The Others Oyunun ötesi

Oyunun ötesi

28.01.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Oyunun ötesi

Oyunun ötesi



Pek az konu bu kadar tepki yaratabilirdi. Istanbul'da 16 yaşında bir kızın intiharı ardından patlayan endişe dalgası iddialar ve bilgilerle birleşince, bir de işin içine FRP harfleri girince, Milliyet Okur Temsilcisi'ne yağan eleştirilerin sayısı yüzleri aştı.
Gelişmeler 16 Ocak tarihli gazeteye yansıyan Kolejli Altın Kız Canına Kıydı haberiyle başlamıştı; düne kadar tepki serpintileri sürdü.
Milliyet gençleri ve ailelerini sarsan bu intihara geniş yer ayırdı. Çeşitli boyutlarıyla nedenlerini ve etkilerini sayfalarca işledi.
Ama bu, önemli bir "okur sorgulaması"nı da beraberinde getirdi.
En büyük eleştiri dalgasını tetikleyen, 18 Ocak tarihli gazete manşetine Bu 'Oyun' Değil ifadesiyle oturan bir haber olmuştu. İç sayfada Bu Oyun Başka Canlar Almasın başlığıyla yansıtılan bu haber, iki yıl önce bir lisenin üst katından atlayarak intihar eden bir kızın babasının ifadelerine dayanan ve ölümlerden FRP (Fantasy Role Playing) oyununu sorumlu tutan bazı iddiaları gündeme getiriyordu. Bunlara göre gençler sanal ortamda da oynanan bu oyunla gerçekle hayal arasındaki sınırı ayırt edemez hale geliyor, ölümle dahi buluşuyordu. FRP yaygın bir oyundu, üniversitelerde bile kulüpleri vardı.
Çoğunun genç olduğu anlaşılan yüzlerce okur, bu haber ardından gazeteyi aradı ve email mesajlarıyla itirazlarını dile getirdi. İşte bazıları:
"Haberde birkaç FRP oyuncusunun sözlerine yer verip, konuyu bilenlerin görüşlerini alabilirdiniz. Bu haberi görünce ailem bana yasak koydu. Uzun süre tartıştık. Uzamaması için aileme itiraz edemedim. Ama içim rahat değil. Siz FRP'nin ne olduğunu bilmeden, zararlı olduğunu öne sürüp ailelerimizi yanlış yönlendirdiniz, bizi olumsuz etkilediniz." (Erdem Dur)
"Acaba kaç aile şimdiden FRP kartlarına ve kitaplarına saldırdı? Kaç aile şimdiden potansiyel bir intihar meraklısı olarak çocuklarına bakmaya başladı? Yaşamı insanlardan uzaklaştıran kimi nedenleri tek sebebe bağlamak doğru mudur?" (Alper)
"FRP'yi biraz satanist, biraz saplantılı bir oyun türü olarak gösterip insanların yanlış anlamalarını sağlamak nasıl bir gazetecilik örneğidir anlamış değilim.." (Oğuzhan Kayhan)
"FRP oynayan normal binlerce insanı intihara eğilimli, problemli kişiler olarak göstermeye hakkınız yok!!!" (Cankat Oğuz)
"Bir tiyatro oyuncusu Einstein'ı oynayıp intihar etseydi, tiyatro için de aynı manşeti atacak mıydınız?" (Murat Gündoğdu)
"İnsanların ruhsal problemleri için oyunları suçlayamazsınız. Daha önce bu tarz bir haber yazdığınızda anneme bir saat kadar bu oyunu anlattım. Akıllı kadındır, anladı. Peki, anlamayacak olanlar? İnsanları tekrar uzun saçlı, siyah giyinen erkekleri avlamaları için sokağa mı dökeceksiniz?" (Çiğdem Çoygun)
"Hem ebeveynler hem de medya karmaşık ruhsal bozuklukları bir oyuna bağlayıp işin içinden sıyrılmak istiyor." (Eda Hayırlıoğlu)
"Bu yaptığınızla gençleri hayata küstürüyorsunuz." (İsimsiz)
"Okullara da leke sürülüyor. Biz öğrenciler bu haberleri kendimize yapılan paksızlıklar olarak görmekteyiz." (Yiğit Aytöz)
"Amaç velilerin annelik ve babalık içgüdülerini sömürmek mi?" (Evren Çokçetin)
"Saygın üniversitelerde bunların kulüpleri var. Yazı dizisinde kullanılan başlıklar ve birtakım hatalı ifadeler önyargıya yol açıyor." (Artun Özsemerciyan)
"İntihar eden kız aynı zamanda TV izliyor, müzik dinliyor, tenis oynayıp kafelere gidiyordu. Bunlar yüzünden de intihar etmiş olabilir! İnsanların yanılmasına yol açıyorsunuz." (Tolga Kobaş)
"Lütfen kamuoyunu yanlış bilgilendirmeyin." (Mehmet Doğan)

