Kolay soru kandırmacası

5 Aralık 2017

ÖSYM, üniver- siteye girişte sorulacak soruların benzerlerini örnek sorular adı altında yayımladı.

Gelen izlenimler, çok kolay olduğu yönünde.

Liselere giriş sınavından tek farkı E seçeneğinin olması!

Hatta bir adım öteye gidip, aynı soruları 8. sınıf öğrencilerine yönelttiğimizde de tepki farklı değildi.

Onlar da kolay buldu.

Peki, herkesin ağzına sürülecek bu bir parmak bal iyi mi olur, kötü mü?

Çok daha önemlisi, neden ve kimler için böyle bir yola gidildi, sonuç ne olur?

Hatırlayacaksınız, bu yılki TEOG-2’de de çok kolay sorular soruldu ve tam 17 bin şampiyon çıktı ama birçoğu istediği okula bile giremedi.

Yazının Devamı

Eğitime sayısal verilerle bakmak en büyük yanlıştır

3 Aralık 2017

Eğitime ekonomiye bakar gibi bakmak, hataların en büyüğü olur. Ama maalesef, son yapılan açıklamaların neredeyse tamamı bu yönde.
Üretim ve ihracat patladı, turist sayısı başına düşen harcama ikiye katlandı, otomotiv üretiminde rekora gidiyoruz şeklindeki açıklamaların benzerlerini eğitimde de görüyoruz.
Okul ve derslik sayısı şu kadar arttı, öğrenci ve öğretmen sayısı şu kadar yükseldi, bütçe şuradan şuraya geldi, öğrenci bursları üçe beşe katlandı türünden açıklamalar, eğitime yönelik söylemlerin ana çatısını oluşturuyor.
Sayısal gelişmeler yok mu elbette var. Hem de fazlasıyla.
Zorunlu eğitim süresinden, ayrılan bütçeye, öğrenci ve öğretmen sayısından maaşlara kadar hemen her şey dünle kıyaslanmayacak oranlarda yükseldi.
Ama sanki çok daha önemli olan, sayısal artış değil, eğitimin kalitesi, öğrenci, öğretmen, veli memnuniyeti, uluslararası derecelendirme kurumlarındaki, örneğin PISA’daki yerimiz, maaşların yeterliliği, öğretmenlerin saygınlığı, eğitim ve öğretimin yarattığı katma değer ve en önemlisi de ülkeye, millete, mesleğe, çevreye, tarihe, kültüre, milli ve manevi değerlere yönelik aidiyet!
Kim, nasıl yapacak?

Yazının Devamı

MEB, YÖK ve ÖSYM eğitime şaşı bakıyor

2 Aralık 2017

Herhangi bir hastalığa ya da soruna doğru teşhis koyamazsanız, tedavisi de doğru olmaz!
MEB, YÖK ve ÖSYM’nin eğitimde başarılı olamamalarının en önemli nedeni bu!
Ne zaman bir sorun yaşansa hemen savunmaya geçip, var olan hatayı halının altına süpürmeyi başarı olarak görüyorlar.
Milli Eğitim Bakanı Yılmaz diyor ki veli ve öğrenciler bizden çok memnun.
Müsteşarı bir adım daha ileri gidip, velilerin üzerindeki yükü aldıklarını söylüyor.
YÖK Başkanı’na göre, yükseköğretimde çağ atladık.
ÖSYM Başkanı’na göre ise yamalı bohçaya dönen yeni sınav sitemi mükemmelmiş!..

Yazının Devamı

Haluk Hoca’nın Çin ve Ukrayna izlenimleri...

1 Aralık 2017

Prof. Dr. Haluk Kaba- alioğlu, dünyada en fazla tanınan hocalarımızdan biri. Son görevlerinden biri de Avrupa Hukuk Fakülteleri Birliği’nin (ELFA) başkanlığıydı...
Çok uzun süre dekanlığını yaptığı Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden ayrıldıktan sonra kurucusu olduğu Marmara Üniversitesi Avrupa Enstitüsü’ne geri döndü. Ama bu arada dünyanın dört bir yanından gelen davetlere, konferanslara, seminerlere yetişmeye çalışıyor.
Öğrencileri ona, o da öğrencilerine gönülden bağlı. Hayatına dokunmadığı, bir şekilde yönlendirmediği ya da en zor zamanında yanında olmadığı öğrencisi yok gibi.
Çok uzun yıllara dayanan bir dostluk oluştuğu için ne zaman, nereye gitse, gördüklerini bizimle de paylaşır!
Yine öyle yaptı:
Çin-ABD Hukuku
“Çin Halk Cumhuriyeti, Macau Üniversitesi’ne büyük yatırım yapmış.

