Milletvekili neden yumruk atar?

10 Soru - 10 CevapMilletvekili neden yumruk atar?
Beyinlerini yeterince kullanamayan insanlar yumruklarını kullanırlar
ÜMRAN AVCI

Türkiye, yumrukların konuştuğu meclis oturumlarına alışık. Ancak, DYP milletvekili Fevzi Şıhanlıoğlu’nun hayatını kaybetmesi, meclis kavgalarının hiç de sıradan olmadığını bir kez daha gösterdi. İstanbul Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi Bilimdalı Başkanı Prof. Dr. Sedat Özkan, şiddeti tetikleyen psikolojik nedenleri, "10 Soru 10 Cevap" ta anlattı:

1 - Meclis’teki kavgayı nasıl yorumluyorsunuz?
Kavga çok üzücü ve düşündürücü. Öfkenin ve stresin nelere malolabileceğinin açık göstergesi. İlkel toplumlar ancak böyle tartışırlar. İnsanları hayvanlardan ayıran en önemli özelliklerden birisi de, yumrukları kullanmadan karşılıklı konuşmayı öğrenmektir.

2 - Sözkonusu kavganın milletvekilinin hayatını kaybetmesine yol açacak doğrudan bir etkisi olmuş mudur?
Kalp krizi gelişmesini yalnızca bu olayla açıklayamayız. Ancak, milletvekilimizin gizli kalp hastalığı vardı ve stres onu bir krize yakınlaştırdı ve ölüme götürdü. Stresin kalp krizini arttırıcı, ortaya çıkarıcı, şiddetlendirici bir rolü olduğu biliniyor.

3 - Yumruklaşmaya varan bir kavganın arkasındaki psikolojik nedenler ne olabilir?
Kendisini sözel ifade edemeyen, beynini yeterince kullanamayan insanlar bedenlerini kullanırlar. Buna beden dili denir. Bu bir anlamda benliğin ve kişiliğin yeterince gelişmediği, düşüncelerin ilkel nitelikte olduğu bir kişilik tipidir.

4 - Beden dili nedir?
Beden dilinde insanlar sorunları çözmek için iletişim ve akılcılığı değil, yumrukları kullanırlar. Beden dilini kullanma iki türlüdür: Öfke ya içe yönelir ve depresyon olur. Kırsal kesimde yaşayan kadınlarımızda olduğu gibi... Ya da dışa yönelir, şiddete dönüşür.

5 - Mecliste atılan yumruk neyin ifadesi?
Kavga manzaralarında, öfkesini ve dürtüsünü ifade etme güçlüğü cekme ve tabii ki ilkellik var. Topluma model olmak bir yana, bu manzara zihniyette ve kişilik gelişiminde geri kalmışlığın sergilenmesinden başka bir şey değildir. TBMM üyelerinin iletişim becerileri kursuna ihtiyacı var. Öfkesini denetleyemeyen insan iletişim becerisini de gösteremez.

6 - Neden sorunlar konuşularak çözülemiyor?
Yetiştirilme biçimimiz çok önemlidir. Sorunun kaynağı aile ve okula kadar dayanır. Dayak atan, yumruk atan insanların durup özgeçmişlerine bir bakmak gerekir.

7 - Kavgacı insanların aile yapısı bize nasıl bir fikir verir?
Kaba kuvvete başvuranların ailelerinde, ya da yetişme tarzlarında şiddet, dayak ve çeteleşmeye rastlayabiliriz. Okulda dayak varsa, Meclis’te de yumruklaşma olacaktır. Aile içerisinde kadına karşı şiddete başvuruluyorsa ve kaba kuvvet meşrulaştırılıyorsa, Meclis’te yumruklaşmanın olmasından başka ne bekleyebiliriz?

8 - Aile yapısındaki şiddet, kız ve erkek çocuklarda farklı etkilere yol açar mı?
Aile içinde kişiliğini geliştirmesine fırsat verilmeyen, düşüncelerini özgürce ifade etmesine imkan tanınmayan, susturulan, batırılan ve abartılı bir ataerkil aile düzeninde yetişen kız çocuklar pasifize olup içe dönerler. Erkek çocuklar ise gücünü, öfkesini şiddete dönüştürür. Muhtemelen, aşırı şiddet uygulayan erkeklerin eşleri de yaşadıkları tepkiyi içe bastırdıkları için depresyondadır.

9 - Meclis’teki manzara çocukları etkiler mi?
Çok olumsuz etkiler. Meclis’teki yetişkinler bir anlamda baba figürünü temsil ediyor. Çocuklar da, toplumda kendini kabul ettirmek için güç kullanmayı, öfkeyi dışa yansıtmayı, meşru bir yöntem olarak algılayabilir. Bu okula da, iş yerine de yansır.

10 - Öneriniz nedir?
İnsanların ihtiyaçlarını, beklentilerini, öfkelerini, düşüncelerini ve tepkilerini, uygar bir şekilde ve çevreye zarar vermeden ifade etmeleri esastır. Çocukların gelişim sürecindeki temel noktalardan biri budur. Çocuk oyun oynarken başlayan süreçte gerginliğini, beklentisini, tepkisini bastırmamalı, çevreye zarar vermeyecek uygun bir şekilde ifade etmelidir.



ENTELLEKTÜEL BAKIŞ