Bir öğretmenin gözüyle eğitim

8 Nisan 2017

Bakanlardan birisi eğitimi göklere çıkarıyor, diğeri zafiyetlerinden söz ediyor.
Sonuçta, artılarımız da çok, eksilerimiz de.
Ve en önemlisi de, kabahatli aramaktan çok, nasıl şaha kalkarız, onu konuşmalıyız.
Ama bunun için önce, sağlıklı bir durum tespiti gerekiyor!
İşte size, çok doğru tespitler, çok doğru analizler ve çok doğru öneriler...
17 yıllık gözlem
“İzmir’den yazıyorum. Bir Anadolu lisesinde edebiyat öğretmeniyim.

Yazının Devamı

Nilüfer’den Işığın Yolu Barbaros’tan Türk müsün Canım Milliyet’ten Rota

7 Nisan 2017

Hafta sonu için size üç farklı öneri sunuyoruz.
Eminim ki her üçü de sadece keyfinize keyif katmakla kalmayacak, biri düşündürecek, diğeri eğlendirecek, öteki de tatil hayalleri kurduracak...
Nilüfer Devecigil’in ömrünün üçte biri okumakla, üçte biri gezmekle, diğer üçte biri de insanları tanımaya çalışmakla geçti.
ABD’nin iyi üniversitelerinde öğrenim gördü. Mastırını da, artık ne demekse, “Ben ötesi psikoloji” üzerine yaptı.
Halen, bireysel danışmanlık, ebeveynlik ve oyun terapisi eğitimleri veriyor.
Işığın Yolu diye yeni bir kitabı çıktı.
İnsanı insanı insan yapan özellikleri, ilişkileri yani bizi sorguluyor.

Yazının Devamı

Sayın Avcı, siz artık Milli Eğitim değil, Kültür ve Turizm Bakanı’sınız!

5 Nisan 2017

Daha çok sanat- çılarda olur, bir role kendinizi öyle kaptırır ya da öyle bir algı yaratırsınız ki üzerinize yapışır kalır.

Daha sonra kırk tane daha film çevirseniz de o rolü üzerinden atamazsınız!

Görünen o ki aynı durum politikacılar için de söz konusu.

Bir önceki Milli Eğitim Bakanı’mız Nabi Avcı, eğitime kendisini öyle kaptırdı ki Kültür ve Turizm Bakanlığı’na atanmasının üzerinden aylar geçmesine rağmen, hâlâ eğitimi konuşuyor, eğitimi anlatıyor, eğitimde yaptıklarıyla övünüyor.

Hem de mevcut bakanı gölge de bırakacak sıklıkta.

İsmet Yılmaz da, nezaketen olsa gerek, Sayın Bakan siz kendi işinize baksanız daha iyi olmaz mı diyemiyor.

Oysa şu günlerde, turizmin hali eğitimden de vahim durumda ve bu konuda hepimizin seferberlik halinde olmamız gerekiyor.

Turizm patlarsa, yaz aylarını zor geçiririz!..

Yazının Devamı

Yeniliklere karşı mıyız?

4 Nisan 2017

Alışkanlıkları değiştirmek dünyanın en zor işi derler. Ama MEB bunu hâlâ anlayamadı ve sık sık sistem değiştirmeye devam ediyor.

Adeta yazboz bakanlığı oldu.

Peki, kabahat onlarda mı, yoksa bizde mi?

Yeniliklere ne kadar açığız?

Her yenilik, her değişiklik kötü mü?

Yeniçeri Ordusu gibi her şeye karşı çıkarak nereye kadar gideriz?

Kapalı yerde sigara yasağını, sürücü koltuğunda emniyet kemerini anında kabullenen biz, el yazısını neden içimize sindiremedik?..

Yıllarca oturtmaya çalıştığımız el yazısından niye bir anda vazgeçtik.

Yazının Devamı

Bir dakikalık gecikme ve 50 kuruşluk bir silgi yüzünden yok olan hayaller!

