Beşiktaş-Bursaspor maçı üzerine

5 Aralık 2010

Beşiktaş’ın bu seneki ruh hali haftadan haftaya değişiyor ama hafta içi Avrupa Ligi’nde elde edilen başarı nedeniyle siyah beyazlıların Bursaspor maçına moralli çıkacakları kesin.

Bursaspor cephesinde Beşiktaş’ın tam tersi bir durum hâkim zira yeşil beyazlılar Süper Lig’de yoluna gayet başarılı bir şekilde devam ediyorken Avrupa’da neredeyse başarısızlık rekoru kırmaya hazırlanıyor.

İki takımın maç öncesi durumlarına bakıldığında elbette tek düşüncesi üç puan olan taraf ev sahibi Beşiktaş Ertuğrul Sağlam öncelikli planlarını muhtemelen kaybetmemek üzerine yapıyor.

Beşiktaş’ta en kuvvetli bölge hemen hemen her golde parmağı olan Guti, enerjisi ve iki yönlü oyunuyla Ernst ve bölgesinin en iyi oyuncularından biri olan Aurello’nun oluşturduğu orta saha. Bu orta sahanın gününde olması siyah beyazlıların hücum hattına da olumlu yansıyarak takımın gol sıkıntısı çekmesini engelliyor ancak aynı olumlu ifadeleri savunma için kullanmak mümkün değil çünkü hem bireysel hem de kolektif açıdan hemen

Yazının Devamı

Avrupalı Beşiktaş

2 Aralık 2010

Aslında bu hiç de alışık olmadığımız bir tablo; hatta muhtemelen futbol tarihimizde bir ilk diyebiliriz. Evet, ligde inişli çıkışlı bir grafik çizerken Avrupa’da yola son derece başarılı bir şekilde devam etmekten bahsediyorum.

Yıllarca zirvedeki takımlarımızın Avrupa kupalarındaki hezimetlerine tanıklık edince ister istemez Avrupa’nın bizim ligimizden çok daha zorlu bir sahne olduğunu düşündük ama bu seneki Beşiktaş performansından sonra bu düşüncemizi de sorgulamalıyız sanırım.

Bu noktada akıllardan CSKA veya Rapid’in zayıf takımlar olduğu fikri geçebilir fakat bu düşünceye kesinlikle aldırış etmeyin zira sene başında diğer takımlarımızın kimlere karşı havlu attıklarını çok iyi biliyoruz.

Bu nedenle şurası kesin ki rakipler kim olursa olsun takımlarımız için Avrupa Ligi’nde gruptan çıkmak önemli bir başarıdır ve bugün itibariyle Beşiktaş tebrik edilmeyi fazlasıyla hak ediyor.

Beşiktaş’ın bu seneki performansı oldukça istikrarsız ancak bu durum siyah beyazlıların belirli bir standarda sahip oldukları gerçeğini ortadan kaldırmıyor. Orta

Yazının Devamı

İyi ki doğdun Barcelona

30 Kasım 2010

Pazartesi akşamı, ligimizde zirve mücadelesi veren iki takımın kıyasıya olmasını beklediğimiz karşılaşmalarını, doğrusunu söylemek gerekirse “sıkılarak” izledik. Maçın çok uzunca bir süre golsüz devam etmesi bir kenara, maçta o kadar çok pas ve pozisyon hatası ile başarısız son vuruş vardı ki, iki takım da adeta üst üste üç pas yapamadan maçı tamamladı.

Karşılaşmanın son anlarında, Kayserisporlu futbolcuların bireysel hatalarından gelen iki gol de maçın seyir zevkini artırmaya değil sadece doksan dakika sonunda Bursaspor’un üç puan alan taraf olduğunu göstermeye yaradı.

Bu karşılaşmadaki kısırlık ve çaresizliğin en üzücü tarafı bu futbolun Spor Toto Süper Lig’in ikinci ve üçüncü sırasındaki takımlar tarafından sergilenmesiydi ve aslında bu durum ülke futbolumuzun sorunlarını tüm çıplaklığıyla göz önüne sererken, Bursaspor’un başarısız Şampiyonlar Ligi performansının da tesadüf olmadığını göstermeye yetti.

Hemen hemen bu keyifsiz maçın bitti anlarda, Bursa

Yazının Devamı

Galatasaray 10 numara!

29 Kasım 2010

Dün akşamüstü tarihi Haydarpaşa Garı’ndaki yangın hepimizi derinden üzdü fakat saatler 21.45’i gösterdiğinde görüldü ki Ali Sami Yen Stadı da alevlerden nasibini almıştı.

Peşinen söylemek lazım: -her ne kadar topa daha az sahip olsa da- Beşiktaş, maçın ilk yarısında savunma, ikinci yarısında da hem hücum hem de orta alandaki üstünlüğü ile hak ettiği bir galibiyet elde etti. Hatta altı senedir rakibini deplasmanda yenemeyen siyah beyazlıların bu kez bu işi hiç de zorlanmadan yaptığını söylemek de mümkün.

Beşiktaş’ın son derece çekinerek gittiği Ali Sami Yen Stadı’nda üç puana ulaşmasının en önemli nedeni kadro olarak rakibinden üstün olmasıydı. Zira Galatasaray’da Guti gibi bir orta saha ve Nobre gibi bir forvet oyuncusu olmamasının yanı sıra sarı kırmızılıların savunma gücü de rakibine kıyasla sınırlı seviyede. Bu kadro farklarına bir de Hagi’nin yanlış oyuncu değişiklikleri eklenince ortaya ev sahibi takım adına hiç de istenmeyen bir tablonun çıkması kaçınılmaz oldu.

