Vitrin Avrupa nükleer konusunda ikiye bölündü

Avrupa nükleer konusunda ikiye bölündü

30.11.2021 - 14:55 | Son Güncellenme:

Sanayisini “mini nükleer reaktörlerle” güçlendirmek isteyen Fransa öncülüğündeki bloğun karşısında, Fukushima felaketinin travmasıyla nükleer santralleri tasfiye planını hızlandıran Almanya ve destekçileri var

Avrupa nükleer konusunda ikiye bölündü

Mithat Yurdakul

Haberin Devamı

Doğalgaz krizi sürecinde sürdürülebilir enerji kaynaklarının önemini bir kez daha kavrayan Avrupa, nükleer enerjide ikiye bölündü. Sanayisini “mini nükleer reaktörlerle” güçlendirmek isteyen Fransa öncülüğündeki bloğun karşısında, Fukushima felaketinin travmasıyla nükleer santralleri tasfiye planını hızlandıran Almanya ve destekçileri var. Avrupa Komisyonu, katı çevresel kriterleri karşılayıp karşılamadığına bağlı olarak hangi ekonomik faaliyetlerin AB’de sürdürülebilir bir yatırım olarak etiketlenebileceğini tanımlayan “sürdürülebilir finans taksonomisi”ni tamamlamaya çalışıyor. Ancak nükleer enerjinin AB taksonomisine dahil edilmesi, AB’yi ikiye böldü. Elektrik üretimlerinde nükleer santrallerin önemli yer tuttuğu Fransa, Macaristan, Polonya, Finlandiya, Bulgaristan, Hırvatistan, Çekya, Romanya, Slovakya ve Slovenya, AB Komisyonu’na gönderdiği mektupta, son dönemde rekor kıran enerji fiyatlarına dikkat çekerek, “İhtiyaçları yeterli ölçüde karşılamak için diğer karbonsuz enerji kaynaklarına ihtiyacımız var. Nükleer enerji çok önemli” çıkışı yaptı. Nükleer enerjinin yeşil yatırım çerçevesine dahil edilmesi gerektiği belirtilen mektupta, iklim değişimiyle etkili mücadelenin ancak nükleerle verilebileceği öne sürüldü.

Haberin Devamı

1 milyon iş vaadi

 Açık mektupta, Avrupa nükleer endüstrisinin gelişmesiyle, Avrupa’da yaklaşık bir milyon yüksek vasıflı iş yaratılabileceği savunularak, bu alandaki iş birliğinin gelişmesiyle, yeni, modern reaktörler inşa edilebileceği belirtildi. Örnek olarak da küçük modüler reaktörler örnek gösterildi. 10 ülkenin ortak mektubunda, Avrupa Komisyonu tarafından nükleer enerjinin çevresel etkileri konusunda yaptırılan tüm bilimsel analizlerin aynı sonuca vardığına dikkat çekilerek, “Nükleer enerjinin, sınıflandırmaya dahil edilen diğer enerjilerden daha fazla küresel ısınmaya katkıda bulunacağına dair hiçbir bilimsel kanıt yoktur” denildi.

 Fransa’nın “küçük nükleer” stratejisi

Nükleer yanlısı 10 ülkenin lideri ise, önümüzdeki beş yıl içinde nükleer reaktörlerle ülke endüstrisini canlandırma ve karbondan arındırma amaçlı stratejik yatırımlara 30 milyar Euro aktarmaya hazırlanan Fransa. Fransa’daki en büyük güç kaynağı olmaya devam eden nükleer enerji, bu ülkedeki elektrik ihtiyacının yüzde 70’inden fazlasını sağlıyor. Fransa, uluslararası alandaki bu atakla, nükleer destekli “Fransa 2030” yatırım stratejisine de destek arıyor. Daha önce 2035 yılına kadar 14 reaktörü kapatma ve nükleer enerji üretimini yüzde 75’ten yüzde 50’ye düşürme niyetini açıklayan Fransa, şimdi yeni yatırım planı olarak “yenilikçi küçük ölçekli nükleer reaktörleri” öne sürüyor.

Haberin Devamı

Karşıtlar “güvenlik” diyor

Avrupa’da nükleer karşıtları da boş durmuyor. Nükleer enerjinin “yeşil”, yatırım amaçlı, sürdürülebilir bir kaynak olarak sınıflandırılamayacağını savunan Almanya; İspanya, Avusturya, Danimarka ve Lüksemburg’u da arkasına aldı. Fukushima felaketinin de etkisiyle 2022’ye kadar tüm nükleer reaktörlerini kapatmayı planlayan Almanya, nükleer yeşil sınıflandırmaya dahil etmenin, enerji güvenilirliğine zarar vereceği uyarısında bulunuyor. AB Komisyonu’nun, nükleer enerjiyi yeşil yatırımlar kategorisine dahil edip etmeyeceğinin birkaç ay içinde netleşmesi beklenirken, Fransa’nın başını çektiği nükleer yanlısı grubun, bloklarını genişletmek için temaslarını sürdürmeyi planladığı ifade ediliyor.