Turizm patladı!

21 Ocak 2018

Turizmde kara günler sanki geride kaldı. Yaz sonunda başlayan hareketlilik, yılbaşından itibaren, hem iç turizmi hem de dış turizmi adeta patlattı. Sömestr nedeniyle aylık büyüme oranı, geçen yılı, neredeyse ikiye katladı. Peki, ne oldu da herkes seyahat etmeye başladı?

Sosyolojik olarak çok şeyler söylenebilir ama en önemlisi, vatandaşımız, artık, yarını düşünerek kahrolmak yerine bugünü yaşayarak mutlu olmak istiyor.

Tatil ve seyahat etmek için elbette büyük paralara gerek yok. Yarıyıl tatilindeki hareketliliğin çok önemli bir kısmı akraba ziyareti odaklı...

Yurt dışı turlar ise kriz söylentilerini yalanlar nitelikte. Umarız bu hep böyle devam eder.

Hele bir de erken rezervasyon alışkanlığı oluşturabilirsek, sektörde, taşlar, biraz daha yerli yerine oturabilir...

Anadolu bir başka

Önceki hafta mini bir Güney Doğu Anadolu turu yaptık. Şanlıurfa, Mardin, Gaziantep ve Kahramanmaraş söz konusu olduğunda, akla ilk gelen tarih ve kültür ise ikincisi de gastronomi yani mutfak.

Oralara gidip de yemeden, kilo almadan, farklı tatlar yakalamadan dönmek mümkün değil. Peki, içlerinde beni en fazla etkileyen ne oldu? Mardin ve Şanlıurfa tarihiyle, Gaziantep hem tarihi hem de mutfağıyla, Kahramanmaraş

Yazının Devamı

MEB ve YÖK bir âlem de üniversitelerimiz farklı mı?

21 Ocak 2018

YÖK unvan dağıtıyor; MEB dünya standartlarının çok üzerindeyiz diyor; ÖSYM dünyanın en iyi sınav merkezlerinden biri olduğunu iddia ediyor da üniversitelerimiz onlardan geri kalır mı?
Kendilerini dünyanın en iyi üniversiteleriyle eş tutan, yüzde 100 burslu bölümleri bile dolmayan, alışveriş merkezlerinde olduğu gibi mil kazandıran, mezun vermeden doktora programı açan, adeta parayla diploma satan, kontenjanlarının yarısı bile dolmayan üniversitelerimiz var... Her biri ayrı telden çalıyor ve kendi kendilerine methiye düzmenin ötesine geçemiyorlar.
Yükseköğretimde deniz bitmek üzere ama hâlâ yeni üniversiteler açıyoruz.
Hem de on binlerce mezunu işsiz gezen fakülteler ve bölümler!.. İnsan gücü planlaması diye bir kavram hâlâ lügatimize girmedi. Gireceği de yok gibi! İşte bu yüzden de sadece kaynak israfıyla kalmıyor, gençlerimizin hayallerini de çalıyoruz...
Eğitim reformu şart!
Anaokulundan üniversiteye kadar eğitimin her aşamasını içine alacak köklü bir reform şart.
Peki, ama bunu kim yapacak? Eğitimi bu hale getirenler mi?

Yazının Devamı

Kolay profesörlük!

20 Ocak 2018

Profesör deyince eskiden bir işin piri akla gelirdi. Sonra YÖK’le birlikte epeyce sulandırıldı. Şimdi ise adeta sıradanlaş- tırılıyor.
Yardımcı doçentliği kaldırmaya yönelik yasa teklifi neredeyse tüm sınırları altüst etti.
Yardımcı doçentliğin kaldırılıp, kolay profesörlüğün önünün açılması nasıl bir devrimse, YÖK, bu bir sessiz devrim diyor!
İyi de, alınan o unvan, ABD’de de olduğu gibi sadece alındığı üniversitede mi geçerli olacak yoksa ömür boyu her yerde mi kullanılacak?
Yasa teklifinde bu konuda hiçbir açıklama yok!
YÖK, “Biz de sizin gibi düşünüyoruz” diyor ama yasanın nasıl çıkacağına YÖK değil, TBMM karar veriyor ve oradan nasıl bir kanun çıkacağını ise hiç kimse kestiremiyor!
Görünen o ki zaten on çeşit profesörümüz vardı, şimdi onlara on birincisi eklenecek!

Yazının Devamı

Karne öğrenciye mi yoksa MEB’e mi?

19 Ocak 2018

Ülkenin dört bir yanında ciddi bir kuraklık yaşanıyor.
Çiftçiler ürünleri tarlada, susuz kaldığı için, öğrenciler de ekstra kar, kış tatili olmadığı için üzgün mü üzgündü!
Onlar yarından itibaren yarıyıl tatiliyle muradına eriyorlar. Darısı çiftçilerimizin başına!
Peki, bugün verilen karneler, sadece öğrencilerin karnesi mi?
7 zayıfla sınıf geçildiği, başarı puanlarının liselere girişte dikkate alınmadığı, şişirilmiş notlarla üniversiteye girişte on binlerce kişinin önüne geçildiği, akşam karar verip sabah müfredat programlarının ve sınav sistemlerinin değiştiği, 2017 KPSS sonuçlarına göre hâlâ tek atamanın yapılmadığı, sözleşmeli öğretmen eşlerinin birbirinden kopartıldığı, yarım milyon öğretmen atama beklerken 100 bin fazla ücretli öğretmenin adeta köle gibi çalıştırıldığı, bugün doğru denilenin yarın yanlış ilan edildiği bir ortamda MEB’e hiç mi karne verilmeyecek?..
Tatilde ne yapılır?
Tatillerin birinci öncelliği elbette dinlenmek ama çok daha önemli olanı, dersler ve sınavlar nedeniyle ertelenen aktivitelerin, bol bol yapılacağı bir dönem olması.