Aslında

Yazının Devamı

Fener üç puanı aldı derbiyi seyre daldı

28 Kasım 2010

Fenerbahçe’nin İB Belediyespor karşısındaki performansı yine tatmin edici olmaktan uzak olsa da bu kritik haftada alınan üç puanın önemi malum.

Sarı lacivertlilerin Olimpiyat Stadı’ndaki futbolunu yeterli görmek mümkün değil fakat topa sahip olmadaki başarı ve rakibe fazla pozisyon vermeme gibi unsurlar düşünüldüğünde Fenerbahçe’nin geçmiş maçlara kıyasla daha olumlu sinyaller verdiğini de söylemek zor değil.

Dün akşam oynanan karşılaşmada Fenerbahçe’nin altın değerindeki üç puana ulaşmasında sarı lacivertlilerin arzusunun yanı sıra, özellikle büyük takımlara karşı üst düzey bir performans gösteren ev sahibi ekibin bu kez etkisiz bir oyun sergilemesinin de etkisi büyüktü. Özellikle Tum ve Tevfik’in gol pozisyonuna dahi girememesi ve İbrahim Akın’ın bulduğu pozisyonları cömertçe harcaması İB Belediyespor’un başarısız futbolunun en büyük nedeniydi.

Doksan Dakikadan Çıkan İki Ders

Alex’in ülkemize gelen en iyi yabancı oyunculardan biri olduğuna

Yazının Devamı

Nasıl bir lig istiyoruz

22 Kasım 2010

Bu hafta La Liga’da Barcelona ve R.Madrid rakiplerini 8-0 ve 5-1’lik skorlarla geçti, üstelik Barcelona rakibini gole boğarken deplasmandaydı. Bu iki takım geride kalan on iki haftada tam on kez sahadan üç puanla ayrıldı ve Madrid ekibi henüz yenilgi ile tanışmadı.

Tıpkı geride kalan iki sezonda olduğu gibi, bu sene de İspanya’daki görüntü iki kutuplu bir dünyayı işaret ettiğinden ister istemez tüm gözler bu iki devin, adeta şampiyonluk maçı anlamı taşıyan ve ilk ayağı bu hafta oynanacak olan, kendi aralarındaki mücadelelerine çevrilmiş durumda.

Spor Toto Süper Lig’de ise geçtiğimiz yıl Bursaspor’un şampiyonluk ipini göğüslemesinin ardından bu sezon üç büyüklerin geçen seneyi aratan performansları bir yandan bu takımların taraftarlarını ziyadesiyle üzerken diğer taraftan da Trabzonspor, Kayserispor, Bursaspor başta olmak üzere tüm takımların taraftarlarına mutluluk ve umut aşılıyor.

Süper Lig’in bugünkü durumu göz önüne alındığında en az altı takımın şampiyonluk

Yazının Devamı

Christian ve Andre Santos üzerine

20 Kasım 2010

Aykut Kocaman’ın sistemi bir taraftan pozitif futbola ve mücadeleye prim tanımaya çalışırken bir taraftan da aşırı iyimser olma özelliği taşıyor. Aşırı iyimserlikten kastım genç teknik adamın bazı durumlarda aceleci davranması ve kafasında canlandırdığı ve inandığı uygulamaları biran önce hayata geçirmek istemesi; tıpkı Galatasaray maçında kanatları Dia ve Stoch gibi genç isimlere emanet etmesi gibi.

Kocaman’ın iyimser tarafını gösteren bir diğer özellik de genç teknik adamın Christian ve Andre Santos ile ilgili kararları. Geride kalan on iki hafta gösterdi ki bu iki oyuncu da sarı lacivertli forma ile mutlu değil ve onlar ile ilgili yani bir yaklaşımın zamanı çoktan geldi.

Christian

Selçuk’un varlığında kadroya dahi alınmayan Christian’a son haftalarda, hiçbir şey olmamışçasına, ilk on bir şansı tanıması Aykut Kocaman için oldukça riskli bir karardı ve bu kararın neticesi son derece olumsuz oldu. Elbette Brezilyalının sarı lacivertlilerin sözleşmeli oyuncusu oluğu için verilen görev ne olursa olsun onu yerine getirme

Yazının Devamı

Beşiktaş başarılı!

14 Kasım 2010

Geçmişte de üç büyük takımın başarısız olduğu seneler oluyordu fakat Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın aynı anda böylesine zorlandığı bir sezona ilk kez rastlıyoruz. Bu nedenle, her ne kadar inanmak zor gelse de, her şeyden önce şunu kabul etmek gerekir ki: üç büyüklerin bugünkü durumu ve sıralamadaki konumu göz önüne alındığında şampiyonluk şansları Trabzonspor, Kayserispor hatta Bursaspor’dan dahi daha az. Çünkü hani “o takımlar götüremez” veya “bizim takım bir seri yakalarsa” gibi beylik cümleler bu sezon için anlamını çoktan yitirmiş durumda.

Üç büyüklerin böylesine yerlerde olduğu bugünlerde Beşiktaş’ın Gençlerbirliği deplasmanından üç puanla dönmesini bugünün standartlarına göre değerlendirmek gerekir.

Eskiden olsa, galip gelse dahi, Beşiktaş’ın rakibi karşısında oyun üstünlüğünü ele geçirememesini, gol pozisyonuna girememesini, maçın son anlarında kendi alanına

Yazının Devamı