Sınav yorgunuyuz!

24 Mayıs 2019

Önümüzdeki hafta liselere giriş, iki hafta sonra da üniversiteye giriş sınavı var.

Eskiden olsa kıyametler kopardı.

OKS, SBS, TEOG, ÖSS anneleri vardı.

Öğrenciler-den daha fazla heyecanı onlar yaşardı.

Yapılan değişikliklere isyan eder, belirsizlikler oldu mu ortalığı ayağa kaldırırlardı.

Çocuklarını okul, özel öğretmen, dershane üçgeninde yarış atı gibi koşturur, hiç kimseden geri kalmak istemezlerdi.

Sınavlar neredeyse aynı sınavlar, belirsizlikler eskisinden daha çok ama nedense velilerden çıt yok.

Neden? Çok yorgunlar ve adeta heyecanlarını kaybetmişler.

Yazının Devamı

Yeni eğitim sisteminden devletin de haberi yok!

22 Mayıs 2019

Türkiye Cumhuriyeti Cumhur-başkanlığı Sistemi’ne geçerek çok önemli bir yapısal değişikliğe adım attı. MEB ise hemen her konuda olduğu gibi bu konuda da yan çizmeye devam ediyor.

Örneğin, Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öğrencileri sınav odaklı eğitim sisteminden kurtarın” dedikçe, dershaneye olan bağımlılık daha da artırıldı. Yeni lise modeli de bu sisteme su taşıyacak gibi görünüyor...

Ziya Hoca’nın yeni eğitim sisteminden YÖK de dâhil kimsenin haberi yok!

En komiği ise Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu’nun dahi haberinin olmaması.

Güya, Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde politikayı üst kurullar belirleyecek, uygulamayı da bakanlıklar yapacaktı! Ama Eğitim ve Öğretim Politikaları Yüksek Kurulu, 2023 Vizyonu’nda olduğu gibi liselere yönelik yeni düzenlemeleri de kararlar alınıp, açıklandıktan sonra medyadan öğrendi!..

Ve çok önemli bir başka nokta ise okul öncesinden üniversiteye ciddi anlamda bir eğitim reformu gerçekleşecekse, bunun başlangıç noktası liseler olmamalıydı!

Reformlar ya tabandan başlar ya da tepeden, böyle ortadan başlayana da ilk kez şahit oluyoruz!..

Hangi dersler var?

Yazının Devamı

Yeni Eğitim Sistemi MEB, YÖK ve öğretmenler

21 Mayıs 2019

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, anlattığı yeni projelerin uygulana- bilirliğine kendisi inanıyor mu, çok merak ettim.

Peki ya eğitimin diğer paydaşları? Örneğin YÖK, Bakan Selçuk’un 2024’te üniversite sınavının değişebileceğine ilişkin sözlerine ne diyor?

YÖK, önceki gün, bu konuda gazetelere öylesine sert açıklamalar yaptı ki yenilir yutulur gibi değil!

İşte birkaç satır başı:

- YÖK olarak gündemimizde üniversiteye giriş sisteminde hali hazırda yeniliğe gitme gibi bir düşüncemiz olmadığı gibi bu hususta yeni bir çalışmamız da yok.

- MEB tarafından açıklanan yeni lise modelinin kurgusu, detay, öngörülen çıktılarına ilişkin Bakanlık tarafından YÖK’e iletilen herhangi bir bilimsel rapor, çalışma ve yazı bulunmuyor. Üniversite giriş sistemi elbette gerekirse değişebilir. Fakat bunun bilimsel ve rasyonel gerekçeleri olmak zorunda.

- Yeni modelin henüz bilinmeyen, öngörülemeyen sonuçlarına göre YÖK’ün 4-5 sene önceden harekete geçip YKS’de düzenlemeye yönelmesi yani bir bilinmez üzerine sistem inşa etmeye çalışması söz konusu olamaz.

- Üniversite sınavına girecek olan öğrencilerimiz ve aileleri YKS konusunda kendilerini bilinmezlik içerisinde hissetmesinler ve tedirgin olmasınlar...