Yazının Devamı

Gaziantep Ödülleri, Sanat Merkezi ve Kahramanmaraş

17 Ocak 2018

Gaziantep her yönüyle öncü kentlerimizden biri, bir de artık kangrene dönüşen eğitim sorununu halletseler, onları hiç kimse tutamaz!

Cumartesi akşamı Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti’nin (GGC) Basın Ödülleri töreni vardı. Yerel medyayı ödüllendirdiler. Sedat Ergin, Yavuz Donat, Nazlı Çelik, İsmail Küçükkaya, Sabiha Doğan ve ben de ulusal basını temsilen oradaydık. Ayrıca Türkiye’nin dört bir tarafından Cemiyet başkanları, siyasetçiler ve yerel yöneticiler vardı. Bize de meslek onur ödülü verdiler.

Meslek kuruluşları arısındaki rekabete orada vakıf olduk. Görünen o ki Gazeteciler Cemiyeti ile Türkiye Gazeteciler Federasyonu arasında ciddi bir yarış var!

Federasyon Başkanvekili Mehmet Ali Dim, “77 Gazeteciler Cemiyeti bize üye. Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti de bunların en önemlilerinden bir tanesi” diyerek havasını attı ve adeta İstanbul’a gönderme yaptı. Rekabet iyidir. Yeter ki mesleğe ve üyelerine katkısı olsun!..

GGC’nin genç Başkanı İbrahim Ay’a, hem böylesi keyifli bir gece hem de meslektaşlarını sadece ödüllendirmekle kalmayıp, konut sahibi yaptığı için de canı gönülden teşekkürler.

Geceden notlar

Törene katılanlar kısa konuştular ama çarpıcı sözler söylediler. İşte

Yazının Devamı

Sınavlar, ödevler ve teknoloji bağımlılığı

16 Ocak 2018

Milyonlarca öğrenci yarıyıl tatiline hazırlanıyor ama sınavlara hazırlananlar için dur durak yok! Hatta tatilde, hızlandırılmış kurslara giderek tempoyu daha da artırırlarsa hiç şaşırmamak gerekir...

Liselere girişte görünen o ki taşlar henüz yerli yerine oturmadı. Oturması da zor görünüyor.

Üniversiteye girişte de durum farklı değil. Adaylar hâlâ önlerini göremiyor, sorularına cevap bulamıyor.

Bakan Yılmaz, ödevsiz tatil müjdesi verdi!

Bu konuda topu öğrencilere atmak ne kadar doğru?.. Teknolojik bağımlılık konusunda yaşanan tedirginliğe, sonuna kadar katılıyoruz ama herkesin eline tablet veren MEB değil miydi?

Hangi lise?

Hemen her konuda olduğu gibi, eğitimde de kafamız karışık. Hem de karmakarışık!

Berraklaşacağı da yok gibi!

Yazının Devamı

Mini G.Doğu turu: Mardin, Ş.Urfa, G.Antep ve K.Maraş (1)

14 Ocak 2018

İstanbul dışına kendinizi attığınızda, sanki günler uzuyor ve zaman daha yavaş akıyor. Üç günde dört kent, 8 ilçe gezilir ve binlerce yıllık tarihe yolculuk yapılır mı?
Kâğıt üzerinde, düşünce aşamasında bile insanı ürkütüyor ama sabahın 6’sında yollara düşüp, her gün yüzlerce kilometre yol yaparsanız, zoru başarabiliyorsunuz!
İlk durağımız Mardin’di. Kente inmeden, çevresinde biraz dolaşıp, antik kentleri gezelim istedik. Güya, çok gezen, çok bilen biri olarak, İpek Yolu üzerindeki Dara’nın adını bile duymamıştım. 1400 yıllık muhteşem bir antik kent. Kaya mezarlar bir yana Zindan diye tabir edilen eski su sarnıcı, İstanbul’daki Yerebatan Sarayı’nı da, Yedikule zindanlarını da gölgede bırakır.
Mardin havaalanına çok yakın, ölmeden önce görülecekler listesine mutlaka ekleyin. Yine aynı bölgedeki Mor Yakup ve Mor Gabriyel manastırları da bölge tarihi ve özellikle Süryani kültürünü yakından tanımak isteyenler için inanılmaz renkler sunuyor. Ayasofya’yı inşa eden Bizans Kralı Theodosios’un Süryani eşinin belli ki o bölgenin inşasında çok önemli rolü olmuş!
Süryani mihmandarımız, dünyanın en eski üniversitesinin ne Şanlıurfa’daki Harran ne de İtalya’daki Bolonya üniversiteleri

Yazının Devamı

‘Cehâlet ölüm, ilim hayattır’

13 Ocak 2018

Kemal Kansu, ilim ve öğrenme aşkı, beşikten mezara, bu toprakların hakkıdır diyerek, şair Nabi’nin (1642-1712) aşağıdaki şiirini “Bunları, bugüne kadar bize öğretmeyen, öğretimsizlik sistemine ithaf ediyorum” diyor!
Bilimin önemi daha güzel ve çarpıcı anlatılamazdı.
Bakalım, kim, ne kadar anlayacak?
Gelin önce bir şiire göz atalım, sonra da o günden bugüne ne değişti, ona bakalım!
Nabi der ki:
“Ey edeb ve terbiye çimenini süsleyen fidan!
Ey babasının gözüne ve gönlüne nûr bağışlayan oğul!

Yazının Devamı