Haksız yere suçlama
Ve bir özel okulda eğitim uzmanı olarak görev yapan psikolojik danışman Yükselen İstengel'in notu:
"Haberinizi sorumluluktan uzak, iyi araştırılmamış, sansasyon amaçlı, zarar verici buldum. Bilgisizce yazılmış. 11 yaşından beri okuduğum bu gazetede böyle bir haber okuduğum için üzgünüm. Ama sabahtan beri her teneffüste yanıma gelip kendisini haksız yere suçlanmış hisseden ve yazık ki elinden bir şey gelmeyen öğrencilerim adına bunları yazmayı gerekli buldum."
Evvelce Milliyet'te internet ve bilişim konularında yazılar yazmış olan Serhat Ayan'ın şikayetini de özetliyorum:
"FRP bir oyun. Sosyalleştirme işlevi var. Çıkış noktası, gazetenizin de övgüyle sözünü ettiği Yüzüklerin Efendisi romanı ve filmi. Ama siz bu haberi sadece bir babanın iddialarına dayandırıyorsunuz. Ayrıca yazıda tek bir uzman görüşü de yok. Panik yaratıcı. Temel haber unsurları da atlanmış."
Ayan ayrıca kardeşinin iki kez bu haberlerde "teşhir edilmesinden" de dertli. FRP'nin Kanlı Yüzü başlıklı haberde ve ertesi gün kardeşinin resmini gören anneleri korkuya kapılmış. Zor yatıştırmışlar. "Resmin konuyla, ötekilerle bir ilgisi yok. Bunu, gayet normal bir hayat yaşayan bir genç insana nasıl yaparsınız?" diye soruyor.

Site nasıl kapatılır?
Eleştirilerin devamı var.
Beş okurumuz, 20 Ocak tarihli Milliyet'te yer alan Kapatın Bu Siteyi başlıklı haberi de yanlış buluyor. "Bilinen bir gerçektir ki, internette site kapatılmasını istemek cehalettir. Kaparsınız, başka yerde açar. Ayrıca internette aynı mesajı veren yüzlerce binlerce site veya sayfa var. Ne kadar anlamsız bir haber..."
18 okurumuz 22 Ocak tarihli gazetedeki Bilgisayarı Çocuğunuzun Odasından Çıkarın başlığını eleştiriyor. Hasan Korkmaz, "Aile içinde gerginliği artırıyor, yeni kurbanlar yaratıyorsunuz, bu ne acımasızlık" diye yazmış örneğin.
Son olarak bir başka önemli noktaya Natan Özçakır işaret ediyor:
"Lara'nın fotoğraflarını her gün gazetenizde yayımlıyorsunuz. Yetmedi mi? Bunun için ailesinden izin aldınız mı? O derin acıyı yaşayan aileyi bu haber ve fotoğraflarla ne kadar üzdüğünüzü farkediyor musunuz? Evet, habercilik de sizin hayat mücadeleniz. Ancak lütfen insan olduğunuzu ve haber yaptığınız kişiyerin insan olduğunu unutmayın. Biz o ailenin acısını tam olarak anlayamayız. Onlar bilirler. Ya aynı şey sizin başınıza gelseydi? Lütfen başkalarının acısını istismar etmeyelim. Allah kimseye o acıyı yaşatmasın..."

