Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Abbas GÜÇLÜ

ÖĞRETMEN okullarının kuruluşunun 150. yılı, dün, çeşitli etkinliklere kutlandı. Bu vesile ile tüm öğretmenlerimizi bir kez daha canı gönülden kutluyoruz. İyi ki varsınız, iyi ki hep olacaksınız...
Medreselere alternatif olarak kurulan Rüştiye mekteplerine Batılı anlamda öğretmen yetiştirmek için açılan Darülmuallimin'in, aradan 150 yıl geçse de hala boşluğu doldurulabilmiş değil. 150 yıl önce atılan cesur ve kararlı adımlar, son 20 yılda yerini adeta miskinliğe bıraktı.
Dürülmuallimin'i, köy enstitülerini, ilköğretmen okullarını, yükseköğretmen okullarını, eğitim enstitülerini yaratan bu toplum, şimdi öğretmen yetiştirmede tam bir acze düştü.
Öğretmenler öğretmen okullarında değil, ziraat, veterinerlik, eczacılık fakültelerinde yetişmeye başladı. En iyi öğrencilerin değil, sıradan öğrencilerin, işsiz üniversite mezunlarının işsiz kalamamak için sarıldığı bir can simidi oldu.
Darülmuallimin'in üzerinden tam 150 yıl geçtikten sonra, YÖK'ün girişimiyle yeni bir öğretmen yetiştirme sistemi deneniyor. Ama bu yeni sistem, ne tam olarak anlaşılabildi, ne de eğitim fakültelerinden tam destek alabildi. YÖK öve öve bitiremiyor, eğitim fakülteleri ise "hayali" diyor.
Türkiye son yıllarda, tıpkı 150 yıl öncesi gibi farklı öğretmen arayışı içinde. Çok büyük yatırımlar yapıldı, çok iyi okullar kuruldu. Ama bu okullarda kimlerin ders vereceği hiç düşünülmedi. Çocuklarımız yabancı dile ve bilgisayara çok iyi hakim olsunlar, kültür ve sanatla yoğrulsunlar istedik. Oysa önce öğretmenlerimizi bu yeteneklerle donanık olarak yetiştirmemiz gerekiyordu. Yetiştirmedik.
Güzel binalar, şık formalar, teknolojik yatırımlar, iddialı sözler, bir de Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki ruh kalmayınca hiçbir işe yaramadı. Ne öğretmenin saygınlığı kaldı, ne de bizlerin eğitime güveni...
Türkiye'nin hemen hemen her yerindeki okullarla temas halindeyiz. Olanakları en kısıtlı okullardaki öğrenci ve veliler de, en iyilerdekiler de hep mutsuz. Kiminle konuşsanız arayış içinde. İstisnasız hepsi "Öğretmenimiz iyi, hoş da..." diye söze başlayıp saatlerce yaşadıkları sorunları dile getiriyor.
Pek çok okulda öğrenci öğretmeni aştı. Kendini sürekli yenileyen gençliğe, artık iyice içine kapanan öğretmenler, cevap veremez hale geldi.
150 yıl önce öğrencilere maaş bağlanarak, öğretmenlik cazip hale getirilmiş. En seçkin öğrenciler bu mesleğe çekilmiş. Oysa eğitime, çocuklarımıza çok daha fazla önem verdiğimizi, her vesile ile duyurdumuz son yıllarda, öğretmenlerimizi pazara düşürdük. Yazık, çok yazık...


Yazara EmailA.Guclu@milliyet.com.tr