Türkiye'de nüfusun dörte biri öğrenci. Üçte ikisi de veli. Öğretmenlerin sayısı ise yarım milyonu aşkın. Bir başka deyişle evinde eğitim sorunları konuşulmayan aile hemen hemen yok gibi. Bazı istisnalar hariç. Başbakan ve yardımcıları gibi...
Türkiye'de bugün yaşanan sorunların tamamına yakının temelinde eğitimsizlik yatıyor. Ekonomik krizden intiharlara kadar uzanan süreçte akıl ve mantık yerine ya particilik hakim ya da vurdumduymazlık...
Çarpık eğitim sistemi yediden yetmişe hemen herkese zarar verir noktaya gelmesine karşın Ankara hala yeni sorunlar yaratmanın peşinde. Miilli Eğitim Bakanının son yaptığı açıklamalar da tam bir cehalet örneği!
İngilizce eğitim kalkacakmış
Anadolu liseleri ve kolejlerde yabancı dille eğitime son verilecekmiş. Onun yerine tüm liselerde yabancı dil öğretilecekmiş. Doğru giden bir o vardı. Onu da bozsun ki önceki bakanlardan geri kalmasın.
Anadolu liselerindeki yabancı dil öğretim metodu, dünya eğitim litaratürüne de giren çok başarılı bir sistem. Sadece zengin çocuklarının değil, fakir fukara çocuklarının da yabancı dil öğrenip eğitimin en üst kademelerine kadar yükselmelerine olanak sağlıyor. Ama bozmak için elimizden geleni yapıyoruz. Önce hemen her köşeye bir anadolu lisesi açarak tabele okullar haline getirdik. Ardında karşılarına süper lise gibi bir ucube yarttık. O da yetmedi şimdi kime ne zararı varsa hepten kaldırılacakmış...
Konuya nereden yaklaşsanız elle tutulur bir yanı yok. Herkese bir değil bir kaç yabancı dil öğretilecekmiş. Kargalar bile buna güler. Hangi hoca ile bunu yapacaklar?..
Bu arada temel eğitim de 8 yıldan 12 yıla çıkartılacakmış. Önce bir 8 yılı gerçekleştirsinler. Okuma çağında olup da okula gidemeyen milyonlarca çocuk, milyonlarca yetişkin var. Hele önce onlara bir okuma yazma öğretsinler ki bu konuda samimi olduklarına inanalım.
Hocaların maaşı (45)
Başbakanlığı sırasında Ret Kit gibi elinden ve dudağından sigayı eksik etmeyen Mesut Yılmaz'la ilgili 42 yazı yazmıştım. Şimdi yılan hikayesine dönen hocaların maaşıyla ilgili yazdıklarıma bakıyorum 45'i bulmuş. Yeni bir rekor. Anlayacağınız Ecevit de lüzümsuz rekorlar kırma da Yılmaz'dan geri kalmadı.
7 ay önce çıkan kararnamede artırılmış maaşların 15 Ocak'ta verilmeleri öngörülüyordu. Üzerinden iki hafta geçti hala ses soluk yok. Üzerinde çalışıyorlarmış. Yazık çok yazık...
Araştırma görevlilerini ve ardından uzman idari personeli de kapsayacak bir maaş düzenlemesi yapılmadığı takdirde üniversiteler çok sıkıntılı bir döneme girecektir. Bizden son bir kez daha hatırlaması...
Yeni üniversite yasası
TBBM'de üzerinde fazla konuşulmadan el altından çıkartılmaya çalışılan yeni bir yasal düzenleme var. Hocalara zam konusunda cimri davranan hükümet öğrenci ve velilere ağır mali yükümlülkler getirecek yasa konusunda çok hevesli görünüyor.
Parasal konularda tıkanma konusuna gelen üniversitelere elbette yeni kaynaklar gerekiyor. Ama bunun tek yol öğrenci olmamalı. Fakir öğrencilere başarılı oldukları sürece destek sağlayacak burs sistemi hayata geçirilmeden böylesi bir yasa yeni sorunlar getirir...
Özetin özeti: En öncelikli sorunlardan birisi olmasına karşın eğitime hiç bir zaman sıra gelmiyor. Sonuçlar yerine onları doğuran nedenleri ele almadığımız sürece başımız daha çok ağrıyacaktır...
Özay Şendir
Netanyahu için sonun başlangıcı…
18 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Eğitim vezir de eder rezil de!..
18 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Toparlanmanın devamı gelir mi?
18 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Hande Subaşı: Modellikten geliyorum, ama modayı hiç takip etmiyorum
18 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Yunanistan’ı anlamama sendromu
18 Mayıs 2025