Senaryo mu önemli yoksa artistler mi?

30 Mart 2014

Dizileri izleten oyuncular mı, yoksa senaryo mu?
Şarkıları dinleten, söyleyen mi yoksa söz ve beste mi?
İktidara giden yol, liderden mi geçiyor yoksa partilerden mi?
Ürünleri sattıran, marka mı yoksa reklam mı?
Benzeri kıyaslamayı, yüzlerce farklı alanda yapabilir ve birbirine zıt fikirleri, sanki tek doğru oymuş gibi savunan milyonlarca kişi bulabilirsiniz...
Örneğin dizileri ele alalım.
Son dönemlerde yıldızı öylesine parlayan isimler oldu ki, seyirci ona bayılıyor, ne yapsa izlenir diye peş peşe yeni diziler çekildi. Ama sonuç tam bir hüsran.

Yazının Devamı

YGS açıklandı ama!

30 Mart 2014

Umarız, şu ana kadar gidip oyunuzu kullanmışsınızdır. Sonuçlar, ülkemiz için hayırlı uğurlu olsun...
Eğer hâlâ gidip-gitmeme konusunda kararsızsanız, ne olur bir an önce toparlanın ve çıkın.
Sandığa gidin, oyunuzu verin ve derin bir oh çekin. Kime oy vereceğiniz sizin özgür iradenize bağlı. Bu konuda kimseye pabuç bırakmayın.
Yoksa vicdanen rahatsız olursunuz, tıpkı oy kullanmadığınızda yaşayacağınız gibi...

Kafalar iyice karıştı
Üniversite birinci basamak sınavı sonuçları, geçen yıl, bir hafta içerisinde açıklanmıştı... Bu hafta süre daha da kısalacak dendi ama açıklanması yine bir haftayı aldı.

Yazının Devamı

Demokrasi bayramı

29 Mart 2014

Yarın seçim var. Ama, sanki bir felaketmiş gibi hemen herkes, bitse de kurtulsak havasında.
Oysa, eğer zerre kadar da olsa, demokrasinin önemine inanıyorsak, yarının bir şölen havasında geçmesi gerekiyor.
Ülkemizin gelmiş geçmiş en deneyimli politikacılarından birisi olan Demirel’le, üniversitelerde çok sayıda program yaptık.
Öğrencilerin en önemli eleştiri konularından birisi hep eksik ya da verilmeyen demokratik haklar oldu.
Hemen hepsini haklı bulmasına karşın, her defasında, sonucu ne olursa olsun, seçimlerin düzenli yapılıyor olması, demokratik bir ülke olmamızın en büyük güvencesi dedi.
Bu açıklamalar, elbette öğrenciler için hiçbir zaman yeterli olmadı. Ama çevremizdeki ülkelerle kıyaslandığında sandığın önemini çok daha iyi kavramaya başladık.
Peki sandık her şey mi?

Yazının Devamı

Romancı gözüyle Türkiye

28 Mart 2014

Bugünün romanı yazılsaydı, hangi karakterler öne çıkar ve nasıl bir kurgu söz konusu olabilirdi?
İşte biz de bu soruyu merak ettik ve ünlü yazar Pınar Kür’ü, Genç Bakış’a konuk ettik.
Kür, Işık Üniversitesi‘nde gerçekleşen programda, dünden bugüne, çok önemli açıklamalar getirdi. İşte programdan satır başları:

Twitter’a karşıydım ama...
* Ben twitter’ı Başbakan’dan çok önce yasakladım. Çünkü öğrencilerim derse giriyorlar, kitabını okumamış, dersini çalışmamış, ellerinde telefon twitter’la uğraşıyorlar. Orada, derinlikli bir iletişim gelişmiyor. Bu yüzden senelerce twitter’a girmedim, yasak gelince kullanmaya başladım ve ben de kendimi kaptırdım.
- Seçime gidiyoruz ama herkes İstanbul için ne yapabilirim, kime oy vereyim diye düşünmek yerine twitter’ı konuşuyor. Bu gündem değiştirmedir. Bırakın, nasıl olsa giriyorsunuz zaten, bırakın konuşmayın onu. Daha önemli meseleler var. Mesela Suriye ile savaşa girecek mi Türkiye benim en çok korktuğum şey o.

Yazının Devamı

Sorular açıklansın bu ayıp bitsin!

