Abbas Güçlü

24 hatta bazen çok daha fazla sayfalı Milliyet Rota Gazetesini, her ayın ilk pazar günü sizlerle buluşturmaya devam edeceğiz. Geçen haftaki ilk sayımız, sadece sektör tarafından değil, okurlarımız tarafından da çok beğenildi.

Birçok yerde, yok sattığı için, birkaç bayii gezmek zorunda kalanlar oldu.

Eminiz ki gelecek sayılarda aynı sıkıntılar yaşanmayacak...

Ayın ilk pazarından sonraki pazarlarda da, sizleri Rota’sız bırakmamak için, gazete içerisinde, bazen bir, bazen de birkaç sayfamızı, sizlerin ilgisi ve istekleri doğrultusunda tatile, seyahate, turizme, hobilerinize ayıracağız. Öylesine yoğun bir tempo içerisindeyiz ki, arada bir kendimize de zaman ayırmak zorundayız.

Koştur, koştur, nereye kadar?

Arabamız, bilgisayarımız en ufak bir arıza gösterdiğinde, koştur koştur tamirciye gidiyoruz ama vücudumuz, beynimiz, onlarca sinyal verse de çok fazla ciddiye almıyoruz...

İşte bu yüzden her hafta size, sizi hatırlatmaya ve size, size yönelik bir şeyler yapmanız için farklı rotalar çizmeye devam edeceğiz. Seyahate çıkmak için ille de büyük paralar ve büyük zaman dilimleri gerekmiyor. Siz yeter ki karar verin, gerisi kendiliğinden geliyor...

Seyahat kültürü çok önemli.

Bu gün, çok özel bir gün.
Sandığa gitmenin, ülkenin geleceğine yön vermenin, vatandaş olmanın hazzını, doyasıya yaşayacağımız çok özel bir gün.
Keyfini çıkartın.
Rahmetli Demirel, “Ortada sandık var olduğu sürece, demokrasiye olan inancınızı kaybetmeyin, sandık her şeyin çaresidir” derdi.
Ve işte sandık ortada, sizi bekliyor.
Özgür iradenizle, düşünün, taşının, karar verin, oy pusulasına damganızı vurun ve huzur içerisinde evinize dönün.
Mührünüzü dikkatlice vurun ki, akşam saatlerinde sandıklar açıldığında, yarın kesin sonuçlar belli olduğunda, bu çorbada benim de tuzum var deyin.

26 Nisan 2014’te Burcu Koçoğlu’nu yazmıştım.
ODTÜ İnşaat’tan mezun olmak üzereydi.
Roma La Sapienza Üniversitesi ve Politecnico di Milano Üniversitesi İnşaat Mühendisliği yüksek lisans programlarından kabul almış ve desteğe ihtiyacı vardı.
Tek maaşlı memur emeklisi bir ailenin üç çocuğundan en büyüğüydü.
Erkek mesleği olarak bilinen inşaat mühendisliğini niye seçtiğini sorduğumuzda şu cevabı vermişti:
1999’daki büyük Marmara depremi sırasında 9 yaşındaydım. O zor günleri hep bir çocuk gözüyle, çocuk yüreği burkulmasıyla izledim. Ne zaman ki biraz daha büyüdüm, o zaman anladım ki isyanım doğaya değil, deprem ve risklerini azaltmada ihmalkârlığa ve yetersiz çalışmalara olmalıydı. İşte o zaman karar verdim, insanlara güvenli yapılar sağlamak için bu alanda yetkin ve donanımlı bir mühendis olmaya. Şimdi mezun olurken bu düşünceme biraz daha yaklaşıyorum ama hayallerin sınırı yok. Ve benimki, ‘Risk Azaltma’ konusunda, gelecekteki çalışmalara da belki ilham verebilecek, başarılı bir akademik çalışma yürütmek ve erkek egemen bu meslekte, genç bir kadın mühendis olarak başarıyla var olmak...”
Burcu’ya beklediği destek Limak’tan geldi, hayallerine kavuştu ve Milano yolcusu oldu.

Ders kitaplarına yönelik, öğretmen, öğrenci, veli eleştirilerini zaman zaman sizlerle paylaşıyorum. Çünkü çok önemli ama daha da önemlisi, bu eleştirilerin MEB nezdinde zerre kadar ciddiye alınmaması.

Yani devletin zaten kıt olan kaynaklarının heba olmasına yıllardır göz yumuluyor ve maalesef hepimiz de bunu sadece seyrediyoruz.

