Beynimizin de cinsiyeti varmış

15 Mart 2014

Dünyadaki bilimsel çalışmalar sınır tanımaz, bazen öyle çılgınca, komik ya da bu kadarı da olmaz dedirten projelere imza atılıyor ki, şaşıp kalıyorsunuz.
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Neocortex Topluluğu tarafından bu yıl 2’ncisi düzenlenen ‘Neocortex Tıp Festivali’ kapsamında gerçekleştirilen Beyin Konferansı’yla ilgili haber bültenini okuyunca, tamam işte bizimkiler de nihayet bilimin çılgın yolculuğuna çıktılar dedim...
Sunumdaki slaytların birinin üzerinde, “İnsan beyni, bilenen evrendeki en karmaşık nesne“ yazıyor.
Bilim insanı kuşkuculuğu ile başka evrenlerin de var olabileceği hesaba katılarak söylenmiş bu söz, belli ki beyni çözmeye yönelik bu yolculuğun daha çok uzun zaman süreceğini gösteriyor.
Ama en azından, beynin cinsiyetine yönelik belirsizlik ortadan kalkmış gözüküyor.
Sakın ola bunu bilmeyecek ne var demeyin. Çünkü erkek beyni kadın, kadın beyni de erkek olabiliyormuş!..
İsterseniz gelin önce habere bir göz atalım:

Yazının Devamı

‘Ülke olarak şizofren olduk’

14 Mart 2014

Genç Bakış’ta önceki gece kimyası bozulan Türkiye’yi konuştuk. Oysa başta yüz, kol, rahim olmak üzere çok başarılı ameliyatlara imza atan ünlü cerrahlarımızdan Prof. Dr. Ömer Özkan’la, 14 Mart Tıp Bayramı çerçevesinde sağlığı konuşacaktık. Türkiye, sağlıkta dünyanın neresinde sorusuna cevap arayacaktık. Ama Berkin’in zamansız vedası, sadece bizim değil birçok programın yayın akış planını değiştirdi...
Sokaklar yine tıklım tıklımdı. Gaz fişekleri yine havalarda uçuşuyordu. Hem de gaz bombalarının protesto edildiği gösterilerde. Başka canlar da yandı, yürekler dağlandı. Ve işte böylesi bir ortamda tıpkı İzmir Konak Meydanı’nda elinde ekmeği ile polise sarılan 78 yaşındaki teyzenin sorduğu soruyu konuklarımıza sorduk. Üsküdar Üniversitesi Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan ve Prof. Dr. Mehmet Altan‘ın tespitleri ve çözüm önerileri çok çarpıcıydı. İşte onlardan satır başları:

Korku cumhuriyeti
Prof. Dr. Nevzat Tarhan
- Berkin’in ailesine başsağlığı diliyorum. Sözün bittiği yer. Bu ölümde toplumsal bir tepki var. Bu olayı hemen birileri tahrik ediyor demek yerine, sosyolojik ve psikolojik kökenini doğru okumak gerek. Bir kesim kendisini dışlanmış,

Yazının Devamı

Oysa Berkin’in ne hayalleri vardı?..

13 Mart 2014

Berkin Elvan, dün yanlış bir adrese götürüldü. Feriköy Mezarlığı’na. Hem de zoraki olarak. Oysa o, şu sıralarda harıl harıl geleceği için ders çalışıyor, spor yapıyor, sokakta top oynuyor olacaktı. Muhtemeldir ki, öğretmen, mühendis, belki de doktor olmak istiyordu.
Ama ekmek almak için evden çıktı ve bir daha geri dönemedi.
O, hasta yatağında bile, tam 268 gün boyunca, hepimize öylesine yoğun mesajlar gönderdi ki, zor anlayabildik.
Cumhurbaşkanı bile ancak 268’inci günde anlayabildi, babasını aradı. Ama artık çok geçti!
Böylesi ölümler artık son olsun.çocuklarımız, anne babalar bunu hak etmiyor. Ailesine sabır diliyoruz. Çok zor; ama dayanacaklar. Çünkü başka çaresi yok... Berkin’in adı, caddelere, sokaklara, okullara, çocuk bahçelerine, spor salonlarına, her yere verilmeli ki bu utancı hiç unutmayalım ve bir daha yaşanmaması için on defa düşünelim...
Bugün Berkin için ağlarken yarın başka Berkinler için ağlamayalım...

Yazının Devamı

4+4+4 sınıfta niye kaldı?

12 Mart 2014

Eğitim Reformu Girişimi ERG, eğitim konusuna kafa yoran ender sivil toplum örgütlerinden birisi. Son değerlendirmesi, 4+4+4’le ilgili. Raporun özeti, gazetelere “4+4+4 sınıfta kaldı“ şeklinde yansıdı...
Henüz çok yeni bir uygulama ama ilk sinyaller, her zaman için önemli bir ipucu. Eğer dikkate alınır ve eksikler tamamlanırsa, gidişat tersine döndürülebilir. Yok eğer, üç maymunu oynayıp, yola aynen devam edilirse, sonuç hiç de parlak gözükmüyor!.
Raporun detaylarına gireceğiz ama isterseniz gelin önce, ERG’nin daha önce tüm milletvekillerine gönderdiği bir hatırlatmaya göz atalım:

Önceden uyarmıştı
ERG, eğitim sisteminin öncelikli sorunlarını, milletvekillerinin yanı sıra bazı bakanlar ve partilerin grup yöneticileri ile görüşmeler yaparak yüz yüze de dile getirmişti:
1) Tüm çocukların eğitimde haklarını koruma altına alan demokratik bir eğitim ortamının eksikliğine, 2) Eğitimde eşitsizliklere, 3) Okula giden çocukların öğrenme düzeylerinin düşüklüğüne, 4) Ortaöğretimin gençleri kaybettiğine ve 5) Eğitime ayrılan kamu kaynaklarının herkese kaliteli eğitim verilmesi için yeterli olmadığına dikkat çekmişti.

