Korku imparatorluğu

25 Kasım 2017

Zor bir dönemden geçiyoruz. Bu kesin.

Kimsenin kimseye güveni kalmadı. Bu da kesin.

Öyle ya da böyle, bir şeylerden korkmayan yok!

Peki, sokaktaki simitçiden üniversitedeki profesöre kadar, hemen herkes korku tünelinden mi geçiyor yoksa böyle bir algı mı yaratıldı?

Son aylarda gelen hemen her mesajın altında şu ya da benzeri dip not var:

Sizden ricam, adım saklı kalsın”

Yazdıkları konular, kendileri açısından çok önemli ama ne ulusal güvenliğimizi ilgilendiriyor, ne herhangi birini hedef alıyor, ne de siyasi bir içerik taşıyor.

O zaman bu tedirginlik niye?

Yazının Devamı

Öğretmeni mutlu olmayan bir ülke, mutlu olamaz!

24 Kasım 2017

20 milyon öğrenci, 30 milyon veli, 1.5 milyon öğretmen ve öğretim üyesiyle devasa bir Eğitim Ailesi’yiz.

100’den fazla ülkenin nüfusundan daha çok öğrenciye sahibiz.

Yakın çevresinde okula gitmeyen yok gibi.

Eğitimin yükü herkes için çok ağır ama birileri var ki en ağır yük onların sırtında.

Atatürk, “Yeni nesil sizlerin eseri olacak” diyerek, onlara öylesine bir görev ve sorumluluk verdi ki daha önemlisi olamaz!

İşte bu yüzden,

- Çocuğunuzu ve ülkemizi seviyor, geleceklerini önemsiyorsanız,

- Herkesin mutlu ve başarılı olmasını istiyorsanız,

Yazının Devamı

Harvard’dan Boğaziçi’ne

22 Kasım 2017

Üniversiteleri birbiriyle kıyaslamak için yüzlerce kriter bulabilirsiniz.

Sıralama- larda, hiç dikkate alınmayan, önemli bir kriter daha var ki diğer ayrıntılar arasında kaybolup gidiyor.

Bu konuda pek çok ülkeyi ve üniversiteyi birbiriyle kıyaslayabilirsiniz ama özellikle Harvard ve Boğaziçi örneğini ele aldım.

Avrupa’dan bir üniversite de olabilirdi, örneğin Sorbonne’u da seçseydim değişen fazla bir şey olmazdı.

Harvard, Boston’da, tarihi yapıların yeşilliklerin içerisinde biblo gibi durduğu, müthiş bir kampüse sahip.

Boston, kent merkezinde değil, Cambridge gibi çok daha sakin bir bölgede.

Çevresinde, göğü delen uzun binalar, AVM’ler, restoranlar, dizi dizi mağazalar yok.

Birkaç büyük kitapçı, birkaç

Yazının Devamı

Kural koyuyorsan önce sen uyacaksın ki!..

21 Kasım 2017

Kural koymaya bayılırız. Her şeyin en iyisini, en büyüğünü, en güçlüsünü, en pahalısını, en zor olanını ister ama iş kendimize gelince koyduğumuz tüm o kuralları altüst ederiz.

Akademik kariyer için çok önemli kriterler getirildi. Örneğin bir iki yabancı dil, uluslararası yayın ve refere, farklı üniversitelere gitme zorunluluğu!

Peki, kural koyucuların ne kadarı bu donanıma sahip?

Ne siz sorun, ne de biz söyleyelim!..

YÖK Başkanı!

Hocalar, sıkıştıkları zaman, “Dediğimi yapın ama yaptığımı yapmayın” derler. Ya da daha fazla üzerlerine gidildiğinde, Tatlıses gibi, “Urfa’da Oxford vardı da biz mi okumadık?” deyip yavuz hırsızı oynarlar.

Haklı olup olmadıkları ayrı bir tartışma konusu ama eğer bir “dayatma” içerisine giriliyorsa, ne kadar haklı olursanız olun, o kurala siz uymuyorsanız bile, sizin göreve getirdiklerinizin uyması gerekir ki sürdürülebilirliği sağlansın.

Sözü fazla uzatmadan, gelin, bu konuda ağzı yanan bir araştırma görevlisine kulak verelim:

Yazının Devamı

Söylediklerimin arkasındayım!

19 Kasım 2017



‘Bugüne kadar hiçbir işimi yarım bırakmadım’ diyen Başbakan Binali Yıldırım, eğitimin siyaset üstü olması gerektiğini ve sorunların çözülmesi için başta hayırseverler ve muhalefet olmak üzerine herkesten destek beklediklerini söyledi

Eğitimin Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri haline geldiğini ve en iyisini yapma konusunda, samimi bir çaba içerisinde olduklarını söyleyen Başbakan Binali Yıldırım, sınavlardan öğretmen atamalarına, proje okullardan tam gün eğitime, son gelişmeleri Milliyet’e değerlendirdi.

Yıldırım, eğitime yönelik vaatlerini abartılı bulanlara, “Bekleyin görün, bugüne kadar, söylediklerimin hep arkasında durdum. Hiçbir işimi de yarım bırakmadım. Tekli eğitimden yabancı dile, 24 kişilik sınıflardan burslara, teknoloji sınıflarından işsizliğe ne söylediysek, hepsini bir bir yerine getirdik, getirmeye de devam edeceğiz” dedi.

Yazının Devamı

Başbakan eğitim iyi deyince, iyi olmuyor

18 Kasım 2017

Başbakan Yıldırım yeni sınav sistemini eleştirenlere ortalığı karıştırıyorlar diye serzenişte bulunmuş!
Hayret ki hayret.
Belli ki kendisini doğru bilgilen- dirmiyorlar.
Sorun eleştirenlerde değil, sistemi hazırlayanlarda!
Sistem daha açıklanır açıklanmaz revize edilmeye başlandı ve devamı da gelecek.
Söylemlerine gelince!
İşte satır başları ve işte bizim, dip notlarımız:

Yazının Devamı

Yapboz Bakanlığı

17 Kasım 2017

MEB, birileri kendi- sine Yapboz Bakanlığı dediğinde çok bozuluyor.
Oysa böyle durumlarda, söyleyene değil, söyletene bakmak gerekir.
MEB’in hiçbir kararı yok ki tartışılmasın, revize edilmesin.
TEOG’u bir gecede kaldırdılar, yerine sistem getiremediler.
Revize ettikleri sistemi de sürekli revize etmek zorunda kalıyorlar.
Dün yanlış dedikleri ve kaldırdıkları ne varsa bugün geri getiriyorlar...
Sınavlar, müfredat programı, özlük hakları ve diğer konularda durum böyle de okul isimleri konusunda farklı mı?

Yazının Devamı

Dijital detoks, öğrenmede yeni yöntemler, cari açık!

15 Kasım 2017

Akıllı telefonlar uzun süredir vücudumuzun bir parçası haline geldi.
Onlarsız bir hayat düşünemiyoruz...
Öğrenmek hiç bu kadar kolay olmamıştı.
İki tıkla, istediğiniz bilginin çok daha fazlasına anında ulaşabiliyorsunuz.
Peki, doğru olan bu mu yoksa arada bir durup düşünmek mi gerekiyor?
En son söyleyeceğimizi en başta söyleyelim:
Teknoloji eğer bu hızla gelişmeye devam ederse bir süre sonra, bizim yerimize düşünen, karar veren yapay zekâlı ürünlerin kuklaları haline geleceğiz.

Yazının Devamı