Yazının Devamı

Övülünce iyi mi olunuyor?

19 Mayıs 2019

Sayıları çok fazla olmasa da bazı okurlarımızdan, eğitimde olup bitenleri çok eleştiriyorsun diye eleştiriler geliyor. Bir okurumuz bile çok önemli olduğu için bugün onların bu serzenişlerine cevap vermek istiyorum...

Evet, eğitimde yaşanan olumsuzluklar canımı çok sıkıyor. Çünkü çok daha iyisini yapabileceğimize olan inancım çok fazla ama buna rağmen potansiyelimizin yarısını bile kullanamıyoruz.

Bir gazeteci olarak tam 40 yıldır, eğitimde olup bitenleri yakından, hem de çok yakından izliyorum. Yani ömrümü, eğitime adadım. Çünkü eğitimin hem çocuklarımızın hem de ülkemizin geleceği açısından çok önemli olduğuna inanıyorum.

Yapılan yanlışları görmezden gelmeyi ya da sanki en doğrusu oymuş gibi alkışlamayı, bugüne kadar hiç beceremedim. Bundan sonra da değişeceğimi hiç sanmıyorum.

Eğitimde, 40 yıl önce ne ise bugün de o! Değişen hiçbir şey yok. Olup bitenlere, verdiğim tepkinin dozunun yüksek olması, biraz da bu yüzden.

Ziya Hoca’nın, dün açıkladıkları, eğitimde ciddi bir dönüşümün sinyalleri olabilir mi?

Hiç sanmıyorum. Çünkü samimiyet yok, çünkü yama atacak yer kalmayan bohçaya yeni bir yama daha atmanın ötesinde yeni bir şey söylenmedi!

“Çok enteresan” dersleri vermek için önce öğretmen

Yazının Devamı

Ulaşımı çözülmeden turizmde patlama zor

19 Mayıs 2019

Ulaşım kolaylığı, turizmin olmazsa olmazlarından biri.

Dünyanın en büyük havaalanına kavuştuk diye sevinirken, daha sezon açılmadan, fiyatlar ve rötarlar yüzünden sevincimiz yarım kaldı. Ramazan olmasına rağmen fiyatlar çoktan uçuşa gitti, rötarlar ise rekor kırmaya devam ediyor. Üç saatlik rötar olur mu, üstelik Alanya gibi bir yere? Hem de yeni havaalanında.

Daha da vahimi, turistler adeta yerlerde sürünürken bir Allah’ın kulu çıkıp da gönül alıcı tek kelime etmedi!

Görmesek inanmazdık ama birebir onlarla birlikte biz de yaşadık...

Eyvah, eyvah Almanlar...

Avrupa’nın hatta dünyanın en fazla seyahat eden ulusu Almanlar.

Zenginliklerinin, bütçe fazlalarının daha da önemlisi çok çalışmalarının mükâfatı olarak bol bol geziyorlar. İyi de ediyorlar. Çünkü en fazla tatile gittikleri ülkelerden biri de biziz. Ülkede neler oluyor bilmiyoruz ama bilinen bir şey var ki, nisan ayındaki rezervasyon oranları, geçen yıla göre yüzde 25’lere varan oranlarda azalmış.

Almanya genelinde Antalya rezervasyonları mart ayında yüzde 18 gerilerken, nisan ayında ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16 düşüş kaydedildi. Antalya 2019 yılında ise yüzde 6 artışla başlamıştı. Aynı sistem üzerinden elde edilen veri

Yazının Devamı

Eğitimde yeni dönem!

