10 işadamının cesetlerinin çıktığı Üsküdar'daki gecekondu dün de kazıldı. Vali Çakır, İstanbul'da operasyonların arka arkaya süreceğini söyledi
Hizbullah'ın katlederek gömdüğü 10 kişiye ait cesetlerin ortaya çıkarıldığı Üsküdar Hasippaşa Mahallesi Çeşme Sokak 26 numaralı ölüm evinde dün yine kazı yapıldı. Kazı çalışmalarını korkulu gözlerle izleyen mahalleliler, bir süre önce evden gelen ağır ağır kokuların kanalizasyon kaynaklandığını söylediler.
Üsküdar'daki gecekonduda kazı çalışmaları kar yağışı nedeniyle dün saat 11.00'de başladı. Üsküdar Belediyesi'nde çalışan beş işçi gecekondunun kömürlük bölümünü kazdı; ancak dört saat süren kazı sonucunda başka ceset bulanamayınca çukurlar doldurularak, kazı işlemi bitirildi.
Polisin geniş güvenlik önlemi aldığı ve ambülansların hazır beklediği kazı sırasında mahalleli ve meraklı vatandaşlar, çalışmaları korkulu gözlerle izledi. Kazıya ilk gün büyük ilgi gösteren çocuklar ise, çalışmaları seyretmek yerine kartopu oynamayı tercih ettiler.
Kokular lağım sanılmış
Ölümevinin bulunduğu Hasippaşa Mahallesi'nin Muhtarı Turan Bekgöz, gecekonduya taşınan ailenin muhtarlığa herhangi bir kayıt yaptırmadıklarını söyledi. Bekgöz, "Depremden sonra geldiler, şekilleri şemailleri nedir bilmiyoruz. Sadece evin sahibi olan İETT emeklisi Ziyaettin Yer'i tanıyoruz" dedi.
Gecekonduya komşu olan mahalle sakini Ali Erdemir de, eve taşınan karı - koca görünümündeki kişilerin kendilerine Van'dan geldiklerini ve Eminönü'nde toptancılık yaptıklarını söylediklerini belirtti. Erdemir, evde aileden başka kadının kardeşi olduğunu söylediği iki kişinin de kaldığını, ailenin bir BMW
otomobil ve iki minibüsünün bulunduğunu kaydetti. Erdemir şöyle dedi:
"Adamlar 25 - 26 yaşlarındaydı. Kadın sürekli çarşaf giyiyor, gözlerine kadar kapanıyordu. Gece yarısı bir kez siyah poşet ve beyaz çuvallar içinde eve bir şeyler getirdiklerini gördüm. Gece geç saatlerde evlerine başkaları da geliyordu. Ramazan ayının 15'inden sonra evlerinin bahçesini siyah perdelerle kapattılar. Adamın tutucu olduğunu ve karısını kıskandığını düşündük. Bir ara evden kötü kokular geldi, mahalledeki lağım sandık."
'İstismarın açık örneği'
Hizbullah operasyonunu değerlendiren İstanbul Valisi Erol Çakır, "Bu olaylar, bir yüce dinin nasıl istismar edilerek, nasıl kanlı olaylarla kötüye kullanılmak istendiğinin, istismar edildiğinin açık bir örneğidir" dedi.
Gazetecilerin konuyla ilgili sorularını yanıtlayan Çakır, başarılı operasyonları nedeniyle polis teşkilatını kutladı. Çakır, "Bir daha bu tür davranışlara kimsenin cüret edememesi amacıyla üzerine bütün ciddiyetle gidildiğini görüyorsunuz. Hükümetimizin desteğiyle devletin ilgili görevlileri ve özellikle polis teşkilatımızın büyük bir başarı gösterdiğini herkes görüyor" diye konuştu.
Çakır, terörün yeri ve zamanının söz konusu olmadığını, fırsat bulduğu her yere uzanmaya çalıştığını vurguladı. Operasyonlarda yeni gömü evlerinin ortaya çıkarılıp çıkarılmadığı yolundaki bir soruya Çakır, "Şu anda bu konuda herhangi bir şey söylemek mümkün değil. Devam eden operasyonlar var. Bu operasyonların gelişmesine göre gerekli her şey yapılabilecek" diye yanıt verdi.
Çakır, operasyonlar çerçevesinde gözlem altına alınanların sayısının sorulması üzerine de "Bir hayli var" karşılığını verdi.
Aileler teşhis edemedi
Nezih Gürol Neslihan CuyarÜsküdar'daki gecekonduda bulunan işadamlarının cesetlerinin teşhisi için Adli Tıp'a gelen aileler, kokmuş ve işkence görmüş cesetleri teşhis etmekte güçlük çektiler.