Yazının Devamı

Üniversiteye giriş sistemi değişir mi?

11 Mart 2014

Üniversite birinci basamak sınavı YGS için geri sayım başladı. Velilerle birlikte 5 milyondan fazla kişiyi yakından ilgilendiren bu büyük sınav için heyecan dorukta.
Ve tam da sınav öncesinde, ilginç bir tartışma ortaya atıldı...
Milli Eğitim Bakanı Avcı, üniversiteye giriş sisteminin değiştirileceğini açıkladı.
Üniversiteye giriş sistemi de, tıpkı liselere giriş sistemi gibi olacakmış!
Söylemesi kolay ama uygulaması bir o kadar zor bir durum.
Bu yüzden öyle olacakmış, böyle olacakmış diye kafa karıştırıp, paniğe kapılmak için çok erken.
MEB’in çok iddialı pek çok reform(!) hareketinde olduğu gibi bu konuda da boş yere yorum yapmak istemiyorum. Çünkü gerçekleşme olasılığı çok düşük. Hatta neredeyse yok gibi.

Yazının Devamı

Avrupalı yargıç gözüyle özgürlük

9 Mart 2014

Prof. Dr. Vilenas Vadapalas, Litvanyalı bir yargıç. Tam 9 yıl Avrupa Adalet Divanı’nda yargıçlık yaptı. Microsoft davası gibi çok önemli yargı kararlarının altında imzası var. Ülkesinin AB’ye girme sürecindeki önemli isimlerden birisi. Prof. Vadapalas, şu anda Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde görev yapıyor...
Hukuk Dekanı Prof. Dr. Haluk Kabaalioğlu, dünyanın önemli hukukçularını ne yapıp edip öğrencileriyle buluşturuyor. Kimi İstanbul’un büyüsüne kapılıp kadrolu olarak geliyor kimi de konferanslar vermek üzere konuğumuz oluyor. Haluk Hoca, ay sonunda çok iddialı bir seçime giriyor. Avrupa Hukuk Fakülteleri Birliği’nin başkanlığına aday ve şansı çok yüksek!..
Prof. Kabaalioğlu ve Prof. Vadapalas ile dün uzunca bir öğle yemeği yedik. Vadapalas, bir yandan Türk yemeklerinin tadına bakarken, bir yandan da, çok güncel sorularımızı cevaplandırdı. Örneğin twitter ve YouTube kapatılır mı, Türkiye AB’ye girebilir mi, Ergenekon mağdurları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvururlarsa ne olur?..
İsterseniz gelin önce Avrupa Adalet Divanı ve Prof. Vadapalas’ın özgeçmişine bir göz atalım, sonra söylediklerine kulak verelim

Avrupa Adalet Divanı?
Avrupa Toplulukları

Yazının Devamı

Sunay Akın, Şarlo müzecilik ve medeniyet

9 Mart 2014

Ülkelerin zenginliklerini belirleyen pek çok kriter var. Belki de en fazla göz ardı edilen ama en itibarlı olanlardan birisi de müze sayısı... Yani bir kentteki ya da ülkedeki müze sayısı ne kadar çoksa, o kent ya da ülke, o kadar zengin sayılır.
Şimdi bu kriter çerçevesinde dünyanın önemli metropolleriyle İstanbul’u sonra da, dünya birinci ligindeki ülkelerle Türkiye’yi kıyaslayalım... Durumumuz hiç de iç açıcı değil. Diplerde sürünüyoruz. Tarihi miras da olmasa, geriye bir şey kalmıyor... Peki bu vahim durumun farkında mıyız? Evet demek mümkün değil. Daha uzun süre farkına varabileceğimiz konusunda de en ufak bir işaret gözükmüyor... İşte böylesi bir ortamda Sunay Akın gibi bir çılgın, özellikle çılgın diyorum, çünkü aklı başında hiç kimse, kendi kişisel birikimi ve çabalarıyla, dünyanın en saygın oyuncak müzelerinden birisini kuracağım diye yola çıkmaz ve bu konuda takdir beklemez!..
Kalktı önce babadan kalma köşkü bu işe tahsis etti, sonra da dur durak bilmeden çalışarak kazandığı tüm birikimini bu işe adadı. Çok sıradan girişimlerin baş tacı edildiği bir ülkede, başardığı bu olağan üstü proje, her ne kadar devlet büyüklerinin, hayırsever zenginlerin ve halkımızın

Yazının Devamı

Diplomalı işsizler daha da artacak!

8 Mart 2014

YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya, gelen talepler doğrultusunda üniversite sayısını ve kontenjanları, daha da artıracaklarını söylemiş.
Anlaşılan o ki, YÖK Başkanı’nın, boş kalan kontenjanlar ve işsizlik oranlarından hiç haberi yok.
Hele hele, tıp fakülteleri bile tıkış tıkış doldu, öğrenciler oturacak yer bulamıyor feryadını hiç duymamış.
Eğer öyle olmasa, bilim adamı kimliği ve YÖK Başkanı olarak hiç böyle konuşur muydu?
Türkiye’de her şey tersine gidiyor, hiç olmazsa, aklın, bilimin hakim olduğu üniversitelerde işler doğru yürüsün istiyoruz ama çok zor...
Daha çok üniversite, daha çok kontenjan, bakalım nereye kadar?
İşsizlik sıralamasında üniversite mezunlarının ilk sırada yer alması, hemen her yıl 150 bin kontenjanın boş olması, belli ki hiç kimsenin umurunda değil...

Yazının Devamı