27 Mart 2014

ÖSYM, kendi açıkladıkları dışındaki soruları yayınlayanlar hakkında suç duyurusunda bulundu.
Yanlış hem de çok yanlış.
Umarız, bu yanlıştan, yargıya gidilmeden hemen vazgeçer. Alınan karardan, iktidarın haberinin olduğunu sanmıyoruz. Ama fatura kesinlikle onlara çıkacaktır. Her şey gibi bakın bunu da yasakladılar imajı yaratılacaktır. İşte bu yüzden, iş daha fazla dallanıp, budaklanmadan, soruların tümü, bir an önce açıklanmalıdır.
Sınav sonuçları belli olduktan sonra, yasak perdesi kalksa da iş işten geçmiş olacaktır. Niye? Çünkü, ÖSYM hâlâ hiç yanlış soru açıklamadı.
Ve muhtemelen en az, üç, dört yanlış soru söz konusu.
Bir şey bildiğimizden mi ya da soruların tümünü gördüğümüzden mi? Hayır. Hemen her yıl bir o kadar, hatta daha fazla yanlış soru oluyor da o yüzden. Yani puanlar hesaplandıktan sonra, yanlış sorular ortaya çıkacak, iptaller olacak ve puanların yeniden hesaplanması gündeme gelecek.
Ve bütün bunlar, kafaları daha da karıştırmanın ötesinde hiçbir işe yaramayacak. ÖSYM, şu saatten sonra, o soruları, ileriki sınavlarda soramayacağına göre, niye hâlâ direniyor anlamak mümkün değil. Hatadan dönmek de bir erdemdir!..

Yazının Devamı

Öğretmen ve öğrenci nihayet hatırlandı!

26 Mart 2014

Günlerdir eğitime, öğrenci ve öğretmenlere yönelik projesi olan belediye başkan adayı yok mu diye yazıp duruyoruz.
İstanbul’u yönetmeye soyunan diğer adayların görüşlerini sizlerle paylaşmıştık. Sarıgül, bekleyin demişti.
Nihayet o da açıkladı...
İddialı hem de çok iddialı vaatlerde bulundu. Toplu ulaşımı öğrenciler, öğretmenler, engelliler ve yaşlılar için ücretsiz yapacaklarını söyledi. O kadarla da yetinmedi, öğretmenlere de ev sözü verdi.
Rakamları bilmiyor desek yalan olur. Çünkü en iyi onlar biliyor. Ama 3.5 milyon öğrenci ve 150 bine yakın öğretmene böylesi bir olanak sunmak ciddi bütçe gerektirir.
İşin mali boyutu, onları ilgilendirir ama yaptıkları çok hayırlı bir iş. Keşke birileri de çıksa, öğrenciye yemek, çalışan anne babalar için de tam gün eğitim yapan yüzlerce okul da yaptıracağız diye söz verebilse.
İşe öylesi bir babayiğit çıkarsa, emin olun, seçimin galibi kesinlikle o olacaktır!..

Yazının Devamı

YÖK kaldırılsınmış sanki tutan var!

25 Mart 2014

YÖK Başkanı, YÖK kaldırılsın demiş.
Günaydın!
Başkan Çetinsaya, kuruluş felsefesi ve işleyişi bakımından YÖK’ün artık savunulmasının mümkün olmadığını belirterek, “Geçmişe bir tepki olarak değiştirmek de yetmez. YÖK’ü tamamen lağvetmemiz lazım“ demiş.
Peki o zaman varlığına inanmadığı bir kurumun başında hala niye oturuyor?
Madem öyle hemen istifa etsin.
Yok eğer, hem ağlarım hem giderim modundaysa, işte o zaman da, oturduğu koltuğu ve başkanı olduğu kurumu daha fazla yıpratmanın ötesine geçemez.
YÖK Başkanı’na yönelik ilk tepkiler bu yönde. Bizim görüşümüz de çok farklı değil. Ama asıl kabahatli, kesinlikle o değil!

Yazının Devamı

Hatasız sınav olmaz!

24 Mart 2014

Üniversite adaylarının tümüne kocaman bir geçmiş olsun diyoruz. En azından üzerlerindeki YGS yükü kalktı. Sonuçlar da bir hafta, on gün içerisinde açıklanır.
ÖSYM inadım inat dedi ve soruların tümünü açıklamadı. Ama yanlış yaptı. Çünkü iki milyon adayın ve on binlerce öğretmenin gördüğü, bildiği, kafasına kazıdığı hatta öyle ya da böyle bir şekilde elinin altında bulundurduğu sorular sır olmaktan çoktan çıktı. Bu soruları önümüzdeki yıllarda yapılacak sınavlarda sormak yanlışların en büyüğü olur... Peki sorular nasıldı, kolay mıydı zor mu?
YGS genelde kolay oluyor. Kolaydı diyenler var. Çok zor sorular da vardı diyenler de çok. Peki hatalı soru var mıydı?
Bırakın açıklanmayan soruları açıklananlar arasında da çok sayıda hatalı soru olduğunu iddia eden hocalarımız bulunuyor. Örneğin Fen 34. soru.
ÖSYM umarız hatalı olduğu iddia edilen tüm sorularla ilgili açıklamalarda bulunur. Hem de hiç zaman kaybetmeden.

Yazının Devamı