumhurbaşkanı’nın partisiyle ilişkisi kurulurken, genel başkan olup olamayacağı konusu geliyor. Ak Parti, Cumhurbaşkanı’na aynı zamanda genel başkan olmasının yolunun açılmasını isterken, MHP, “parti üyeliği” ile yetinilmesini savunuyor.
İkinci nokta ise Cumhurbaşkanı’nın Yüce Divan’a sevki konusu. MHP, Yüce Divan’a sevkin Cumhurbaşkanlığı görevini sonlandırmasından yana tavır alıyor. Ak Parti ise Yüce Divan’da aklanıp gelirse o zaman görevin sonlanmış olmasının mağduriyet yaratacağını düşünüyor. Cumhurbaşkanı’nın kararname çıkarma yetkisi de tartışmalı diğer bir düzenleme. MHP, Ak Parti’nin Cumhurbaşkanı’nın kararname çıkarma yetkisinin Meclis’i işlevsiz hale getireceği ve çatışma alanı oluşturacağına inanıyor. Cumhurbaşkanı’na fesih yetkisi de uzlaşmazlık konularından biri. Cumhurbaşkanı’nın Meclis’i feshetmesi halinde kendisinin de görevinin sonlanması konusunda iki parti arasında pürüzler bulunuyor.

Kuantum mantığıyla

Ak Parti ile MHP arasında yapılan müzakerelerde birbiriyle içiçe geçmiş olan düzenlemelerde kırmızı çizgiler kabul edildi veya edilmedi yaklaşımı bırakılarak, ‘kuantum mantığı’ uygulandı. Bir yetkili, “Aristo değil, kuantum mantığıyla bakmaya çalıştık. Ya bu doğru ya da bu doğru yerine, hem bu doğru hem bu doğru ama bunlar içinde daha doğru olan hangisi ona bakıldı” ifadelerini kullandı.