Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Öğretmen atamaları neden bölük pörçük yapılıyor, neden geciktiriliyor diye yazmıştık. Meğerse bu konuda Milli Eğitim Bakanı Bostancıoğlu da, en az öğretmen adayları kadar mustaripmiş. Bütün sorun Maliye'de, kadro koparıncaya kadar canımız çıkıyor. Ben istemez miyim tayinler bir an önce olsun diyor.
Bakan başvuralar sırasında çektirilen eziyet konusunda düzelecek sözü verdi. Atamalarda önceliğin Eğitim Fakültesi mezunlarında olduğuna bir kez daha dikkati çeken Bakan, formasyonlu öğretmen adaylarının, yeni tayin döneminde atanacaklarını söyledi. Nasıl olacağı konusunda ise puan sıralamasının esas alınacağını kaydetti. Zaman konusunda ise en kısa zamanda mesajını verdi.
Bakan Bostancıoğlu, YÖK ve üniversitelerin formasyon konusunda daha dikkatli olmaları gerektiğini de vurgulayarak, bizim isteğimiz dışında isteyen herkese pedagojik eğitim verilmesi doğru değil. Daha sonra hepsi gelip bizden iş istiyor dedi. Bakan, formasyon kurslarının altından kalkılamayacak meblağlara ulaştığını hatırlatmamız üzerine de, Yurt - Kur'la görüşürüm, gerekirse onun için de kursiyerlere kredi sağlarız şeklinde konuştu...
Öğrencilerin en yakınlarındaki okullarda öğrenim görmelerinin temel hedefleri olduğuna da dikkati çeken Bostancıoğlu, velilerin çevrelerindeki okulları geliştirme yerine, servislere dünyanın parasını verip zamanlarının çoğunu yolda geçirmelerine de anlam veremediğini söyledi. Bu konuda gelecek yıl ciddi önlemlerin alınacağını dile getirdi.
Özel okulların yaygınlaştırması ve ücretlerinin düşürülmesi için de önlerine çıkan ilk engelin yine Maliye olduğunu belirten Bostancoğlu, 8 yıllık kesintisiz eğitim konusunda da hedefe ulaşılamamasının en önemli nedeninin, vaat edilen kaynakların sağlanamaması olduğunu kaydetti...
Anlaşılan eğitimle uzaktan yakından ilgisi olan herkes gibi, bakan da dertli mi dertli. Eğer biraz daha yaşadıkları sıkıntıyı anlatmaya devam etseydi vah vah demeye başlayacaktık...
İstanbul için verdiği rakamlar olayın vahametini gözler önüne seriyor. Açılan derslik sayısını önceki yıllara göre ikiye, üçe katladık ama yine de yetişemiyoruz. Doğum ve nakille gelenlere şimdi bir de depremden kaçanlar eklendi. Halktan, işadamlarından, sivil toplum örgütlerinden her zamankinden çok daha fazla destek bekliyoruz derken samimiydi. Sanki, mağdur durumdaki bir aile reisinin çaresizliği içindeydi...
Bakan, norm kadro ve tayinler konusunda yaşanan sıkıntılarla ilgili olarak da mümkün olduğunca adil olmaya çalıştıklarını belirterek, beni bu konularda başta partili arkadaşlarım olmak üzere herkes eleştiriyor ama haklıyım. Kısa vadede yaptıklarımızın önemi pek anlaşılmıyor ama, uzun vadede Türkiye çok şey kazanacak diyor.
En büyük hayalinin okullar arasındaki eğitim farklılığını ortadan kaldırmak olduğunu özelikle vurgulayan Bostancıoğlu, benim çocuklarım normal devlet okullarında okudular ve ileriki yıllarda çok başarılı oldular. Neden herkes köyündeki, mahallesindeki, kendi şehrindeki öğrenim kurumları dururken başka yerlere gitsin ki? Daha da önemlisi parası olmayan niye mağdur olsun ki derken de samimiydi...
Umarız, sayın bakan, söylediklerini hayata geçirir. Yoksa, söyledikleri sıradan vatandaş sızlanmasının ötesine geçmez...
Özetin özeti: Milli Eğitim'i eziyet bakanlığı olmaktan çıkartıp, hizmet bakanlığına getirme konusundaki her çabayı alkışlamaya, destek çıkmaya hazırız. Yeter ki ortaya bir şeyler konsun...



Yazara E-Posta: aguclu@milliyet.com.tr