Ve yanıtlar
Milliyet Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Yılmaz, tepkilere yol açan FRP haberlerinin, kızı intihar etmiş bir babanın açıklamaları ile başladığını ve araştırmanın o yönde derinleştiğini anlatıyor.
"ABD ve İngiltere'de bu yönde araştırmalar yapılmış. Bunlara internetten ulaştık. Bu oyunu masadan kalktıktan sonra da oynamaya devam eden bazı tiplerin baskı altında kişilik değiştirebileceğini, ve özdeşleştiği kişilikle bir paranoyak şizofreniye girebileceğini gösteren araştırmalar bunlar. Çok da örnek olay var oralarda, intihar yanında cinayete de varan örnekler. Biz şuna dikkat çekmeye çalıştık: FRP bir oyun. Belki yararlı bir oyun, bilemiyorum. Aklı geliştirici bir yönü de olmalı. Ama bu oyunu oynayanların bu gerçeğin farkından olmaları lazım ki, aralarında bu tür tiplerin olduğunu farkettiklerinde onlara yardımcı olabilsinler. Yoksa Milliyet neden bunlara karşı olsun? Biz Yüzüklerin Efendisi'ni sponsoru olduk. Bunu esas alan bir oyuna bir karşı değiliz. Ama intiharlarda bu bir rol oynayabilir, dikkat edin diye uyarıyoruz."
Lara'nın fotoğrafları konusundaki eleştiriyi, Yılmaz, anlayışla karşılıyor.
"Bundan rahatsız oldum. Birincisi, ailesine acısını hatırlatmak açısından. Diğeri, intiharlar bulaşıcı, bunu biliyoruz. Dolayısıyla intihar edebilecek yapıdakilere bir tür davet anlamı taşıyabilir. Öte yandan da, gazetecilik yapıyoruz. Görsellik bunun bir parçası. Dolayısıyla, rencide etmemek için bunun sınırını çok iyi çizmeye gayret ediyoruz."
Bir okurun kardeşinin resimlerinin yayımlanması da Yılmaz için önemli bir uyarı. "Bir başka röportaj için çekilmiş bir fotoğrafın burada böyle kullanılması doğru değil. Mutlaka resmin bir yerinde belirtilmiş olmalıydı" diye noktalıyor.
Yorum: İntihar, nedenleri her zaman kolayca açığa çıkmayan bir eylem. Sosyal bir alarm durumuna ışık tutarken, her muhtemel nedenin üzerine okurların dikkatini adil biçimde çekme maharetini göstermeliyiz.
Okurlar bir haftayı aşkın süredir Milliyet sayfalarına farklı bazı görüşlerin yansıdığını unutmamalı ama FRP'nin altına çizilen çizgi, öteki nedenlerden daha kalın çıkmış görünüyor. Tepki çokluğunda bize de bir mesaj var.
Web sitelerinin kapatılmasını önermek, pek anlam taşımıyor.
Bilgisayarların çocuk odalarından çıkarılmasına ilişkin başlık, bilgisayar kullanımının ailenin ortak alanında olmasını isteyen, Bahçeşehir Üniversitesi'nden bir öğretim üyesinin şahsi fikri. Haberde bu var. Tabii ki dikkate değer bir öneri, ama başlıkta bunun kime ait olduğunu belirten bir tırnak işareti kullanılmalıydı.
Lara'nın fotoğrafı 16 Ocak'tan bu yana tam 21 kez - aynı sayıda bazen üç kez - basılmış. Bizdeki basın ilkeleri, intihar eden gençlere ilişkin haber ve görüntülerde "özel bir ihtiyat" telkin ediyor. Acı içindeki ailesine saygı göstermeliyiz. Sorumluluk bunu gerektiriyor.