Fatih'te kaybolan Mehmet Salih Dündar'ın cesedini ailesi takma dişinden teşhis ederken, öldürüldüğü öne sürülen Zehra Eğitim Vakfı Başkanı İzzetin Yıldırım'ın cesedini kardeşi Cesim Yıldırım teşhis edemedi. Operasyonda öldürülen Hüseyin Velioğlu'nu da Batman'dan gelen ağabeyi ve yakınları teşhis etti.
Aileler, gördükleri manzaralar karşısında şaşkına döndüklerini belirterek, "Müslüman Müslüman'a bunu yapmaz. Cesetlerin tırnakları sökülmüş, kolları parçalanmış, kafalarına çivi çakılmış. İğrenç ve vahşet görüntüler vardı" dediler.
Sabah saatlerinde Adli Tıp'a gelen Zehra Eğitim Vakfı Başkanı İzzettin Yıldırım'ın kardeşi Cesim Yıldırım, cesetlerin içinde ağabeyinin cesedini teşhis etmeye çalıştı. Yıldırım, kokmuş ve tanınmayacak haldeki cesetlerden ağabeyini teşhis edemediğini söyledi. Cesim Yıldırım, polisin ele geçirdiği ve ağabeyinin görüntülerinin bulunduğu kasette bazı kişilere borcu olduğu iddialarını ise yalanladı. Ağabeyinin ticari ilişkilerini çok iyi bildiğini kaydeden Cesim Yıldırım, "Kimseye tek kuruş borcu yoktu. Borcu olsa mutlaka bilirdim. Böyle bir vasiyetname varsa, zorla imzalattırmışlardır. Ağabeyimin Hizbullah ile ne geçmişte, ne de
son günlerinde hiç bir bağlantısı olmamıştır" dedi.
Takma dişten tehşis
Fatih'teki Şafak Otomotiv'de çalışan ve 54 gündür kaybolan Dündar'ın cesedini ağabeyi Ziver Dündar ve oğlu Yılmaz Dündar, ön takma dişinden teşhis etti. Kardeşinin kaybolduktan dört gün sonra annesini arayarak Bursa'da olduğunu, işlerini halettikten sonra geleceğini söyleyip telefonu kapattığını kaydeden Yılmaz, "Kardeşim üç çocuk babasıydı. Hiçbir örgütle bağlantısı yoktu" dedi.
Kayıp Cihangir Gaffari Neğiş'in babası Cumali Negiş ve yakınları da cesedi teşhis etti.
Güneşli'de bir bankada çalışan ve Kocamustafapaşa'daki evine gelirken kaybolan Ömer Çınar'ın yakınları da, 10 ceset arasında teşhis için uğraştılar. Ancak teşhis edemediler. Ağabey Serdar Çınar, kardeşinin her gün düzenli olarak kendisine uğradığını, ancak gelmeyince meraklandıklarını belirterek, "Kaybolduğu günün ertesi günü kredi kartından 255 milyon lira çekilmiş. Kardeşim zengin ya da işadamı değildi" dedi.
Kredi kartları kullanılan kayıp Mehmet Şehit Avcı'nın kardeşi Cuma Avcı da ağabeyinin cesedini teşhis edemedi. Kardeş Avcı, kendisiyle birlikte aileden en az 30 kişinin cesetleri incelediğini belirterek, "Kesinlikle ağabeyimin ceseti öldürülenler arasında değil. Annem, babam baktı. Ayrıca İzzetin'i ve Mehmet Kanlıbıçak'ı da tanıyoruz. Diğer ikisi de cesetler arasında değil" dedi.
Malki Cinayeti'nin tetikcisi olduğu öne sürülen Mehmet Sümbül'ün arkadaşı Burhan Kavuncu da teşhis için geldi ancak teşhis edemedi.
Velioğlu'nu ağabeyi teşhis etti
Beykoz'daki villada silahlı çatışmada öldürülen ve cesedi 3 gündür Adli Tıp'ta bekletilen Hizbullah Lideri Hüseyin Velioğlu'nun cesedini, ağabeyi Hayrettin Velioğlu teşhis etti.
Batman'dan uçakla İstanbul'a gelen Hayrettin Velioğlu, yeğeni Seyfettin Velioğlu ve kayıpederi Gaffar Tunç, Adli Tıp Kurumu'na ön kapıdan gizlice girerek
yarım saat içerde kaldılar. Hüseyin Velioğlu operasyonda ele geçirilen kişinin kardeşi Hüseyin Velioğlu'na ait olduğunu söyledi. Adli Tıp Kurumu'nda, Fatih Cumhuriyet Savcısı Osman Topçu ile kısa bir görüşme yapan ağabey Velioğlu, ifadesi alınmak üzere İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürüldü. Velioğlu'nun yakınları işlemlerden sonra cesedi Batman'a götüreceklerini söylediler.