Yazının Devamı

Bakan Yılmaz ile sanki aynı ülkede yaşamıyoruz

29 Kasım 2017

Eğitim kazanı fokur fokur kaynıyor.
Sanki başka konularda durum farklı mı diyenleriniz çok çıkacaktır ama bizim öncelikli alanımız eğitim.
Eğitimde ortak noktalarda buluşmadan, diğer sorunların çözülmesi de çok zor!
Türkiye günlerdir lise ve üniversiteye girişi tartışıyor. Bitecek gibi de değil.
Çünkü yaşananlara bakış açıları çok farklı.
Milyonlarca öğrenci, veli ve öğretmen ile Milli Eğitim Bakanı Yılmaz’ın eğitime ve sınavlara bakışı çok farklı.
Ortada bir sorun var ki sürekli konuşuluyor; ortada bir sorun var ki yeni sistem yamalı bohçaya döndü.

Yazının Devamı

Liselere girişte patinaja devam!

28 Kasım 2017

Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, liselere girişle ilgili yeni ayrıntılar verdi.Peki, bu açıklamalardan sonra taşlar yerli yerine oturur mu?

Evet demek çok zor! Çünkü hâlâ cevap bekleyen sorular ve kesinleşmeyen kararlar var!

Ücretli öğretmenlerle ilgili söyledikleri ise ortalığı karıştırdı.

Yıllardır kadro bekleyen KPSSzedeler fena halde kızgınlar!..

Her ne kadar şubatta 20 bin atama yapılacağı söylense de henüz Maliye’den izin alınmamış.

Atama bekleyen öğretmenler şubatta en az 30 bin kadro istiyor!

Olsun deyince olmuyor

Revize edilmiş yeni sınav sisteminde kesinlikle yeni bir revizeye ihtiyaç var!

Yazının Devamı

Paralı turist mi, ucuz turizm mi?

26 Kasım 2017

Kişi başına turist harcamasında, oldukça gerilerde yer alıyoruz. Kimileri bunu her şey dahil sistemin bir sonucu olarak görüyor kimileri ise eğlence sektörü olmadan, paralı turistleri çekmek ve turizmden para kazanmak çok zor diyor.

İşte böylesi bir ortamda cimrilikleri ve yarattıkları sorunlarla gündeme gelen İngiliz turist sayısında bir hayli artış olmuş.

Yerleşik İngilizlerin sayısı hızla azalırken, gelecek yaz için erken rezervasyon yaptıran İngiliz turist sayısının artması enteresan. Darısı diğer Avrupalılara!..

İşte son gelişmeler:

Rusya’nın ardından Türkiye’nin en büyük turizm pazarlarından olan İngiltere’de de düşüş dururken, 2018’e yönelik ilk işaretler de olumlu.

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB), İngiltere’de yaz dönemine yönelik Türkiye rezervasyonlarının yüzde 79 arttığını açıkladı.

Bu hızlı artış genel olarak düşük fiyat kaynaklı olsa da turizmde geleceğe dönük umutların artmasını sağladı.

TÜROB Başkanı Timur Bayındır, işletmelerin daha fazla fiyat kırmamaları gerektiğini belirtirken, bir de uyarıda bulundu: “Bazı İngiliz turistlerin sahte hastalık ve kaza davalarına karşı dikkatli olun.”

Yazının Devamı

Öğretmenlerinin gözüyle Yıldırım

26 Kasım 2017

Başbakan Binali Yıldırım’ın Kasımpaşa Lisesi’ndeki fizik, kimya ve matematik öğretmenleri, 70’li yılların başındaki Yıldırım’ın sessiz, sakin, kendi halinde, çok başarılı bir öğrenci olduğunu ve ileride büyük adam olmak için mühendisliği tercih ettiğini söylediler

Öğretmenlerin yaşamımızdaki yeri, herkesten çok daha farklı.

Hangi yaşta ve hangi görevde olursak olalım, öğretmenlerimizin gözünde hâlâ öğrenciyiz. Nerede bir öğretmenimizi görsek, yıllar öncesine gider, ceketimizi ilikler, hazır ola geçer ve olanca saygımızla gözlerinin içine bakarız…

Şimdilerde, öğretmen-öğrenci ilişkisi, biraz farklı boyutlara taşınsa da bizim kuşaklar için öğretmenler, “yarı Tanrı” gibiydi.

Korkar mıydık evet korkardık, sever miydik hem de çok severdik, saygı duyar mıydık, onlar gibisi yok derdik. En büyük rol modelimiz onlardı.

Müthiş bir otorite vardı. Bırakın okulu, sokakta gezerken bile onların gölgesi sanki bizi izliyor sanırdık. İdareye düştüğünüzde, yandığınızın resmiydi. Ama yine de çok toleranslılardı ve tek hedefleri vardı, öğrencilerini kazanmak. Sınıfta kalan, okulu bırakan ya da bir suça bulaşan her öğrenci, onlar için bir utançtı ve bunu hiçbiri yaşamak istemezdi.

İdealizmin, fedakarlığın,

Yazının Devamı