Atatürkçülük ne zamandır var?

Genç Bakış’ta önceki gece, bir kez daha Atatürk’ü konuştuk.
Atatürkçülük ve Kemalizm tartışıldı.
Haliç Üniversitesi’ndeki konuklarımız, Mütaz’er Türköne ve Erol Mütercimler’di.
Prof. Türköne, bugüne kadar ortaya kadar koyduğu tavırları ile Atatürk karşıtı bir isim olarak algılanıyor.
Ama programda gördük ki, onun karşı olduğu Atatürk değil, Atatürk’ü kendi amaçları doğrultusunda kullananlar.
Türköne, İslam’ı ve dini kullananları da aynı şekilde “yobaz” olarak nitelendiriyor.
Kendisine, hem öğrencilerden hem de ekran başındaki izleyicilerden çok tepki geldi...
Erol Mütercimler ise her zaman olduğu gibi yine Atatürk’e toz konduranlara sert tepki gösterdi.
O da Atatürk’ün arkasına saklananlara kızıyor. En büyük kızgınlığı ise Atatürk’ü yeterince tanımadan, anlamadan karşı çıkanlara.
İşte programdan ilginç satır başları:
Prof. Dr. Mümtaz’er Türköne - Akademisyen - Yazar
- Bu tartışmalar Atatürk ile ilgili değil. Birileri Atatürk heykellerinin arkasına saklanıyor, Atatürk maskeleri takıyor, başka şeyler söylüyor.
- Üç şeyi birbirinden ayırmamız gerekiyor; bir gerçek Atatürk var, bir Atatürkçülük var; 27 Mayıs darbesinden sonra icat edilmiş bir ideoloji, bir de CHP’nin 6 oku ile ifade edilen bir Kemalizm var. Tek parti döneminin ideolojisi.
- Atatürkçülüğün Atatürk’le hiçbir alakası yok.
- Bugün konuştuğumuz Atatürkçülük 12 Eylül darbesinden oluşmuş, Atatürk’le de hiç alakası olmayan ve bana göre çok çağdışı, çok gerici bir ideoloji. Bundan da memleketimizin kurtulması lazım.
- Atatürk’ün kendisi de Atatürkçülüğü reddediyor. O da Atatürkçü değildi. Atatürk’ün kendisinin de reddettiği şeyi biz neden icat ediyoruz?
- Ben Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yönetim Kurulu Üyeliği’ne atanmadan önce de Atatürkçülük konusunda bu eleştirileri yapıyordum. Bu görevi kabul ederken niyetim Atatürkçülük konusunda bu eleştirel aklı devreye sokmaktı ama Türkiye buna hazır değilmiş.
- Dini siyasetin merkezine yerleştiren, tek parti ve Kemalizm oldu. 1932 yılından 1950’ye kadar ezan Türkçe okundu. Dinin özgün haline müdahale edildi ve dindarlık toplum tarafından hoş karşılanmayan bir durum olarak tanımlandı. Bunun karşısında da din bir muhalafet hareketine dönüştü ve 2002 yılında iktidara geldi. İktidara gelince muhalafeti bitti ve İslamcılık öldü.
- Atatürk’ün itibarının arkasına saklanıyorlar, mirasını yiyorlar. Bunlar mirasyedi. Sonra bu mirasyediliği, Atatürkçülük müydü? Atatürk müydü? diye tartışıyorlar.
- Atatürk’ün gerçek mirası, kendisinin de dediği gibi akıl ve bilimdir.
Yrd.Doç.Dr. Erol Mütercimler - Akademisyen - Yazar
- Atatürk’ü tartışabilirsiniz, sevmeyebilirsiniz. Ama aşağılamak, hakaret etmek, yok saymak gibi bir hakkınız olamaz.
- Devrimler yapılırken halka sorulmadı, danışılmadı, halk bunun içine katılmadı deniyor. Atatürk’ten sonraki dönemde kuşaklar bu tür söylemlerle bugüne getirildi. Asıl sorun bizim eğitim- öğretim sistemimizin bu anlatım problemini aşamamış olmasıdır.
- 1954 yılına kadar Atatürkçülük diye bir kavram yoktu.
- Kemalizm tanımını Atatürk son CHP kurultayında kendisi söylemiştir. O günkü dilbilgisine göre de Kamalizmdir. Dolayısıyla daha sonraki süreçte Atatürkçülük kavramı bir işgüzarlıktır.
- 1919’dan itibaren Batı’nın yazışmalarında Kemalist, Kemalizm ifadeleri kullanılmaktadır.
- Bir grup var Atatürk’ü kullanarak inançlara, dine saldırıyor. Bir diğer grup ise dini kullanarak Atatürk’e saldırıyor. Biz bu iki marjinal grup arasına sıkıştık kaldık.
- Atatürk bir devlet kurucusu. Fatih Sultan Mehmet ne kadar önemliyse ve biz onu anmak için programlar yapıyorsak Gazi Mustafa Kemal’in anılması da kimseyi rahatsız etmemelidir. Ama bir tek koşulu var. Onu putlaştırmayacaksınız. Eğer siz Atatürk’ü putlaştırıp Kemalizm’in ve laikliğin bir din olduğunu söyleme saçmalığına kalkışır, yakanıza da Atatürk rozetini takarsanız olmaz. Ben sahtekar Atatürkçülerden korkarım.
- Ben Atatürkçü değil Kemalistim.
- Kemalist olmak antiemperyalist ve tam bağımsızlıkçı olmaktır.
- Atatürk’ün ölüm anında son sözü ve aleykümselam’dır. Ömrü boyunca her yıl cebinden para vererek Çanakkale şehitleri için mevlüt okutmuştur. İzmit’te gazetecilerle toplantısında ‘Din lüzumlu ve gereklidir’ der. Şimdi o Kemalistlere dinsiz diyenler en hafif tabiriyle bilgisizdir.
- Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün karşı olduğu din değil dincilerdir. Din tacirleridir, dinin üzerinden para kazananlar ve dini siyasete alet edenlerdir.
- Gazi Mustafa Kemal Atatürk darbeci değil ihtilalcidir.
Özetin özeti: Görünen o ki, Atatürk olmasa da, Atatürkçülük ve Kemalizm daha uzun süre tartışılacak...