Önemli olan kitabı bedava vermek değil, en iyisini vermek!

Bunu yapabiliyor muyuz?

Hayır.

Peki, bedava verdiğimiz kitapların kıymeti biliniyor mu?

Örneğin Batılı zengin ülkelerde oldu gibi, o kitapları ertesi yıl toplayıp başka öğrencilerin yararlanmasına sunuyor muyuz?

Hayır!

Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK), YGS mağdurları için yeni arayışlar peşinde.Sınava girmelerine rağmen, sınavları iptal edilen 50 öğrencinin kazanılmış haklarına kavuşmalarını sağlayan KDK, şimdi de başvurduğu ve sınav harcını yatırdığı halde sınava giremeyen 102 bin adaya yeni bir sınav hakkı tanınması için ÖSYM’ye tavsiye kararında bulunacak.
ÖSYM ve YÖK’ün yeni bir sınav hakkına önce sıcak bakmadığı ama eskisi kadar karşı çıkmadığı dile getiriliyor. KDK’nin ÖSYM’ye tavsiyeleri içerisinde, YGS ve LYS’nin gelecek yıldan itibaren, eskiden olduğu gibi yine saat 10.00’da başlaması ve sınav başladıktan 15 dakika içerisinde gelenlerin de eski ismiyle “şaşkınlar sınıfı”na alınmaları öngörülüyor...



KDK Başkanı Şeref Malkoç ile eğitim, kültür ve gençlikten sorumlu Kamu Denetçisi Arif Dülger önceki gün gazetecilerle görüş alışverişinde bulundu. Bugüne kadar yaptığı çalışmaları anlattı. İzleyecekleri yol hakkında bilgi verdi.
Kapımız herkese açık?

Pazar günü referandum var!
Ülkemizin, dolayısıyla da hepimizin geleceği için çok önemli.
Sandığa gitmeden ahkâm kesmek yerine, sandığa gidip tavrını ortaya koymak en büyük yurttaşlık hakkıdır.
Öteden beri sandığa gitmeden ya da adres göstererek demokrasi havarisi kesilenler referandumda da boş durmuyorlar.
Yine konuşuyor, konuşuyor, sadece konuşuyorlar.
Evet, o da bir hak ama bir yere kadar.
Kendisi gidip oy kullanmayan ya da başkasının oy tercihine saygı duymayan, demokrasiden söz edemez.

Siyasiler her ne kadar referandum derdinde olsa da ÖSYM ve MEB’den ağzı yananların gündemi bambaşka.

Örneğin ÖSYMzedeler yeni bir sınav peşinde, öğretmen adayları da mülakatın kaldırılması için yoğun çaba içerisinde.

Çakılı kadro ile yerinden kıpırdayamayan sözleşmeli öğretmenler ise parçalanan ailelerini birleştirmenin yolunu arıyorlar...

Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK) son aylarda Ankara’da kimsesizlerin kimsesi oldu.

Devlette aradığını bulamayan, hatta muhatap olarak ciddiye bile alınmayan öğrenciler, öğretmenler,
veliler için hak arama makamı haline geldi.

Hemen her gün yüzlerce başvuru alıyor ve vatandaş adına devletle adeta cebelleşiyor.

Öğrenciyi, öğretmeni, veliyi, zerre kadar ciddiye almayan kurumlar, yasal bir kuruluş haline gelen KDK’ye kamu adına en azından yasal düzlemde ‘hesap’ vermek zorundalar...

Ali kıran, baş kesen ÖSYM’ye nihayet dur diyen birileri çıktı.
ÖSYM, tarihinde ilk kez, sınavını iptal ettiği öğrencilerden, özür dilercesine, yaptığından pişmanlık duyup, 50 adayın sınavını geçerli kıldı.
Kamu Denetçiliği Kurumu’nun (KDK) uyarısı üzerine, içlerinde astım hastası adayın da olduğu 9.45 mağduru öğrencilere YGS puanları gönderildi ve LYS’ye girme hakkı tanındı.
Eyy ÖSYM, demek ki senden adil KDK varmış! Umarız bundan sonra daha dikkatli, adil ve hoşgörülü olursun.
Peki, bu durumda, sıralamaların da değişmesi gerekmez mi?.. Bir de 9.46’da gelip de sınava alınmayanların durumu ne olacak?
Rotanızı aldınız mı?
Bugün Rota günü, tatil, turizm, seyahat gazetenizi Milliyet’le birlikte ücretsiz almayı eminim ki unutmamışsınızdır.