2 Nisan 2017

İçimiz dışımız MEB, ÖSYM, YÖK, sınavlar oldu, yeter artık yazma, diyenleriniz mutlaka olacaktır.
Ama bilmiyorlar ki, eğer yapılan bu yanlışlara, dur demezsek, yarın farklı bir konuda, aynı dayatmalarla, hepimiz karşı karşıya kalabiliriz.
MEB ve ÖSYM’nin yaptığı, sınavlara, her yıl, on milyonlarca öğrenci giriyor.
Aileleriyle birlikte, 50 milyondan daha fazlalar.
Bırakın 50 milyon, 50 kişi dahi olsalar, onlar bizim çocuklarımız ve her birinin geleceği ve hayalleri, bizim için çok önemli olmalı. Çünkü belki de o çocuklardan birisi, geleceğin doktoru, mühendisi, bakanı, başbakanı, öğretmeni, işadamı, gazetecisi olacak.
Eğer onları, bugün böyle, her şeye, özellikle de devlete karşı soğutursak, nasıl aidiyet bekleyebiliriz ki!.
ÖSYM Başkanları eskiden sokağa çıktıklarında, neredeyse omuzlarda taşınırlardı.

Yazının Devamı

Eğitim sektöründeki müthiş yarış!(2) ve YGS’zedeler!

1 Nisan 2017

Eğitim sektörü hızla büyüyor.

Okul ve öğrenci sayısı dünden bugüne üçe beşe katlandı.

Zorunlu eğitim süresi önce 8’e, sonra 12’ye çıktı.

Okullaşma oranları tavan yaptı.

Ama hâlâ AB ülkelerinin çok gerisindeyiz ve hâlâ patinaj yapmaya devam ediyoruz.

Çağ, Bilişim ve İnovasyon Çağı olsa da, MEB, YÖK ve ÖSYM, ilk çağlarda olduğu gibi hâlâ deneme yanılma yöntemiyle çocuklarımıza yön vermeye çalışıyor.

El yazısı konusunda yaşananlar bunun en son örneği!

Dünyanın tercihi bu yönde diye dayattılar, şimdi de kaldırıyorlar.

Yazının Devamı

Sınavlarla yaşamaya alışmak zorundayız!

31 Mart 2017

Türkiye gibi bir Sınav Cumhu- riyeti’nde yaşayıp da, sınavlardan kurtulmak mümkün mü? Kesinlikle hayır. İşte bu yüzden, en azından, 30 yaşına kadar, sınavlarla birlikte yaşamaya alışmalıyız!

Peki ya, kapandı denilen ama sadece adı değişen dershaneler? Sınavlar olduğu sürece onlar da olacaktır. Peki, sınavsız lise ya da sınavsız üniversite mümkün mü?..

En azından bugün için ya da önümüzdeki 10 yıl için mümkün demek, sanki o kadar da kolay değil! Niye mümkün olmasın, Batılı ülkeler, bunu başarıyor da biz niye yapamıyoruz diyenler mutlaka çıkacaktır. Onlar da haklı, gerçekten pek çok ülkede sınav da yok, dershane de.

Ama bizdeki durum, çok farklı. Çünkü öğrenci sayımız, onların çok üzerinde. Ayrıca okul sayımız da yeterli değil. Çok daha önemlisi, eğitimde ortak bir standardımız yok. Örneğin Batılı ülkeler gibi okul başarı puanıyla öğrenci almaya kalksak, bugün yaşanan sorunlardan çok daha fazlası ile yüz yüze gelebiliriz.

Bu yüzden her şeyden önce, bir eğitim standardı ve güvenilir bir ölçme değerlendirme sistemi oluşturmamız gerekiyor. Eğer bunları gerçekleştirebilirsek, sınavlara ve dershanelere olan bağımlılığı tümüyle ortadan kaldıramasak bile asgari düzeye indirmemiz mümkün

Yazının Devamı

Eğitim sektöründe müthiş yarışı! (1)

31 Mart 2017

Başta turizm olmak üzere pek çok sektör SOS veriyor.
İnşaat dışında, ki onlar bile eski havalarında değil, hemen hemen her alanda, ciddi anlamda ekonomik kriz beklentileri var.
Hemen her şey 16 Nisan’a endekslenmiş gibi gözükse de, uzun vadeli tedirginlik herkesin dilinde.
İşte böylesi bir ortamda, eğitim sektörü, belki de son yılların en büyük atağını gerçekleştiriyor.
Büyüme rekorları kırılırsa, hiç şaşırtıcı olmaz!
Peki, bu büyüme, hormonlu bir büyüme mi, yoksa gerçek bir büyüme mi?
Yakında balon patlar mı, daha da önemlisi, ekonominin geneli küçülürken, eğitim, niye ve nasıl böylesine hızla büyüyor?..

Yazının Devamı