The OthersDemokrasi davası

Demokrasi davası

08.02.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Göktepe davası, sadece basının değil, tarafsız adalet, bağımsız yargı mücadelesi veren "hukukçuların" da sahip çıktıkları bir simge dava. Bu bir "demokrasi devası" artık

Demokrasi davası

GEORGES Henri Beuthier, hakim Turgut Yıldırım'ın önünde durdu önce. Zarif bir reverans yaptı. Sonra elini sıktı. Arkadan, mahkeme heyetinin şaşkın bakışları altında, tek tek diğer yargıçlar ve savcıyla tokalaştı. Vakur, kendinden emin adımlarla yan tribünlere yürüdü sonra. Ve bulduğu ilk yere oturdu.
Afyon Spor Salonu'nda öyle bir alkış koptu ki, sormayın. Dalga dalga yayılan alkışlar tribünler arasında dakikalarca yankılandı.
50 yaşlarında, aristokrat görünümlü, ince uzun, zarif bir adam Georges Henri Beuthier. Sanıksız duruşmanın ilk büyük polemiği onun etrafından koptu. Üşenmemiş. Beyaz jabolu cüppesiyle Brüksel'den kalkıp, Afyon'a kadar gelmiş. "Güvenlik" kılıfı altında, gözlerden uzak bir yerlere taşınan ve kamuoyundan kaçırılan Göktepe davası için.
Brüksel barosuna kayıtlı Martine Hermand, Paris barosundan Natalie Boujirada, Hamburg barosundan dört avukat, Avrupalı hukukçular olarak hatırı sayılır bir heyetle oradaydı. "Sınır Tanımayan Avukatlar" örgütüne kayıtlı bir kısmı. Meslek dayanışmasını misyonerce dünyanın dört bucağına taşımayı amaçlıyorlar.
Ne var ki, işkenceci polislerin avukatları bu işe çok kızdı. Mahkeme salonunu uzun bir "milliyetçilik" söylevi ile inlettiler ve 100'e yakın müdahil arasından "yabancıların" derhal oradan uzaklaştırılmasını istediler. Avuvat Güzin Köprülü Kılıç "Burası Türkiye" diye bağırdı: "Bu ne cüret? Türk adaletine baskıdır bu. Ve bir terördür. Hangi hukuk normuna sığar? Yabancılar çekilsin..."
Beuthier ağzını dahi açmadı. "Adalet Mülkün Temelidir" yazan kürsünün önüne gidip, o müthiş reveransını yaptı o zaman. Ve bir "uygarlık dersi" verdi. Dalga dalga büyüyen alkışlar arasında.
Beuthier Türkiye'nin bir an önce Avrupa Birliği'ne katılmasını arzulayan bir Avrupalı. İnsan haklarıyla yakından ilgili. Yalnız Göktepe değil, Diyarbakır ve İstanbul'da pek çok davada bulunmuş. Bizi tanıyor.
Bu kez bu davada da, "adaletin tecelli etmesini engelleyen dirence karşı" harekete geçtiğini söylüyor. "Sanıksız davanın", "İstanbul'dan uzaklaştırılıp, Aydın'a, sonra da Afyon'a taşınmasının" meslek onuruna dokunduğunu anlatıyor. "Sanık polislerin olmaması hayret verici" deyip ekliyor: "Nasıl olur da bir devlet sanıkları bulamaz ve getiremez?"
Göktepe davası gözlerden kaçırıldıkça, davaya gösterilen ilgi de bir o kadar artıyor. Ankara, İstanbul, İzmir'den konvoy konvoy otobüslerle gelen yurttaşların yanı sıra, yalnız "basın" değil, tarafsız adalet, bağımsız yargı mücadelesi veren "hukukçuların" da sahip çıktıkları bir simge dava bu artık. Bir "demokrasi davası". Müdahil avukat sayısının 91 kişilik koca heyete dönüşmesinin bu yüzden.
Heyet içinde yer alan İzmir Barosu avukatlarından Hafize Çobanoğlu, "Davanın yer değiştirmesi, sanıkların mahkemeye getirilmemesi, ifadelerinin gizli duruşmada alınması hukuk camiasında çok tepki yarattı" diye anlatıyor örneğin ve ekliyor:
"Böyle bir uygulama Türkiye'de hiç görülmedi. İstiklal Mahkemeleri'nde bile yok örneği. Daha önce çok gazeteci öldürülmüştü. Gözardı edildi, ama bu toplum değişti, değişiyor. Göktepe davası gerek hukuk, gerek basın ve gerekse de kitle örgütleri açısından çok özel bir davadır. Geçiştirilmesi kolay olmayacaktır."
Bu "çok özel" dava, yalnız hukukçular değil, çeşitli ülkelerden gelen yabancı basın mensupları üzerinde de iz bıraktı. Yanıbaşımdaki Alman gazeteci Pascal Beuckes, "Duyduğum şeyler çok üzüntü verici" dedi mesela ve devam etti:
"Görgü şahitlerini dinlerken şok oldum. Şiddet nasıl böylesine meşru? Sanık avukatlarının tavrı ve tutumu ayrı bir şok nedeni. Sanıkların suçlu da olabileceğini hiç göz önüne almıyorlar. Tahrik edici bir ton kullanıyorlar ve davayı kapatmaya bakıyorlar. Oysa sorumlular kimse hesap vermeli. Ve bu mahkemeden şöyle bir karar çıkmalı mutlaka: `Bir daha asla böyle bir şey olmayacak.'"
"Sarı basın kartı dahi olmayan" (sanık avukatı Necdet Küçüktaşkıner' böyle dedi) isimsiz, sahipsiz, sıradan gazeteci (!) Göktepe'yi döve döve öldüren polisler, bir gün bu ismin sınır dışına taşan bir demokrasi simgesine dönüşeceğini hiç düşünmüşler miydi?
Sadece biz, Milliyet'ten davayı sekiz kişilik ekiple izledik. Nail Güreli, Nazım Alpman, Zeynep Oral, Ali Sirmen, Atilla Özsever, Sedat Acar, İbrahim Yüksel ve ben. 11 Nisan'a ertelen bir sonraki duruşmada da mahkeme salonunda olacağız.

KEŞFETYENİ
Verdiği kilolarla dikkat çekiyor! Zara sır diyetini açıkladı
Verdiği kilolarla dikkat çekiyor! Zara sır diyetini açıkladı

Cadde | 23.06.2025 - 07:40

Son dönemde verdiği kilolarla magazin gündeminde adından söz ettiren Türk Halk Müziği sanatçısı Zara, fit görünüme kavuşmasının sırrını verdi.

Yazarlar