18 Mayıs 2019

Milli Eğitim Bakanlığı, reform paketi açıklayan Bakanlıklar arasında ilk sırada yer alıyor.
Neden? Çünkü en sık el değiştiren bakanlık ve her gelen Bakan yeni reform paketi açıklıyor.
Son 17 yıldır ülkeyi aynı parti yönetiyor ama eğitim sistemimiz en az 17 kez değişti.
Erkan Mumcu, Hüseyin Çelik, Nimet Baş (Çubukçu), Ömer Dinçer, Nabi Avcı, İsmet Yılmaz ve şimdi de Ziya Selçuk!
Tuğlaları üst üste koyacaklarına, birinin başladığını, diğeri tamamlayacağına, her gelen sistemi hep sil baştan değiştirdi.
Oysa, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onlardan istediği, baştan beri hep aynıydı ve sanki o ne istediğiyse hep tersini yaptılar!
Bugün açıklanacak reform paketi de uygulanabilirlik ve kalıcılık açısından bakıldığında, sanki öncekilerden hiç farklı değil.

Yeni bir şey yok!

Yazının Devamı

Piri Reis Üniversitesi, gençlik belgeseli ve yeni ara tatiller?..

17 Mayıs 2019

Piri Reis Üniversi-tesi, adı üstünde bir denizcilik üniversitesi ve tematik üniversiteler için verilebilecek en iyi örneklerden birisi.

19 Mayıs kutlamaları çerçevesinde, önceki gün, oradaydık.

Atatürk’ün kütüphanecisi Nuri Bey’in oğlu Mustafa Kemal Ulusu ile Mustafa Kemal’i konuştuk. Bizden önce de Sunay Akın’ın büyüleyici sunumu vardı.

Mustafa Kemal Ulusu’ya, adını da soyadını da bizzat Atatürk’ün kendisi verdi. Dedesi Bandırma Vapuru’nda, babası da son 14 yılında Atatürk’ün en yakınındaydı. Ulusu’nun Genelkurmay arşivlerinden derlediği fotoğraflara bakınca, Baba Ulusu sanki sadece kütüphanecisi, özel kalem müdür yardımcısı değil, yakın korumasıydı...

Ulusu’nun, dedesinin Bandırma Vapuru, babasının da Çankaya, Dolmabahçe ve yurt gezilerindeki anıları çok çarpıcıydı.

Atatürk’ün ezan okunurken nasıl ağladığını, saraydan nasıl kaçtığını, Samsun’a gidişin nasıl gerçekleştiğini, boşanma noktasına nasıl geldiğini ve en önemlisi de ülkesine ve milletine olan saygısının ve sadakatinin hangi boyutlarda olduğunu nefes almadan saatlerce dinleyebiliyorsunuz..

“Güç Sensin”

Tuluhan Tekelioğlu,

Yazının Devamı

Amerika’da zoru başaran Türk Ali Çınar

15 Mayıs 2019

Ali Çınar, içimizden birisi. Mütevazı bir ailenin çocuğu ve mütevazı bir yaşama sahip. Farkı, kaderine razı olmaması ve şansını sonuna kadar zorlaması. En önemli yanı ise sürekli olarak hem kendini geliştirmesi hem de çevresine ışık saçması.

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunu (1999). Her genç gibi o da daha iyi bir kariyer ve daha iyi bir gelecek arayışına girdiğinde karşısına Amerika çıkar ve bu fırsatı değerlendirir.

Parlak bir eğitim hayatından sonra kendini bir anda parlak bir iş yaşamının içinde bulur. Sonrasında ise yaşadığı zorlukları, Amerika’ya gelen diğer Türk gençleri de yaşamasın diye, kendini bir anda sivil toplum örgütlerinin içinde bulur ve bir süre sonra da asıl işi bu olur.

Gün gelir en üst düzeyde Türkiye’nin PR’ını yapar, gün gelir kanser hastası bir Türk için yardım kampanyaları düzenler.

Parada pulda gözü yok. Tam bir Türkiye ve Atatürk sevdalısı.

Bir önceki Başkanlık seçiminde Hillary Clinton’ın yakın ekibindeydi. Seçilseydi, Yabancılar Dairesi’nin başına gelebilirdi. Şu an ise aynı mücadeleyi Trump ekibiyle birlikte veriyor...

Washington merkezli düşünce kuruluşu olan Turkish Heritage Organization Başkanı olarak, Türkiye’den Amerika’ya, Amerika’dan

Yazının Devamı